Ford Otosan tarafından, Haydar Yenigün ve Ford Otosan Genel Müdür Başyardımcısı Dave Johnston'ın katılımıyla şirketin elektrifikasyon stratejisi kapsamında ileriki döneme dair yeni planlamalarına ilişkin online basın toplantısı düzenlendi.
Haydar Yenigün, toplantıda yaptığı konuşmada, Ford’un elektriklenme stratejisi kapsamında yeni bir aşamaya geçtiklerini ve elektrikli araçlara dönüşüm sürecinde büyük önem arz eden "Batarya Montaj Fabrikası"nı 2022 itibariyle Kocaeli’de hayata geçireceklerini bildirdi.
"E-Transit'in üretim sorumluluğunu üstlenerek büyük bir başarıya imza attık"
Yenigün, "Ford Otosan olarak, Kocaeli Fabrikalarımızdaki elektrikli araç üretim ve yatırım çalışmalarımızı şimdi de 'Batarya Montaj Fabrikası' ile bir adım öteye taşıyoruz. Ülkemizde otomotiv sanayinin elektrikli araç yolculuğuna öncülük ediyoruz. Türkiye’nin ilk ve tek entegre elektrikli araç üretim tesisi olacağız." diye konuştu.
Ford Otosan olarak, bugüne kadar Türkiye adına ticari araç üretiminde önemli sorumluluklar üstlendiklerini, mühendislik bilgi birikimleriyle Ford dünyasında çok önemli bir konuma ulaştıklarını dile getiren Yenigün, "Otomotiv sanayinin dönüşümüne öncülük etmek üzere elektrikli araç yatırımlarımıza Türkiye’nin ilk ve tek şarj edilebilir ticari aracı Custom PHEV üretimi ile başlamıştık. Geçtiğimiz günlerde, Ford'un ilk tam elektrikli ticari aracı olan E-Transit'in üretim sorumluluğunu üstlenerek büyük bir başarıya imza attık. Şimdi de tamamı Ford Otosan mühendisleri tarafından tasarlanan batarya montaj fabrikamızı kurmak için çalışmalara başladık. Böylece, Kocaeli Fabrikalarımızın Türkiye’de ilk ve tek entegre araç üretim tesisi olması yolunda önemli bir adım attık." ifadelerini kullandı.
Batarya adımlarıyla ile yazılım mühendisliği yeteneklerine bir yenisini eklediklerini kaydeden Yenigün, "Bu önemli yatırımla batarya montajının ötesinde donanım ve yazılımsal testleri de kendi mühendisliğimiz ile yerli olarak geliştiriyoruz. Dolayısıyla bu yatırım sadece Ford Otosan için değil, ülkemiz için bir kazanımdır. Bataryası dahil elektrikli araç üretiminin, geniş bir ekosistemde ülke ekonomisine ve yerli tedarikçiler dahil sanayimizin dünyada rekabet edebilmesine çok olumlu katkılarda bulunacağına inanıyorum." dedi
"Ticari araçta Avrupa’nın en büyük üretim üssü haline geldik"
Yenigün, Ford Otosan'ın 60 yıldır Türkiye otomotiv sanayisindeki önemine değinerek, "Gururla söyleyebiliriz ki koşullar ne olursa olsun durmaksızın Türkiye’ye yaptığımız yatırımlarla değer katarken, otomotiv endüstrisinde hep 'ilklere’ imza atmayı başardık. 60 yıllık yolculuğumuzda, toplamda 6 milyona yakın araç ürettik, tüm dünyaya ihraç ettik. Ar-Ge gücümüzle Türkiye'nin ilk yerli üretim motorundan, ITOY ödüllü kamyonuna varan birçok başarıya imza attık. Ticari araçta Avrupa’nın en büyük üretim üssü haline geldik. Binlerce aileye istihdam sağladık, sağlamaya devam ediyoruz." ifadelerini kullandı.
Türkiye’de en çok yatırım yapan şirketlerden biri olduklarını, son 10 yılda 2,5 milyar avro yatırım yaptıklarını anlatan Yenigün, şunları söyledi:
"Hafif ticaride yüzde 71,8 ve ağır ticaride yüzde 79,4’e ulaşan yerlilik oranlarımızla Türkiye’nin en iyisi noktasına geldik. Sadece biz değil, ülkemizdeki otomotiv ekosistemi, yan sanayi ve tedarikçilerimiz de bizimle birlikte büyüdü, globalleşti. Yerli üretim Transitlerimiz bugüne kadar dünya çapında milyonlarca müşteriye ulaştı, 2022’de de tam elektrikli ve yerli e-Transitlerimiz Avrupa yollarında olacak. Elektrikli araç yatırımlarımızla, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da önemli başarılara koşacağımıza eminim."
"Bugün itibariyle 15-16 bin civarında bir kapasite kuruyoruz"
Haydar Yenigün, basın mensuplarının sorularını da yanıtladı.
Türkiye'de de elektrikli araçlar konusunda yavaş yavaş teşvik mekanizması başladığını ifade eden Yenigün, elektrikli üretilecek otomobiller için uygulanan ÖTV teşvikinin yeterli olmadığına ve bunun ticari araç müşterilerini kapsamadığına dikkati çekti.
Yenigün, "Bu teşviklerin ticari araç müşterilerini de kapsayacak şekilde genişletilmesi lazım. OSD'nin de bu konuda çok geniş bir çalışma yaptığını söylemeliyim. Gerek diğer sivil toplum kuruluşlarıyla, gerek üniversitelerle gerek Ankara'daki kural koyucularla yaptığı da bir çalışma var." dedi.
Kocaeli'deki E-Transit üretim kapasitesine değinen Yenigün, "Bugün itibariyle 15-16 bin civarında bir kapasite kuruyoruz ama bu önümüzdeki dönemde elektrikli araca gelen taleple birlikte artık yüzde 100'e doğru gidecek. Yani Ford Otosan 400 bin tane araç üretiyorsa 400 bin tane de batarya üretmesi gerekiyor ki önümüzdeki dönemdeki üretim sistemini destekleyebilsin." ifadelerini kullandı.
"Bugüne kadar elektrikli araç üretimi için 56 milyon avroluk yatırım yaptık"
Haydar Yenigün, yatırım miktarına ilişkin sorulan soruya "Geçtiğimiz dönemden itibaren elektrifikasyonla ilgili yatırımımız başladı. Bugüne kadar elektrikli araç üretimi için 56 milyon avroluk yatırım yaptık. Bu ciddi bir rakam elektrifikasyonla alakalı ancak bu esasında bir yolculuk ve bu yolculuğun ilk aşamasıydı. Önümüzdeki dönemde elektrikli araçların sayılarının artmasıyla birlikte yatırımlar önümüzdeki dönemde de devam edecek." şeklinde yanıt verdi.
Kocaeli'de üretilecek olan elektrikli ticari araç E-Transit'teki yerlilik oranının şu anda çok net olmadığını bildiren Yenigün, şunları kaydetti:
"Yerlilik oranlarını artırabilmek için yerli üreticilerin elektrifikasyon konusunda adım atması gerekiyor. Ve bu konuda yaklaşık 2 yıldır OSD ve TAYSAD yanına UİB'i de alarak OSD'nin başlattığı bir girişimle bu konudaki motivasyonu artırmaya çalışıyor. Belki ilk ürünlerde oldukça düşük bir yerlilik oranıyla başlayacağız çünkü batarya bir aracın yüzde 70'i. Eğer bataryayı yerlileştirebilirsek yerlilik oranında çok ciddi bir artış sağlayacak ama önümüzdeki 1 senenin bu konuda çok ciddi bir yol kat edilecek bir süreç olduğuna inanıyorum."
"Önümüzdeki dönemde çeşitli firmaların sıklıkla yatırım yapma haberlerini göreceğiz"
Türkiye'nin Otomobili Girişim Grubu'nun (TOGG) batarya paketinde iş ortağı olarak Farasis'le anlaşmasına da değinen Yenigün, "Bu önemli bir gelişim. Bunu takip etmemiz lazım ama TOGG'un önümüzdeki süreçte üretimini yeni bir fabrikada yapacak olması bunun belli bir süreç gerektirdiği gerçekleri var. Bir başlangıç orada var en azından." dedi.
Türkiye'de 2 milyon adet üretim kapasitesine sahip bir otomotiv sanayisi bulunduğuna dikkati çeken Yenigün, sözlerini şöyle tamamladı:
"Bu dünya ölçeğinde çok önemli bir rakam. Önümüzdeki 10 yılda da elektrikli araçların gündemimizde yüzde 100'e varan bir şekilde var olacağını dikkate alırsak, Türkiye'de batarya üreticisi olmadan bu sistemin ayakta kalması mümkün değil. Dolayısıyla önümüzdeki dönemde çeşitli firmaların sıklıkla yatırım yapma haberlerini göreceğiz. Bizim görevimiz bu konudaki motivasyonun daha yüksek seviyede olmasını sağlamak. Firmaları Türkiye'de yatırım yapmaya ikna etmek, batarya hücresi ve batarya modülü anlamında Türkiye'de esasında endüstriyel bir hub oluşturmak."
Ford E-Transit 350 kilometreye kadar menzil sunacak
Öte yandan toplantı sonrası verilen bilgilere göre, Türkiye’de üretilecek ilk tam elektrikli ticari araç olan Ford E-Transit, 67 kWh 400 Volt lityum iyon pil ile 350 kilometreye kadar menzil sunacak.
Entegre çalışma sistemini hedefleyen yeni batarya montaj fabrikası son teknoloji imalat çözümleri ile donatılacak, AGV (akıllı taşıma sistemleri) ile verimlilik sağlanacak. Yüksek kaliteli ürün çıktıları almak için yeni nesil perçinleme ve kaynak teknolojileri kullanılacak. 8'i montaj hattında, 22'si ise kasa imalat hattında olmak üzere toplamda 30 adet robot sayesinde otomasyon seviyesi yüksek ve esnek bir üretim tesisi oluşturulacak. Teknolojik tesiste kolaboratif robotlar ile kameralı kontroller yapılacak.
Verilen bilgiye göre, bataryalar yine Ford Otosan’ın kuracağı test laboratuvarlarında elektrik testi, hava kaçağı testi gibi güvenlik testlerinden geçirilecek. Bu test esnasında batarya paketinin; şarj düzeyi, paket ve hücre sıcaklık kontrolü ile yazılım kontrolü yapılacak. Kullanılacak yeni soğuk metal transfer kaynak teknolojisi ile batarya kasalarının hava ve su sızdırmazlığı yüzde 100 kontrol altına alınacak. "Light Guide System" adı verilen projeksiyon ve 3D sensörlerle batarya paketinin tüm montaj adımları takip edilebilecek. Destek sistemine ek olarak kolaboratif robotlar üzerine yerleştirilmiş görüntü işleyen kameralar ile olası üretim hatalarının önüne geçilecek.