FATOŞ BOZKUŞ
fbozkus@ekonomist.com.tr
Bu gerçek kişiler de genelde çalışanlardan veya iş ortaklarından oluşuyor.Reklam kampanyalarında fikir, senaryo, prodüksiyon kadar önemli olan bir unsur daha var; oyuncu... Reklamda yer alacak oyuncunun seçimi çok önemli.
Çünkü oyuncu reklamların izleyicinin aklında yer edinmesini sağlayan unsurlardan biri. Son yıllarda pek çok marka oyuncu seçiminde ünlü yüzlere yöneldi. Geçmiş iki yılda reklamların neredeyse yüzde 70’inde bir ünlü yüz kullanılıyordu.
Ancak bu ünlü enflasyonu istenen etkiyi yaratmamaya başlayınca, reklam kuşağında fark yaratmak isteyen markalar yeni bir arayışa girdi. Sahicilik, samimiyet ve şeffaflık gibi değerlerin yükselişiyle oyuncular üzerine kurulan reklam senaryolarının etkisini kaybettiğini gören markalar, gerçek ve sahici insanları reklam kampanyalarında kullanmaya başladılar.
Bugün kimi marka iş ortaklarına, kimi çalışanlarına yer veriyor. Reklamlarında gerçek çiftçileri kullanan markalar da var, gerçek anne ve bebeğini ekranlara taşıyanlar da.. Bu konuda en ilginç örnek ise iPhone’un kampanyası. Marka gerçek kullanıcısının çektiği bir fotoğrafı reklam kampanyasında kullanıyor.
NEDEN GERÇEK KİŞİLER?
Concept, gerçek kişileri reklamlarda kullanan markalardan Vestel ve Şekerbank’ın yaratıcı ajansı. Concept Ajans Başkanı Volkan İkiler, markaların bugün dünden çok daha fazla gerçek ve samimi olmaya ihtiyaçları olduğunu söylüyor. Her geçen dakika çoklu mecrada sürekli artan mesaj bombardımanına maruz kaldığımızdan bahseden İkiler, böyle bir ortamda insan doğasının her şeyin gerçekliğini, otantikliğini ve samimiyetini aradığını ifade ediyor.
Volkan İkiler, gerçekliğin inandırıcılığa zemin hazırladığının da altını çiziyor. İkiler, "İçinde bulunduğumuz bu ‘post-truth’ devrinde zaten her şey duyguları hareket ettirebilmekle başlıyor. Hem Vestel hem de Şekerbank bu anlamda gerçek ve samimi markalar. Dolayısıyla marka felsefeleri bu stratejiye uygun olduğu için bu kararı aldık” diyor.
ÖZGÜN UYGULAMALAR
Kramp Ajans Başkanı Ahmet Akın, “Oyuncular üzerine kurulan reklam senaryolarının etkisini kaybettiğini iddia edemesek de reklamlarında gerçek ve sahici insanları kullanmanın artık markalara daha çok değer kattığını söyleyebiliriz” diye konuşuyor. Akın, ünlülerle örülü ve eğlenceli kampanyalar yapan markaları daha çok sevmeye eğilimli olsak da ‘inandırıcılık’, ‘insancıllık’, ‘bizden olmak’ gibi kriterlerde markaların yüksek puan almakta giderek daha çok zorlandığını ifade ediyor.
Ahmet Akın, bu anlamda Vodafone’un ‘İş Ortağım’ kampanyasını bu yöntemin ilk iyi örneklerinden biri olarak gösteriyor. Önümüzdeki dönemde çalışanların ve iş ortaklarının kullanımında artış olacağını düşünen Akın, yaratıcı ve özgün uygulama sayısının artmasını beklediğinin de altını çiziyor.
MARKAYA OLUMLU YANSIYOR
Gerçek insanlar, gerçek hikâyeler reklamın ulaştırmak istediği mesajı inandırıcı kılıyor. Marka mesajı ile gerçek hikâyelerin uyumlu olması reklamın hatırlanma oranını artırıyor, rekabetten ayrıştırıyor. Markanın tüketici nezdinde samimi olma ve inandırıcı olma gibi imaj skorlarını artırıyor. Üstelik sadece tüketicinin değil çalışanların da markaya olan bağlılık oranlarını yükseltiyor. Hem tüketiciye hem de çalışanlara ilham veriyor. Markanın satın alınma ve tercih edilme oranlarını artırıyor.
Vodafone Pazarlama Direktörü Ebru Özgüç, kurumsal segment iletişiminde beş yılda 200’ün üzerinde gerçek müşterinin reklamlarda yer aldığını söylüyor. Bunun geri dönüşünün markaya oldukça olumlu yansıdığından bahseden Özgüç, network iletiminde de hayattan hikayelere ağırlık vermeye başladıklarını ifade ediyor.
GERÇEK HİKAYENİN GÜCÜ
Vodafone’un reklam ajansı Teamred’in genel müdürü Hilal Bilecik, 2009 yılından bu yana bu stratejiyi izlediklerini söylüyor. Bilecik, sekiz yıldır aynı stratejiyi ve formatı sürdüren başka bir marka bilmediğini ifade ediyor. 2016 Effie yarışmasında ‘Sürdürülebilirlik’ ödülünü kazandıklarını hatırlatan Bilecik, sektör için uzun soluklu kampanya üretmenin zorluğuna da dikkati çekiyor.
Peki 2009’da bu fikir nasıl doğdu? Hilal Bilecik, bu soruya şu yanıtı veriyor: “İlk aldığımız brief KOBİ’lerin işlerini nasıl kolaylaştırdıkları, onlara uçtan uca nasıl destek verildiğiyle ilgiliydi. KOBİ’leri araştırırken onların azmi, sebatı, yoktan neleri var ettikleri bize ilham verdi.
Öyle samimi ve gerçek hikayeler vardı ki, bizim de önümüzü açtılar. Reklam stratejimizin omurgası oldular. Sonra bu gerçek insanlar ve gerçek hikayeleri diğer segmentlere de taşıdık. Hiçbiri için senaryo yazmadık. Onların yaşadıklarını, yine onların anlatmalarını sağladık.”
SOSYAL MEDYA ETKİSİ
Nutricia, son reklam kampanyasında gerçek bir anne ile bebeğini ekrana taşıdı. Nutricia Anne Bebek Beslenmesi Pazarlama Direktörü Pelin Aydoğdu, bu reklam kampanyasının çok beğenildiğini ve sosyal medyada çocuğu olsun olmasın herkesin güzel yorumlar yaptığını gördüklerini söylüyor. Aydoğdu, böylece tüketiciyle ciddi
bir duygusal bağ yakalandığının da altını çiziyor.
Pelin Aydoğdu, eskiden doktor tavsiyesine önem veren annelerin, dijital mecraların yaygınlaşmasıyla diğer annelerin tavsiyelerine daha çok önem vermeye başladıklarını ifade ediyor. Aydoğdu, “Bebelac’ın iletişim stratejisi daha çok içerik zenginliği üzerine konumlandı. Bebelac Gold’u annenin yanında olan, anneyi anlayan marka olarak konumlandırmamızın altında da bu neden var” diyor.