Enflasyon ile mücadele kapsamında alınan önlemler, kontrollü kur politikası söylemleri, kredi kartına gelen düzenlemeler yakından izleniyor.
Yaşanan süreçte gelir dağılımı eşitsizliği ise büyük bir sorun olarak karşımızda duruyor. Avrupa’da gelir dağılımı eşitsizliğinde Türkiye ilk sırada yer alırken, dünyadaki 130 ülke içinde ise 28’inci sırada bulunuyor.
Yıl başında asgari ücret tarafında yapılan düzenlemeler ile 17 bin TL rakamına ulaşılmış durumda. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 2024’ü ‘emekli yılı’ ilan etti. Ancak dar gelirli için daha adımlar atılması bekleniyor.
Türkiye ekonomisi için yaşanan darboğazdan çıkışın önemli bir kapısı da hizmet ihracatı. Son iki haftada konuyla ilgili iki önemli toplantıyı izleme fırsatım oldu.
Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB), ‘turizm yüzyılı’ projesine start verirken vurguladığı iki konuya özellikle dikkat çekmek istiyorum. Birincisi mikro ölçekli turizmi 81 şehrimize ve 12 aya yayabilmek. İkincisi ise zengin turisti ülkeye çekebilmek ve kişi başı harcama rakamlarını yükseltmek.
Yine geçen hafta içinde Türk Sağlık Turizmi Derneği (TÜSATDER) Başkanı Dr. Servet Terziler ile bir araya geldik. Deprem felaketi bölgedeki savaşlar derken, 2023 yılında yaşanan gerilemenin ardından 2024 için 5 milyar dolar hacim beklentisi içinde olan Terziler de nitelikli sağlık hizmetlerine vurgu yaptı.
Verilen kaliteli sağlık hizmetlerine rağmen, rakamların düşük olduğunu daha yüksek fiyatlamadan satış yapılması gerektiğini anlatan Dr. Terziler de “Sadece hasta sayısı değil, kalite ve fiyat da hedeflere ilerleme yönünde önemli” vurgusu yaptı.
Ayşegül Sakarya Pehlivan arkadaşımın hazırladığı kapak haberinde de nitelikli hizmete ve iyi fiyatlamaya sıklıkla vurgu yapılıyor. Bunun için kamu, özel sektör, sivil toplum kuruluşları daha organize şekilde hareket edebilmeli ve doğru yol haritaları uygulanmalı.
Bunu yapabilirsek 2023’te 100 milyar dolara ulaşan hizmet ihracatını 2028’de 200 milyar dolara çıkarmak içten değil. Yeter ki değerimizi bilelim ve doğru fiyatlama yapabilelim.
Sağlıkla kalın…