Merkez Bankası, geçtiğimiz perşembe günü politika faizini 75 puan indirerek yüzde 11,25 seviyesine çekmişti. Gedik Yatırım Ekonomisti Erol Gürcan, Merkez'in önümüzdeki dönem ölçülü faiz indirimine devam edebileceğini belirterek, yıl sonu politika faizinin yüzde 10 seviyelerine indirebileceğini kaydetti.
Faiz indiriminin piyasalara etkisini değerlendiren Gürcan, politika faizinin yıllık TÜFE’nin altına indiğine işaret ederek, "Bizim tahminlerimiz ve TCMB Beklenti Anketi’ndeki aylık enflasyon tahminleri, yıllık TÜFE’nin Ocak-Mart 2020 döneminde yataya yakın hafif yukarı yönlü bir eğilimde olacağını işaret etmekte. Diğer bir ifadeyle, hâlihazırda negatif bölgeye geçen reel faizin gelecek birkaç boyunca bu bölgede kalması muhtemel görünmekte. Türkiye ekonomisinin dengelenmeden toparlanma evresine geçiyor oluşu genel algı açısından olumlu bir görüntü oluşturuyor olmakla birlikte; faiz kararının ardından, başta enflasyon olmak üzere makroekonomik beklentilerdeki iyileşme eğiliminin bozulmaması ve finansal istikrar açısından, küresel finansal koşulların ve risk iştahının destekleyici olmayı sürdürmesinin daha büyük önem arz eder hâle geldiğini düşünmekteyiz. Toparlamak gerekirse, yapılan indirim piyasa beklentileriyle uyumlu gerçekleştiğinden kısa vadeli piyasa etkisini “Nötr” olarak değerlendiriyoruz. Diğer taraftan, mevcut yıllık TÜFE seviyesi ile gelecek birkaç aylık tahminlerimizi baz alarak söz konusu indirimin reel getiriyi eksiye getirdiğini dikkate alarak söz konusu kararın, TL ve enflasyon görünümü açısından potansiyel etkisini sınırlı negatif; büyüme açısından ise sınırlı pozitif olarak yorumluyoruz" dedi.
"ÖLÇÜLÜ FAİZ İNDİRİMİNE DEVAM EDEBİLİR"
Merkez Bankası'nın ölçülü faiz indirimlerine devam edebileceğini kaydeden Gürcan, "TCMB karar sonrasında yayınladığı metinde, önceki metinde yer alan “parasal sıkılığın düzeyi” ifadesini “parasal duruş” olarak revize etti. Bu durum, politika faizinin enflasyonun altına gelmesi ve/veya enflasyondaki düşüş trendinin devamı için ekstra sıkılığa ihtiyacın azalması ve/veya küresel merkez bankalarının önemli bir çoğunluğunun genişleyici para politikası adımları atıyor olması ile ilişkilendirilebilir. Önümüzdeki süreçte de benzer şekilde TCMB’nin ölçülü faiz indirimlerine devam etmesi beklenebilir. Başta enflasyonda ve enflasyon beklentilerindeki ana eğilimin bozulmaması olmak üzere, kur oynaklığı, küresel finansal koşullar ve risk iştahı, dolarizasyon eğilimi, sermaye hareketleri gibi unsurlar önemli belirleyiciler olacaktır" değerlendirmesinde bulundu.
POLİTİKA FAİZİNDE YIL SONU BEKLENTİSİ YÜZDE 10
Gürcan, şöyle devam etti:
"Yılın ilk yarısında yıllık TÜFE’nin ağırlıklı olarak %10-12 aralığında dengelenip; yılın ikinci yarısında yüksek tek hanelere doğru yöneleceğini ve yılsonunda %9,6 seviyesinde olacağını tahmin etmekteyiz. Bu tahmin doğrultusunda, TCMB’nin yıl içinde koşullar el verdikçe sürdürmesini beklediğimiz ölçülü indirimlerle birlikte yılsonunda politika faizini %10 seviyesine indirebileceğini değerlendiriyoruz. Olası faiz indirimlerinin enflasyon görünümü ve beklentilerini bozmadan gerçekleşip gerçekleşmeyeceği son derece önemli olup; söz konusu indirimlerin büyüme ve borsa açısından olumlu etki oluşturması beklenebilir. Faiz tarafında beklentiler önemli ölçüde fiyatlara girmiş olsa da özellikle ülke risk primindeki aşağı yönlü eğilimin devam etmesi durumunda bir miktar daha gerileme görülebilir. Kur tarafında ise küreseldeki gelişmekte olan ülkeleri destekleyici yönde seyreden havanın değişmemesi durumunda görece istikrarlı seyir görülebilir; ancak risk iştahının azalması durumunda kurdaki oynaklığın dönem dönem artış gösterebileceğini de not etmekte fayda bulunmakta."