- 1929 yılında başlayan Büyük Buhran yıllarına geri dönelim... Patlamış mısırın popülaritesi tam o yıllarda başladı. Çünkü ucuzdu, yapımı kolaydı, yapılırken izlemesi zevkliydi... Ve evet, insanlar tadını seviyordu.
- Peki, sinema ve patlamış mısır nasıl buluştu? Sinema, aslında üst sınıfa hitap eden entelektüel bir etkinlikti. Filmler sessizdi, hikayeyi anlamak için yazıları takip edebilmek gerekiyordu. Herhangi bir sese tahammül yoktu.
- Ama yine 1920'lerde sinemaya sesin gelişi işleri değiştirdi. Sinema kitleselleşti. Eğlenceli ve ucuz bir etkinlik haline geldi. Artık sinema da patlamış mısır gibi kolay ulaşılabilir hale gelmişti. İnsanlar izlerken en sevdikleri atıştırmalıkları yemek istediler .
- Mısır, o dönem sinema salonlarının dışında satılıyordu. Salonlar önce bir süre bu duruma sessiz kaldı. Ancak bu uzun sürmeyecekti.
- Büyük Buhran yıllarıydı, sinemalar da ek gelire ihtiyaç duyuyordu. Bir süre sonra patlamış mısır satıcılarına bir tür lisans vermeye başladılar.
- Bir sonraki adımda ise aracıyı ortadan kaldırdılar. Yani salonlar doğrudan mısır satmaya başladı. Böyle patlamış mısır kaldırımdan fuayeye taşındı...