NASA tarafından canlı yayımlanan iniş misyonu sorunsuz gerçekleşti. Mesafe dolayısıyla Mars yüzeyine ilk dokunuşun görüntüleri yaklaşık 11 dakikalık gecikme ile yayını seyredenlere ulaştırılabildi.
İLK KEZ GEÇMİŞ YAŞAM BELİRTİLERİNİ BULMA FIRSATI
Bir gün önce Perseverance'ın "mükemmel bir hat üzerinde" yol aldığını ve sorunsuz bir iniş beklediğini belirten NASA, 1970'lerde Mars'a ulaşmayı başaran Viking aracından sonra ilk kez, direkt olarak geçmiş yaşam belirtilerini bulma fırsatı yakalamış oldu.
https://twitter.com/AACanli/status/1362484861949399043?s=20
ÇOK DAHA GELİŞMİŞ BİR ARAÇ
Perseverance ile 2012'de Gale Kraterine indirilen Curiosity aracı arasında büyük farklar olduğunu belirten NASA yetkilileri, Mars'ın yeni misafirinin görevi olan bilimsel araştırmaları yapabilmesi için çok özel enstrümanlarla donatıldığı bilgisini paylaştı.
Üzerinde 20 kamera ve bir çift mikrofon olan Perseverance'ın Dünya'ya çok sayıda özel görüntü yollaması beklenirken, araçta bulunan ve kamera çekim kabiliyeti olan bir mini helikopterin de uçurulmaya çalışılacağı belirtildi. ABD, Perseverance ile 9 kez başarılı şekilde Mars'a uzay aracı gönderen tek ülke olma özelliğine kavuştu. "InSight" ve "Curiosity (Meraklı)" isimli iki uzay aracı halen Kızıl Gezegen'in yörüngesinde çalışmalarına devam ediyor.
NASA'nın uzun vadeli hedefi 2030'lu yıllarda Mars'a insanlı bir uzay aracı gönderebilme kapasitesine ulaşmak.
DAHA ÖNCE İKİ KEZ...
Popular Science Türkiye'nin haberine göre NASA, Mars’ta daha önce neredeyse iki defa mikrobiyal yaşam işaretlerini bulacaktı. İkiz Viking uzay araçları, 1970’li yıllarda Mars topraklarında yaşıyor olabilecek kuramsal bir bakteri yetiştirmeye ve bunların faaliyetlerine yönelik işaretleri bulmaya çalışmıştı. Ancak cihazlar çelişkili sonuçlar sunmuştu. Uzay araçları, uzaydaki olası bir canlının gerçekleştirdiği muhtemel sindirimden kaynaklanabilecek karbon izleri görmüşler ancak canlıları oluşturması beklenen organik moleküllere ulaşamamışlardı.
Daha sonra ise 1996 yılında Mars’taki bir meteoritte benekli kristal şekiller tespit eden araştırmacılar, bunların sadece yaşamla meydana gelmiş olabileceğini düşünmüştü. Diğer araştırmacılar da biyolojik olmayan kökenlerin imkan dahilinde olabileceğini öne sürmüştü. Bazı bilim insanları, her iki gözlemin de yorumlarını tartışmaya devam etmişti fakat çıkarılacak açık bir ders vardı. Astrobiyologlar, yaşamın çözülmesi zor işaretlerini bulmayı beklemeden önce; gezegen bilimcilerin kimyasallar, gazlar ve minerallerin Mars’ta nasıl karıştığını çok daha detaylı şekilde anlaması gerekiyordu.