Sektörde en çok biz fon kullandırdık

27 Ekim 2022 | 17:24
Türkiye Finans, stratejisini müşteri kazanmak ve yeni ürünler sunmak olarak belirledi. Pazar payı alma odağıyla hareket ettiklerini söyleyen Türkiye Finans Genel Müdür Vekili Murat Akşam, "İlk altı ayda sektörde en çok biz fon kullandırdık" diyor.

TALİP YILMAZ tyilmaz@ekonomist.com.tr
GÖZDE YENİOVA SAYLAK gyeniova@ekonomist.com.tr

Pazar payını artırıp büyümesini sürdüren Türkiye Finans, yeni ürünlerle müşteri kazanımı sağlamak hedefiyle çalışıyor. Üç yıldır dönüşüm sürecinde olan Türkiye Finans'ın genel müdür vekili Murat Akşam ile yeni dönem hedeflerini konuştuk. Murat Akşam, stratejileri doğrultusunda turizm ve gayrimenkulün payını azaltıp üretim, ihracat ve kamudan oluşan üç alanı hedeflediklerini söylüyor.

Banka bu nedenle pandemi sürecinden de büyüyerek çıkmış. Sermaye yeterlilik rasyosu yüzde 15-16'larda olan bankanın öz kaynak kârlılığı da bu yıl yüzde 10-15 arasında ve beklenti yüzde 15'ler seviyesinde bitmesi yönünde. İşte Murat Akşam'ın sorularımıza verdiği yanıtlar:

Pandemi sürecinin başladığı mart ayından itibaren banka olarak nasıl bir strateji izlediniz?

Bu dönemde farklı strateji izledik. Büyüme isteği olan bir banka olarak daha agresif davranıp biraz daha seçici şekilde pazar payı almak istiyoruz. Bunu yaklaşık üç-dört yıldır devam ettiriyoruz. Dolayısıyla bu süreci de olanaklar dahilinde fırsata çevirme mantığını güderek değerlendirdik. Mart-nisan aylarında çok hız kesmeden tamamen pazar payı alma odağı ile hareket ettik. Burada önceliğimizi de kurumsal şirketlerden başlattık. Bu şekilde pazar payı kazanmış olduk.

Burada nasıl bir yol izlediniz?

Seçici olarak gelir elde etme mantığıyla, bireysel tarafta sağlık çalışanlarımızı müşteri yapmak için hedef aldık. Sonra kamu çalışanlarımızı hedef kitlemize koyduk; onlarla kampanya yürüttük. Orada da önemli bir pazar payı aldık. Sonrasında mayıs-haziran gibi normale dönüş başladığında, bu sefer KOBİ olan şirketlerimize başladık.

Esnaf tarafına yine aynı şekilde kampanyalar düzenleyerek, pazar payımızı artırmaya odaklandık. Buna sürekli devam ediyoruz. Kuşkusuz öteleme talepleri geldi; bunları yaptık. Müşterilerimizle beraber, onlara destek olarak büyümeyi amaçladık. Özel bankaların yanında kamu bankaları da dahil, yüzde 40-45'leri bulan büyüme ile ilk altı ayda, sektörde en çok büyüyen finans kuruluşu olduk.

''MALİYETLER HIZLI YANSIYOR''
TCMB son toplantısında politika faizini artırdı. Bunun yan¬sımalarını nasıl yorumlarsınız?
"Tabii ki kaynak sıkıntısına bağlı olarak, oranlar çok arttı. Zaten maliyetler hızlı yansıyor. Beklentilere de yansımış durumdaydı; çünkü tasarrufu az olan tasarruf sahibi de maksimum getiriyi istiyor. Bizim önümüzdeki en büyük sorunumuz tasarruf.

Tasarruf sahibinin az olmasından dolayı TL arz-talep dengesi oranları, maliyetlerin yükselmesinden kaynaklanır. O da ister istemez son kullandırım tarafını yükseltiyor. Son kullandırım tarafında talep ciddi anlamda azalır da tasarruf daha yüksek noktalara çıkarsa, arz talep dengesi tasarruf lehine bozulur. İşte o zaman, oranların düşmesini bekleriz.''

Bunu kredi hacmi açısından söylüyorsunuz değil mi?

Tabii ki, fon kullandırım açısından söylüyorum. Aynı mantıkla mevduat tarafında da katılım havuzlarımızda yaklaşık olarak yüzde 25 ile 30'lara yakın büyümemiz oldu. Dolayısıyla orada da pazar payı elde ettik.

Bu büyümenin ana kalemi öncelikle büyük ticari müşterilerden mi geldi?

Montan olarak bakarsanız büyüklük olarak evet ama adet olarak bakarsanız hayır. Adet olarak da bireysel tarafta zaten biz kuruluş olarak yaklaşık 3-4 yıldan beri yeniden yapılandırma sürecine girmiştik. Eskiden karma tipli şubelerimiz varken, biz şubelerimizi 2017'den bugüne ayırdık. Kurumsal şubeler, ticari şubeler ve daha önce olmayan perakende şubeler yapmıştık.

Dolayısıyla bizim 45 tane ticari şubemiz, beş tane kurumsal şubemiz var. Kalan bütün şubelerimiz perakende şube oldu. Bu çerçevede de 2017'den bugüne biz perakende tarafında küçük işletmelere ve bireysel tarafta büyümek isteyen, hatta hedef olarak bilançomuzun üçte birini oraya vermek isteyen bir yapıya dönüşme durumundaydık.

Yüzde 30-35 toplam bilançomuzda ağırlıkları olmasını hedefliyorduk. Adım adım devam ettiğimiz için zaten ilk altı ayda böyle hızlı bir büyümeyi yakalamış olduk.

Pandemiden daha fazla etkilenen sektörler hangileri oldu?

Biz dersimizi iyi çalıştığımız için, sınıfı geçtik. Gayrimenkul geliştirme sektörünün bundan 3-4 yıl önce yüzde 15 pazar payı vardı. Biz üç yıldır bunu azaltma yoluna gitmiştik. Kademe kademe üretim ve ihracat tarafına yönelme düşüncesindeydik. Zaten biz yılın başına girerken bunun payını yüzde 7-8'lere indirmiştik. Haliyle oralarda küçülme stratejimiz devam etti ve ediyor. Bu da en çok etkilenen sektörlerden biri oldu.

Özellikle iyi performans gösterdiğini düşündüğünüz sektörler hangileri oldu?

Daha önce yaptığımız strateji çerçevesinde üretim, ihracat, kamudan oluşan üçlü sektör hedeflemiştik. Dolayısıyla öncelikle, kamu tarafında savunma sanayi dahil olmak üzere ciddi büyüme gerçekleştirdik. Keza bu bağlamda baktığınızda ihracat tarafında son iki yıldır teşvikimiz oldu. Bunun dışında da YEKDEM tarzı, garantili, devlet geliri olan enerji projelerinde olduk ve devam ettik.

Son olarak da yeni tesis kuruluşu diyebileceğimiz proje finansmanlarında yer aldık. Bununla birlikte bireysel tarafta, perakende tarafta da hacmimizi artırmaya başladık. Özellikle taşıt kredisi tarafında pazar payımız yüzde 1,5-2'lere gelmekle beraber, taşıt tarafında yüzde 10'lara yaklaşan bir pazar payı elde etmiş olduk.

Tamamen dengeli büyüme mantığıyla, seçici bir şekilde hemen hemen her sektöre girdik. Girilmeyen sektörlerde de zaten satış stratejilerimiz çerçevesinde turizm ile gayrimenkul geliştirme sektörlerinde azalan iştahımız vardı. O azalan iştahımız devam etti.

Bu yılın geri kalanı için öngörünüz nedir?

Yılın dokuz ayı bitmek üzere. Aktif rasyonun da etkisiyle kuvvetli bir büyüme oldu. Türkiye Finans olarak yıl sonu hedeflerimizi tutturduğumuz ve istediğimiz pazar payını aldığımız için daha temkinli gidip, aynı iştahla devam edeceğiz. Büyüyebilmeniz için kaynak bulmanız lazım. TL kaynak tarafındaki sıkışma devam ediyor.

Kaynak tarafındaki bu sıkışmayı belli bir noktaya kadar idame ettirebiliyorsun. Belli bir yerden sonra maliyetler yükseliyor. Maliyetler yükseldikten sonra o maliyetlerle talebin azalmasından doğal bir şey olamaz. Dolayısıyla biz de aynı şekilde kaynak tarafına bağlı olarak yılı bu şekilde bitirmeyi planlıyoruz.

Bankacılık sektörüne yönelik yıl sonu beklentileriniz nedir? Bu süreçte Türkiye Finans nereden nerelere geldi?

Öncelikle katılım finans sistemi yılı yaklaşık yüzde 20-25'lik büyüme ile kapatacak gibi gözüküyor. Dolayısıyla konvansiyonel tarafında yüzde 10-15'lik büyüme ile yılı kapatmasını bekliyoruz. Katılım bankacılığı biraz daha pazar payı kazanmış olacak ve yaklaşık yüzde 7-7,5'luk pazar payı ile bitirecek.

Bu geçen yıllarda yüzde 5'lerdeydi. Türkiye Finans özelinde de biz zaten sektörde bilanço büyüklüğü, kârlılık ve mevduat olarak da ikinci sıradayız. Dolayısıyla yüzde 20'lik bir pazar payımız var. Bu pazar payımızla da yılı kapatacak gibi gözüküyoruz. Üç yıldır devam eden dönüşümle stratejimiz, müşteri kazanmak ve yeni ürünler sunmak.

 
Etiketler
ihracat