Levent Gökmen Demirciler
lgokmen@ekonomist.com.tr
KOBİ Girişim Kasım sayısından
Sektörde çatı tipi güneş enerjisini hayata geçirecek, bilişim ve dijitalleşmeyi merkezine alan iş modelleri geliştirilmesi bekleniyor.
Covid-19 döneminde yaşanan ekonomik yavaşlama ve son yıllarda beklenenin altında seyreden artışa rağmen, Türkiye elektrik talebinin gelecek 10 yılda büyümeye devam edecek.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın hazırladığı projeksiyonlar temel alınarak öngörülen bir senaryoda, talep artışının yılda ortalama yüzde 3,9 artarak toplam elektrik talebinin 2030'da 460 milyar kilovat saat (kWh) seviyelerine ulaşması öngörülüyor.
Günümüzde üretimin 300 milyar kWh'in biraz üzerinde olduğu düşünüldüğünde bu artış yüzde 50'nin üzerinde bir büyümeye işaret ediyor.
SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi European Climate Foundation, Agora Energiewende ve Sabancı Üniversitesi İstanbul Politikalar Merkezi (İPM) ortaklığında kurulan bir platform. SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi yenilikçi bir enerji dönüşümü platformu olarak, karbonsuzlaşmaya katkıda bulunmayı amaçlayan bir oluşum.
Türkiye enerji sektörünün politik, teknolojik ve ekonomik açılardan tartışıldığı, sürdürülebilir ve geniş kabul gören bir platform ihtiyacını karşılamak için kuruldu.
SHURA Yönlendirme Komitesi Başkanı Selahattin Hakman, amaçlarının Türkiye'nin enerji sisteminin geleceği konusundaki çalışmalara tarafsız ve veri bazlı analizlerle katkıda bulunarak, çıktılarından sektörün tüm paydaşlarının yararlandığı bir düşünce platformu oluşturmak olduğunu söylüyor.
55 SPESİFİK EYLEM
Enerji verimliliği konusunda Türkiye'nin strateji geliştirme ve politika araçlarının uygulanması açısından çok uzun bir geçmişi var. 2018 yılının başında uygulanmaya başlanmış olan Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı'nın ise ayrı bir önemi var.
Detay ve kapsayıcılığı açısından sektöre çok önemli bir yol haritası sunan bu plan içerisinde, ülkemizin enerjiyi tedarik eden ve tüketen tüm sektörlerinde 2023'e kadar enerji verimliliği potansiyelinin nasıl hayata geçirilebileceği 55 spesifik eylem yoluyla adım adım gösteriliyor.
Ulusal Enerji Verimliliği Eylem Planı'nın içerdiği 55 eylemin yarısından fazlası doğrudan ve dolaylı olarak elektrik sektörünü ilgilendiriyor. SHURA Enerji Dönüşümü Merkezi bu eylemleri baz alarak ve 2023 yılının devamında 2030 yılına kadar elektrik sektörünün tamamını kapsayan bir çalışma hazırladı.
Ekim ayının başında yayınlanan “Türkiye Elektrik Sistemi İçin En Ekonomik Katkı: Enerji Verimliliği ve İş Modelleri” adlı yeni rapor Türkiye'nin 2030'da baz senaryodaki 460 milyar kWh tüketime kıyasla yüzde 10 seviyesinde bir elektrik tasarruf potansiyeline sahip olduğunu gösteriyor.
Böylece tüketim 417 milyar kWh seviyesinde kalabiliyor. Tasarruf potansiyeli, farklı bina türlerini, sanayinin demir çelikten tekstile uzanan tüm alt sektörlerini ve özellikle dağıtım şebekelerini kapsayarak değer zincirinin tamamında mevcut. Türkiye elektrik sektöründe bu potansiyelin kullanılabilmesi için harcanan her 1 dolar, 1,2 ila 1,5 dolar arasında bir fayda ile yatırımcıya geri dönüyor.
YENİ İŞ MODELLERİ
Aynı rapora göre enerji verimliliğinin sunduğu tasarruf potansiyelinin böylesine maliyet etkin bir şekilde hayata geçirilmesinde en büyük payı iş modelleri ve finansman mekanizmaları sağlıyor.
Selahattin Hakman, “Yeni iş modellerinin getirdiği fırsatları, bunların enerji sektörü girişimcileri için yarattığı olanakları ve hayata geçirilmelerinde finansmanın oynayabileceği rolü bugünden anlamak önemli” diye konuşuyor.
Enerji verimliliğinin artırılması için, talep tarafını ve dağıtım şebekelerini sisteme daha fazla entegre edebilecek iş modellerinin geliştirilmesi gerektiğine dikkat çeken Selahattin Hak-man, bu kapsamda akıllı sayaç kullanımı ve şebekenin esneklik potansiyelini artıran talep tarafı katılımının çeşitli piyasalar aracılığıyla devreye alınması da diğer adımlar olarak ön plana çıktığını da vurguluyor.
NELER YAPILIYOR?
Enerji verimliliği performans sözleşmeleri kapsamındaki süreçler konusundaki gelişmeler, mevcut enerji verimliliği danışmanlık şirketleri için yeni iş alanlarını artırıyor. Bu konuda çalışmayı hedefleyen girişimciler ile mevcut enerji ve bilişim şirketlerine de yeni iş modelleri ve gelir alanlarının yaratılması için yol gösteriyor.
Buna benzer olarak enerji hizmet şirketleri de enerji verimliliği potansiyellerinin keşfedilmesinde, tasarruf potansiyelini gerçekleştirecek projelerin uygulanmasında ve uygulamanın gerçekleştirilebilmesi için finansman sağlanmasında hizmet vermek üzere hem teknik birikim hem de finansman kaynaklarıyla birçok enerji verimliliği yatırımının hayata geçirilmesine olanak sağlayarak önemli iş fırsatları yaratıyor.
Elektrik tüketimini üretimin daha verimli olduğu zaman dilimlerine doğru kaydırarak toplamda önemli bir kaynak verimliliği sağlayan ve akıllı tarifelerdeki gelişmelerle talep tarafını yönetebilecek oyuncular da yakın gelecekte piyasada daha fazla yer alacak.
Dağıtık enerji kaynaklarının kullanımın artmasıyla birlikte bu kaynakların piyasa ve şebekeye entegrasyonundan ortaya çıkan ve özellikle elektrik dağıtım şirketleri için fırsat yaratan yeni iş modelleri de girişimcilerin ilgi alanı olacak.
Selahattin Hakman, bu iş modellerinin enerji verimliliğinin ekonomik, rekabetçi ve uygulanabilir şekilde hayata geçirilmesinde önem arz eden ucuz kredi, hibe, vergi teşviki gibi finansal destek sistemleriyle entegre gitmesinin girişimcilerin geliştirdiği yeni iş modellerinin uygulanmasında kilit öneme sahip olacağına işaret ediyor.
Hakman, Türkiye'nin gelecek 10 yılda enerji sektörü dönüşümünü enerji verimliliği ve yenilenebilir enerji temelinde hızlandırabilmesi adına önünde çok büyük fırsatlar bulunduğunu da vurguluyor. Bu fırsatlardan yararlanmak için kamu sektörü başta olmak üzere bütün sektör paydaşları son yıllarda önemli yol kat ettiler.
Selahattin Hakman, “SHURA'nın yeni çalışmasında ortaya koyduğu üzere, başta özel sektör ve bu alanda çalışmayı planlayan girişimciler için de elektrik sektörünün tedarikten arza kadar değer zincirinin tamamında yeni iş fırsatları ortaya çıkmaktadır.
Bu fırsatların anlaşılması ve iş modellerinin bu fırsatlardan doğacak faydaların finansman kaynaklarıyla birlikte değerlendirilerek bugünden başlayarak hayata geçirilmesi önem kazanacaktır” yorumunu yapıyor.
TARAFSIZ BİR OLUŞUM
SHURA, Türkiye’nin enerji sisteminin geleceği konusundaki çalışmalara tarafsız ve veri bazlı analizlerle katkıda bulunarak, çıktılarından sektörün tüm paydaşlarının yararlandığı bir düşünce platformu oluşturmayı amaçlıyor.
Kamu, özel sektör, üniversiteler ve sivil toplum kuruluşlarından paydaşların yaklaşımları değerlendirilerek, Türkiye’nin enerji sisteminin düşük karbonlu bir geleceğe dönüşümünün ekonomik potansiyelinin, teknik fizibilitesinin ve politika araçlarının daha iyi anlaşılmasına katkıda bulunuyor.