Araştırmalar, tekstil endüstrisinin küresel karbon emisyonlarının %8'i ila %10'undan sorumlu olduğunu gösterirken, özellikle Avrupa Birliği'nin karbon nötr olma hedefi konusundaki adımları, Avrupa’ya ve tüm dünyaya ihracat yapan Türk tekstilcileri harekete geçirdi. Hammadde seçiminden doğal kaynak kullanımına, enerji tüketiminden tedarik zinciri emisyonlarına uzanan geniş yelpazede çevresel etkisini azaltmak için yola çıkan Türkiye’nin tekstil ihracatındaki öncü kurumlarından Sun Tekstil, sürdürülebilirlik dönüşümünü tüm üretim paydaşlarını dahil ederek bir üst seviyeye taşımak için NTT DATA Business Solutions uzmanlığını tercih etti.
“Türkiye'de tekstil sektörünün geleceğini etkileyecek”
Bain & Company tarafından 6 bine yakın katılımcıyla yürütülen bir araştırma, tüketicilerin %65'inin tekstil, moda ve hazır giyim sektöründe sürdürülebilir markaları tercih etmeye daha sıcak baktığını gösterdi. Müşteri talebinin yanı sıra “Fit for 55” ve “Sınırda Karbon Düzenlemesi” mekanizmasının da yakın gelecekte tekstil ve hazır giyim sektörü için zorunlu hale gelmesinin beklendiğini belirten Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sabri Ünlütürk, “Dünyanın önemli tekstil üslerinden biri olan ülkemizin ihracat yaptığı şirketler, sürdürülebilirlik konusunda kendi yükümlülüklerini yerine getirme hedefleri doğrultusunda paydaşlarının da iş yapış biçimlerini etkiliyor.
Biz de Sun Tekstil olarak, bu beklentiler doğrultusunda, dijital dönüşüm yolculuğumuzun başından bu yana yol arkadaşımız olarak gördüğümüz NTT DATA'nın uzmanlığına güvenerek, Microsoft Sustainability Manager çözümünü iş süreçlerimize entegre ettik. Bu dönüşüm projemizin Türkiye’de tekstil sektöründe sürdürülebilirlik alanında referans niteliğinde olacağını umuyoruz. Özellikle hayata geçirdiğimiz bu çalışmanın rekabet potansiyelimizi artıracağına ve Türkiye tekstil sektörünün geleceğini doğrudan etkileyeceğine inanıyoruz” dedi.
2022’de tüm üretimin %64’ünde sürdürülebilir kaynaklar kullanıldı
Halihazırda üretim sürecinde döngüsel ekonomi modelleriyle doğal kaynakların korunması, sıfır atık yönetimi, su geri kazanımı, çevre dostu kimyasalların kullanımı ve yenilenebilir enerji kullanımı oranının artırılması gibi konularda çalışmaları bulunduğunu kaydeden Sabri Ünlütürk, “Teknolojinin gücüyle bu çalışmaları önemli çıktılara dönüştürmeyi başardık. 2022'de, Sun Tekstil’de %92'si 10'dan fazla ülkeye ihraç edilen toplam üretimimizin neredeyse üçte ikisinde (%64) sürdürülebilir hammadde kullandık.
Öte yandan bağlı ortaklığımız Ekoten Tekstil’de son 22 yıl içinde toplam su tüketimimizde %51, son 10 yıl içinde sera gazı emisyonlarımızda %45 azalma sağladık. 2019’dan bu yana GES (güneş enerjisi santralı) sistemimizle yılda ortalama 1.410.000 KWh elektrik enerjisi üretirken, 2020’den itibaren şebekeden elektrik enerjisi tüketimimizi I-REC sertifikalı %100 yenilenebilir enerji kaynağıyla dengeledik” diye konuştu.
Yapay zeka destekli teknolojiler ile verimlilik artışı sağlandı.
Sun Tekstil'in tedarik zincirinde sera gazı emisyonlarının yönetimi konusundaki uygulama tecrübelerinden de faydalanarak firmaların sürdürülebilirlik yolculuğunda karşılaşacağı çevresel riskleri ve bu riskleri yönetirken karşılaşacakları maliyetleri azaltan, süreçlerini izlenebilir kılan uçtan uca bir proje yürüttüklerine dikkat çeken NTT DATA Türkiye CEO’su Dr. Bahri Danış, “Uzun yıllardır birlikte çalıştığımız Sun Tekstil’le hayata geçirdiğimiz bu proje, Microsoft teknolojileri üzerinde sürdürülebilirlik alanında hayata geçirdiğimiz ilk proje olması yönüyle de önem taşıyor.
Mevcut altyapısıyla uyum içinde çalışan bu dönüşüm sayesinde Sun Tekstil ile tedarik zincirindeki emisyonları izleme ve azaltma noktasında önemli çıktılar elde ettik. Uygulamalarımızı robotik süreç otomasyonu entegre yapay zeka ve makine öğrenmesi başta olmak üzere fark yaratan çözümlerle daha fazla geliştirmeyi hedefliyoruz. Sun Tekstil’in sürdürülebilirlik vizyonunu iklim riskleri ve finansal riskleri anlamlandırma yönünden de güçlendiren proje, hammadde tedariği, üretim, lojistik, tedarik zinciri, atık yönetimi gibi pek çok boyutta katma değer sağlıyor” ifadelerini kullandı.
Tüm üretim paydaşları projeye dahil edildi
Şirket için özellikle fason üretim yaptırdıkları üretim paydaşları ve tier 2 (seviye 2) hammadde tedarikçilerinin de projeye katılımının önemli olduğunu belirten Dr. Bahri Danış, “2019 itibarıyla Tedarik Zinciri Sürdürülebilirlik Performansı Yönetim Sistemi’ni devreye alan Sun Tekstil, uluslararası standartları ve paydaşların ihtiyaçlarını gözeten değerlendirme kriterleri uyguluyor, üretim paydaşlarının sürdürülebilirlik performansını yakından izliyor ve sipariş kapasite planlarını bu denetim, değerlendirme ve puanlamalara göre gerçekleştiriyor. Sun Tekstil, birlikte hayata geçirdiğimiz proje ile pek çok paydaşla çalışan bir şirket olarak Türkiye’de tekstil sektörünün sürdürülebilirlik farkındalığı kazanması adına da önemli bir etkiye imza atıyor” dedi.
“Sürdürülebilir dönüşümü dijital dönüşümden ayrı düşünemeyiz"
Bütünsel sürdürülebilirlik yaklaşımlarının tüm tedarik zincirinde benimsenmesini önceliklendirdiklerini kaydeden Sun Tekstil Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Sabri Ünlütürk, değerlendirmelerini şu ifadelerle sonlandırdı: “Tekstil tedarik zinciri oldukça karmaşık bir yapıya sahip. Farklı müşteri gruplarının ve perakende şirketlerinin beklentilerini karşılamak için tek bir çözüm yok.
Bu noktada etkili izlenebilirlik sistemleri devreye giriyor. Boyama, yıkama işlemleri, su, enerji ve kimyasal tüketimi gibi sebeplerle en çok atık üreten sektörlerin başında gelen tekstil endüstrisinin önemli paydaşlarından biri olduğumuz bilinciyle, sürdürülebilir dönüşümü dijital dönüşümden ayrı düşünmemek gerektiğine inanıyoruz. İklim değişikliği etkilerinin çarpıcı boyutlara ulaştığı bugünlerde sektörel dönüşümün başarılabilmesi için üzerimize düşenleri yapmayı sürdüreceğiz.”