Doğan Trend Otomotiv markalarından Silence sponsorluğunda gerçekleşen “Startup’tan Büyük Şirkete” oturumunda, küçük girişimlerin büyük şirketlere uzanan yolculuğu Türkiye’de girişimciliğin tanınmış isimleri tarafından ele alındı.
Doğan Holding Otomotiv Grubu Şirketleri CEO’su Kağan Dağtekin’in moderatörlüğündeki panele Revo Capital Kurucu Ortağı Cenk Bayrakdar, Multinet Up CEO’su Demirhan Şener, Scotty Genel Müdürü Hayri Arslan, Tiko CEO’su ve Kurucusu Sina Afra ve Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek katıldı.
Bayrakdar: Türkiye’de kullanılabilecek 450 milyon Euro fon var2020’nin girişimcilik açısından verimli bir yıl olduğunu söyleyen Revo Capital Kurucu Ortağı Cenk Bayrakdar, geçtiğimiz yıl 1200 yatırım başvurusu incelediklerini ve 4’üne yatırım yaptıklarını söyledi. Fon yatırımlarının yüzde 65’ini Türkiye’ye yaptıklarını ifade eden Bayraktar, “Türkiye’de iyi bir projeniz varsa kullanılabilecek 450 milyon Euro fon var. Devlet tarafından, yatırım ajanslarından gelen büyük bir destek var. Biz yatırımlarımızda Ar-Ge ve teknolojiyi Türkiye’de tutarken pazarlamayı yurtdışında aktarmaya odaklanıyoruz. Şirketlerin global düşünmesi çok önemli ve bu alanda önemli bir gelişme görüyoruz. 2013’te şirketleri yurtdışına çıkmaları için ikna etmeye zorlanıyorduk, artık kendileri bize yurtdışı planıyla geliyorlar. Burada gerek yönetimdeki gerek sahadaki ekibin iyi kurgulanması çok önemli. Veriyi ofansif bir şekilde rekabeti aşmak için kullanmak lazım” dedi.
Şener: Kurumsal kültürü girişim kültürüyle harmanladıkPazara akıllı kart yemek çeki olarak girmişken 22 yılın sonunda büyük bir gruba dönüştüklerini söyleyen Multinet Up CEO’su Demirhan Şener, şunları söyledi: “Bugün 2 milyon kart kullanıcısına ve 200 bin kuruma dokunan bir fintech ekosistemine dönüştük. Önceleri sadece yemek kartı verdiğimiz şirketleri müşterimiz sayarken, zamanla kart kullanıcılarını ve alışveriş yaptıkları restoranları da müşteri yapabileceğimizi gördük. Gizli müşterilerimizin farkına vardık ve onlara özel sunduğumuz sistemlerle yaptığımız işi bir ekosisteme dönüştürdük. Şu an B2B ve kurumsal ödemeler alanında oyuncu olmaya odaklanıyoruz. Bu noktada birçok girişime yatırım yaptık, pek çok girişimin ilk müşterisi olduk. Birlikte ürün oluşturup ekosistemimizi onlara açtık. Zamanla bu bize girişim kültürüyle kurumsal kültürü karşılaştırma olanağı verdi. Çevik takımlara dönüştük, hızlı tepki ve uyum yeteneği kazandık. Bu dönüşümü yapmasaydık zamanla kaybolurduk.”
Arslan: Ya yeni bir yol buluyoruz, ya yeni bir yol açıyoruzScotty Genel Müdürü Hayri Arslan, konuşmasında sunulacak ürünün var olan ihtiyaçlarla örtüşmesinin önemine değindi. Scotty’nin bir paylaşım ekonomisi ve mobilite girişimi olduğunu söyleyen Arslan, “İstanbul’u bir motosiklet şehrine dönüştürme hedefimiz vardı. Bu yolda çok önemli adımlar attık. Günlük yolculuk sayımız 15 binlere ulaştı. Davaya yetişen avukat, hastasına yetişen doktor, setine yetişen dizi oyuncusu derken pek çok kişiye motosikleti sevdirdiğimizi düşünüyorum. 2020’nin Mart ayında pandemiyle gelen sosyal izolasyonun trafiği artırmasıyla, ürünümüzün değişen koşullara başarıyla uyum sağladığına inanıyoruz. Zorluklarla karşılaştığımızda ya bir yol buluyoruz, ya yol açıyoruz. Ciddi anlamda bir yeni nesil dağıtım şirketi olma yolunda ilerliyoruz.”
Afra: Türkiye’nin daha fazla yazılımcıya ihtiyacı varTiko CEO’su ve Kurucusu Sina Afra, Türkiye’nin girişimcilikte halen ikinci ligde olduğunu, ancak son birkaç yılda bu konuda çok önemli ilerlemelerin yaşandığını kaydetti. Afra, şunları söyledi: “Bu alanda birinci lige geçmemiz için para ve finansman devreye giriyor. Özellikle teknoloji startuplarında artık global düşünen bir girişimci kitlesi göze çarpıyor. Gençlerde 8-10 yıl önce hiç görmediğimiz bir vizyon var. Geçen yıl Türkiye ekosistemi bu alanda 220-230 milyon dolar pay aldı, bunun devamının gelmesi gerekiyor. Türkiye yazılımcı eksikliği çeken bir ülke. Ülkemizde 140 bin yazılımcı olduğunu tahmin ediyoruz, bunların bir kısmını yurtdışına kaptırıyoruz. Örneğin Almanya’da 600 bin yazılımcı var, çeşitli teşvik programlarıyla daha fazlasının peşindeler. Yazılımcı sayımızı yükseltmeli, melek yatırımcılarımızı güçlendirmeli ve sayılarını artırmalıyız. Türkiye’ye ayrılan fonun 2 milyar Euro’yu bulması lazım.”
Tütek: Getir’in gücü hızından ve sabrından geliyorGetir hikayesinin lokasyon bazlı bir servis olan Bitaksi ile başladığını söyleyen Getir Kurucu Ortağı Tuncay Tütek, şirketin bugünkü başarısının arkasında iyi bir planlama ve bolca sabır olduğunu söyledi. Tütek, “10 aylık hazırlıktan sonra 2015’te Getir’in lansmanını yaptık. Başarımız şans eseri değildi. Binamızın temellerini çok derine kazdık. İlk gün 300 kişiyle başlayan Getir şu an 1600 kişi kendi bordrosunda, 8500 kişi sahada bayi bordrosunda olmak üzere 10 bin kişilik bir aile. 10 dakikada insanların ayağına market ürünü getiren dünyadaki ilk şirketiz. Ardından Getir Yemek doğdu, Getir Su doğdu, Getir Büyük doğdu, hikayemiz Londra’ya taşındı. Biz hikayeyi sondan yazdık. Siparişi 10 dakikada teslim edeceğiz dedik, ilk günden 200 kişi ve yüzlerce araç aldık. Stoktan emin olmak istiyorduk, kendi depolarımızı kurduk. Bizim tüm gücümüz hızımızda, bu hızla dünyadaki devlere kafa tutuyoruz. 5 yıl toprağın altında kalan bambu ağacı gibi, sonradan meyve veren badem ağacı gibi sabırla, bugün beyin göçünü bile tersine çeviren bir şirket olduk.