FATOŞ BOZKUŞ
fbozkus@ekonomist.com.tr
Araştırmalar gösteriyor ki, kendisini her anlamda iyi hisseden çalışanların performansı diğer çalışanlara göre daha fazla oluyor. Hatta bu kişiler şirketlerine daha fazla bağlı oldukları gibi, ekonomik kriz sırasında bile daha verimli çalışıyorlar.
İşe devamsızlıkları da diğer çalışanlara göre yüzde 70 daha az olarak hesaplanıyor. Öte yandan şu anda iş dünyasının yüzde 59'unu Y jenerasyonu oluşturuyor. 2020'de bu oranın yüzde 75'e çıkması bekleniyor. Y jenerasyonu ise tam anlamıyla kendini iyi hissetmek isteyen bir kuşak.
İşte bu verilerden yola çıkan şirketler, daha sağlıklı çalışanlara sahip olduklarında işyerindeki enerjinin, iletişimin, işyerine sadakatin artacağı düşüncesiyle iyi yaşam programları oluşturuyorlar.
Bugün Turkcell'den Pfizer'e, Unilever'den Socar'a kadar pek çok şirkette kurumsal iyi yaşam programları oluşturulmuş durumda. Bunların içinde en çok sevilenlerin ise koşu takımları, şirket içi olimpiyatlar, ofiste masaj, sandalye yogası, kahkaha yogası, davranış değişikliği eğitimleri olduğu ifade ediliyor.
NASIL PROGRAMLANIYOR?
Kurumlar iyi yaşam programlarını kurgularken bu konuda danışmanlık veren şirketlerle çalışıyorlar. Bu şirketlerden biri olan Actifit'in kurucularından Melis Abacıoğlu, 2018 itibarıyla 'wellness' yerine daha kapsamlı olan 'wellbeing'i kullandıklarını söylüyor. Abacıoğlu, bir projeyi nasıl yürüttüklerini şöyle anlatıyor: "Projeye başlamadan önce biyo-metrik ölçümlerle şirketin bir resmi çekiliyor.
Buradan çıkan ihtiyaca göre belirli hedefler konuluyor. Bu hedefler kimi şirkette verimlilik odaklı olabiliyor. Örneğin bir müşterimizde projenin hedefi devamsızlığı yüzde 10 oranında azaltmaktı. Başka bir müşterimiz ise Çalışan Memnuniyet Anketi'ndeki üç farklı 'iyi yaşam' sorusunda belirli yüzdelerin üzerine çıkmayı hedeflemişti."
Bu konuda hizmet veren bir başka şirket Management Centre Türkiye (MCT). Şirket, çalışanların beslenme alışkanlıklarını düzenleyen, bireysel davranış tercihlerinin farkına vardırtan, zinde kalmaları için günlük ritüeller oluşturmalarını sağlayan Well-being & Mindfulness programıyla organizasyonların sağlam ve sağlıklı bir temel oluşturmalarına yardım ediyor.
10 YILDIR YAPIYOR
10 yıla yakın bir süredir farklı sağlık ve esenlik projeleri yürüten Unilever Türkiye'de bu projeler zihinsel, fiziksel, amaç odaklı ve duygusal olmak üzere dört farklı alt kategoride ele alınıyor.
Bu stratejilerin fiziksel ayağında sağlıklı beslenme, sağlık, iyi uyku ve enerji gibi noktalar üzerinde duruluyor. Yıllık kan testleri yaptırılıyor. Merkez ofiste ve fabrikalarda diyetisyen ile beslenme danışmanlığı veriliyor. Spor eğitmeni ile fiziksel aktivite destekleniyor. Yoga ve pilates dersleri, şirket genelinde yürüyüş ve koşu yarışları düzenleniyor.
Unilever Türkiye'de, "Çalışan Destek Programı" adı altında bir uygulama da başlatılmış durumda. Bütün çalışanlar kişisel bilgileri korunarak telefon üzerinden veya yüz yüze psikolojik destek alabiliyor. Hatta ofislerde çalışanların sessizce dinlenebilmeleri ve iş stresinden bir nebze uzaklaşabilmeleri için bilgisayarların yasak olduğu dinlenme odası da mevcut.
Pfizer Türkiye'de, "İyiSen" adında, tüm Pfi-zerlilerin esenliğini artırarak şirket çalışanlarının iyi olmasını amaçlayan bir 'wellness' projesi var.
Pfizer Türkiye İK Lideri Serra Uluışık, bu projede iyi yaşamayı şirket kültürünün bir parçası haline getirmek için yola çıktıklarını söylüyor.
Uluışık, İyisen Pfizer Platformu'nun, çalışanların ve ailelerinin hayatını kolaylaştırmak ve daha iyi yaşamalarını desteklemek için farklı alanlarda uzman danışmanlardan ücretsiz destek alabilecekleri özel bir portal olduğunun altını çiziyor.
İyisen Pfizer Platformu'nun şimdilik bir yıl süreyle açıldığını ancak amaçlarının bunu sürekli hale getirmek olduğunu dile getiren Serra Uluışık, konuşmasını şöyle sürdürüyor: "Çalışanlarımız bu platformda telefonla diyetisyen ve uzman psikoloğumuza ulaşabilir, web sitemiz aracılığıyla egzersiz, yaşam, sosyal ilişkiler ve entelektüel konularda hazırlanan içeriklere erişilebiliyor."
ÜÇ BACAKLI PROGRAM
Kurumsal iyi yaşam programı olan şirketlerden biri de Socar Türkiye. Şirketin dış ilişkiler başkanı Murat LeCompte, yaklaşık iki yıldır uygulanan programın üç farklı bacaktan oluştuğunu anlatıyor.
LeCompte'nin verdiği bilgiye göre, birinci bacak olan 'Harekete Geç' kapsamında dokuz branşta SOCAR Türkiye Olimpiyatları yapılıyor.
İkinci bacak olan 'İyi Yaşa'nın altında, çalışanların beslenme konusundaki farkındalıkla-rını artırmak ve sağlıklı beslenmeye teşvik etmek var. Bununla ilgili olarak belli dönemlerde şirkete diyetisyenler geliyor.
Programın üçüncü bacağı olan 'İyi Hisset' bölümünde ise ofis içi uygulama, sohbet ve atölye çalışmalarıyla çalışanlar stres yönetimi ve iş-özel hayat dengesi konularında bilinçlendirilmeye çalışılıyor. LeCompte, "Bir de tüm çalışanların iple çektiği her ayın ilk iş günü şirketimize gelen masör ve masözler var. Çalışanlara masalarında kısa boyun ve omuz masajı yapılıyor" diye konuşuyor.