Burçin Ergünt, bu yılın başında Güzel Sanatlar Ajans Başkanı olmuştu. Yılın başında yaşanan birleşmeyle birlikte Ping ekibinin Güzel Sanatlar ekibine nüfuz ettiğini söyleyen Burçin Ergünt, ajans içinde bir de inovasyon ekibi oluşturulduğunu anlatıyor. Ergünt, ürün geliştirmeye başlayacak olan ajanstaki bu değişimin yakın zamanda çıkacak işlere de yansıyacağının altını çiziyor.
FATOŞ BOZKUŞ
fbozkus@ekonomist.com.tr
2008 yılından beri Güzel Sanatlar ajans başkanı olarak görev yapan Kayhan Şardan, bu yılın başında Güzel Sanatlar Grubu Yaratıcı Ajanslardan Sorumlu Yönetim Kurulu Üyesi olarak atandı. Güzel Sanatlar Ajans Başkanı olarak ise Burçin Ergünt görevlendirildi. Bu atama ile Ergünt, Alemşah Öztürk’ün ardından bir reklam ajansının başına geçen ikinci dijital kökenli yönetici oldu. Gruba
2009 yılında Güzel Sanatlar’ın satın aldığı Ping’in ortağı ve ajans başkanı olarak katılan Burçin Ergünt, atamasının duyurusu yapılırken, “Hem kariyerimdeki ürün geliştirme tecrübelerim hem de grubun dijital ajansında geçirdiğim yedi yıllık deneyim ile Güzel Sanatlar’a faydalı olmak için çalışacağım” demişti. Aradan iki ay geçti.
Ping’in Güzel Sanatlar bünyesine katılması sürecinin tamamlanmasının ardından Ergünt ile geçen hafta bir araya geldik. Göreve gelmesinin ardından kendisine 20 maddelik bir yapılacaklar listesi oluşturduğunu söyleyen Ergünt, bunların bir kısmını 60 günde yaptıklarını, geri kalanını ise zaman içinde yapacaklarını anlatıyor.
Burçin Ergünt ile ajans başkanı olarak bugüne kadar yaptıklarını ve bundan sonraki dönem için hedeflerini konuştuk.
Önce herkesin merak ettiği soruyla başlamak istiyorum. Kayhan Şardan ajans başkanlığından neden ayrıldı?
Güzel Sanatlar Holding, Güzel Sanatlar ve BLAB gibi yaratıcı ajansların dışında medya ve yapım gibi alanlarda pek çok şirketi bünyesinde bulunduran bir iletişim grubu. Bu değişiklik, Kayhan Şardan’ın yeni dönemde yaratıcı ajanslara stratejik önceliklendirme ve operasyonel verimlilik konularında destek olacağı bir pozisyona gelmesinin gruba katkısının daha çok olacağı düşüncesiyle yapıldı.
Bu görev değişimiyle birlikte sizin kurucusu olduğunuz Ping’in de Güzel Sanatlar bünyesine katıldığı açıklandı. Nasıl bir birleşme oldu bu?
Biz 43 yıllık Güzel Sanatlar’ı, yeni nesil iletişim araçlarına hakim, büyük bir ekiple güçlendirdik. Bir depart-
man gibi içeriye girmedi Ping ekibi. Tüm fonksiyonların içine dijitalden gelen ekibi yerleştirdik. Kısacası dijital bilgiye sahip insanları organizasyonun içine nüfuz ettirdik. Ping’in müşteri ilişkilerindeki arkadaşlar Güzel Sanatlar müşteri gruplarına dağıldı. Yaratıcı ekip de yaratıcı ekiplere katıldı. Böylece holistik bir bakış açısı yaratmaya çalıştık. Bugünkü 43 yıllık ajans içindeki çalışanların yüzde 30’u dijitali bilen insanlar artık. En eski ama en taze ajansız. Şubat ayında geçtiğimiz bu yapının farkı, işler ortaya çıktıkça daha net görülecek.
Geçen yıl 4129, Grey ile birleşmişti. Siz tam tersini yaptınız. Neden böyle bir birleşmeyi gerekli gördünüz?
Medya tüketim alışkanlıkları son yıllarda hızla değişiyor. Düne oranla daha çok reklama maruz kalıyoruz. Artık bir reklamın çok iyi, komikduygulara hitap ediyor olması yeterli değil. Bizim işimiz tüketiciyi yakalamak. Bu anlamda doğru ajans yapısının nasıl olması gerektiğiyle ilgili arayışlar ve denemeler var. Biz bu birleşmenin doğru olduğunu düşündük. Değişime ve yeniliklere adapte olmak için bu gerekliydi. Facebook yakın zamanda ‘Canvas’ diye yeni bir reklam modeli çıkardı. Bunu ilk uygulayan üç ajanstan biri olduk. Diğer ikisi dijital ajanstı. 43 yıllık ajansın bunu yapıyor olması önemli. Bu, değişimin ve yeniliklere kolay adapte olabilmenin göstergesi.
Değişim sadece Ping ekibinin Güzel Sanatlar’a nüfuzuyla mı sınırlı?
Değil. Reklamcılık değişiyor. Tüketicinin tüketim alışkanlığı da ürüne doğru kayıyor. Bazen ürün bir app oluyor, bazen yediği çikolata. Artık ürün üzerine de iletişim yapmak gerekiyor. Dolayısıyla ürün geliştirmek önemli. Biz ajans içinde bir ürün geliştirme departmanı da kurduk. Ekip, ürün teklifleri yapıyor. Bu ürün teklifi bir uygulama da oluyor, bir marka için akıllı ayna yapımı da. Artık ajans içinde inovasyon ekibinin olması gerekliliği var. Amerika’da büyük ajanslarda bu tip departmanlar var.
Bu ekibi nasıl oluşturdunuz?
Bir ekibimiz var ama freelance çalışanlarla da iletişim halindeyiz. Kol-lektif House ile işbirliğine gittik. Artık bütün partnerlarının bizimle işbirliği var. İhtiyaç olunca anons ediyoruz ve gelip burada çalışabiliyorlar. İki tane ürün fikri oluştu bile. Uygulama ve teknoloji bazlı ürünler bunlar. Ama hedefte bir sonraki çikolata fikrinin buradan çıkması da var. Dahası burasının genç girişimciler için bir kuluçka merkezi olmasını da istiyoruz. Buradan çıkacak ürün ve fikirler ajansı kuvvetlendirecek. Biz bu şekilde oyunun planını değiştirmeye çalışıyoruz.
Şu anda ajansta kaç kişi çalışıyor?
88 kişiyiz.
Göreve geldiğinizde önünüze 20 maddelik yapılması gerekenler listesi koyduğunuzu ve bir yol haritası çizdiğinizi söylemiştiniz. Yaptıklarınızı konuştuk. Listede gelecekte yapmayı planladığınız neler var?
20 maddenin bir bölümü ilk 60 günde yapılacak hedeflerdi. Büyük bölümü yerine geldi. Bunun işlere yansımalarını da önümüzdeki günlerde göreceğiz. Önceliğimiz, daha iyi reklam nasıl üretiriz konusu. Bunun için çalışıyoruz. Büyümek bir başka öncelikli hedefimiz. Güzel Sanatlar, bugüne kadar birçok iş üretti. Beko’nun hala kullandığı cıngıl da, Sütaş’ın inekleri de bu ajanstan çıkmış fikirler. Onları ortalığa yeniden çıkarmak istiyoruz. Web sitemizi yeniliyoruz. O geçmişin başarılı reklamlarını siteye koyacağız. Bununla da kalmayacak. Bazı reklamlar, değişen kartvizitlerimizin arkasında da yer alacak. Ajansın tarihiyle yeniliği bir araya getiriyoruz.