Yüksek kâr marjı vaat eden sektördeki dokuz şirket, bu yılın sonuna kadar 53 yeni franchise şube daha açacak. Seyyar arabaların içerisinde satılan nostaljik yiyeceklerimiz arasında sayabileceğimiz kokoreç, girişimcilere fIrsat sunan bir iş modeline dönüştü.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
Bugün Türkiye genelinde zincir kokoreç markası olarak tanımlanabilecek yaklaşık 13 firma bulunuyor. Bu firmaların yüzde 80’i franchise vererek büyümeyi tercih ediyor. Düşük maliyetli yatırım şansı sunan kokoreç için küçük metrekareli bir dükkan yeterli oluyor.
Bu hafta franchising ile büyümeyi hedefleyen dokuz şirketin yatırım planlarını ve koşullarını araştırdık. Bu dokuz şirket yıl sonuna kadar 53 franchise vermeyi planlıyor.
SEKTÖRE ÖNCÜ OLDU
Kokoreç denince akla ilk gelen markalardan biri olan Şampiyon Kokoreç, 1962 yılında Galip ve Necati Tokgöz kardeşler tarafından Beyoğlu Balıkpazarı’nda küçük bir işletme olarak kuruldu. Zamanla bu küçük işletme önce İstanbul’a sonra da tüm Türkiye’ye yayıldı. Yoğun bayilik taleplerinden sonra 2000 yılından itibaren franchise verecek şubeleşmeye devam etti.
Şampiyon’un bugün Türkiye genelinde 50 şubesi bulunuyor. Bir anlamda kokoreç sektörünün kurumsal kimlik kazanmasına öncü olan ilk marka diyebiliriz. Şampiyon’un kazandığı bu başarı sektörü seyyar arabadan küçük metrekareli dükkanlara dönüştürmeye başladı.
Örneğin Gala Kokoreç, seyyararabayla satıştan bugün 40 şubeli bir zincire dönüştü. Bu yılki hedefi ise 50 şubeye ulaşmak. Gala Kokoreç'in ortaklarından Fahrettin Orhan, ızgara konusunda büyük bir zincir kurduklarını söylüyor.
Bir Gala Kokoreç şubesi açmanın maliyeti yaklaşık 100 bin TL. Franchise giriş bedeli olarak ise 40 bin TL alınıyor. Şubelerin ayda minimum 30 bin TL ciro gerçekleştirmesi hedefleniyor. Kâr marjı yüzde 35 civarında. Royalty ise alınmıyor.
SEYYAR ARABADAN ZİNCİRE
Yine seyyar arabadan restorancı-lığa geçiş yapan firmalardan biri olan Kokoreççi Şükrü Usta, franchise şubelerle bir zincire dönüşmeyi hedefliyor. 1989 yılında İstanbul Büyükçekmece sahilinde seyyar kokoreç tezgahı ile kokoreç satmaya başlayan ve kısa zamanda bu semtte oldukça popülerlik kazanan Kokoreççi Şükrü Usta, 1998 yılında Büyükçekmece Al-batros’ta ilk dükkanını açtı.
Şu anda iki şube ile faaliyet gösterdiklerini belirten şirket ortağı Mehmet Tufan, bu yıl İstanbul’da Beşiktaş, Etiler ve Kadıköy’de beş franchise şube daha açmayı planladıklarını ifade ediyor. Tufan, ilk beş franchise’dan 70 bin dolar isim hakkı bedeli alınacağını söylüyor. Restoranlar için aylık minimum 70 bin TL ciro hedefleniyor. Kâr marjı ise yüzde 35-40 arasında değişiyor.
Seyyar arabadan restorana geçiş yapan bir başka marka ise Kocaeli İh-saniye’de kurulan Kokoreç Adam. Menüsünde kokorecin yanı sıra köfte, sucuk ve ciğer de bulunuyor. Firmanın genel müdürü Halit Zorlu, bu yılın sonuna kadar iki şube daha açacaklarını belirtiyor. Lüks restoran konseptiyle faaliyet gösterdiklerine dikkat çeken Zorlu, yaklaşık 1 milyon TL’lik bir yatırım gerektiğini vurguluyor.
MOBİL ARABA KONSEPTİ
İzmir merkezli Özmert Kokoreç ise 1992 yılından bu yana faaliyette. Firma sahibi Cemil Usta, dört adet restoran, sekiz adet de mobil kokoreç arabaları şeklinde toplam 12 şube ile faaliyet gösterdiklerini belirtiyor. İki ayrı konseptte franchise veriliyor. İsim hakkı bedeli olarak 5 bin TL alınıyor. Cemil Usta, bir restoranın günlük 500 ile 600 TL arasında ciro gerçekleştirmesi gerektiğini belirterek, yüzde 50 kâr marjıyla çalıştıklarını sözlerine ekliyor.
İzmir merkezli bir başka marka ise Kuzu Kuzu Kokoreç. Firma sahibi Temel Aras, 2009 yılından bu yana İzmir’de hizmet verdiklerini kaydediyor. Bir restoran için yapılması gereken yatırım yaklaşık 50 bin TL. İsim hakkı bedeli olarak 50 bin ile 75 bin TL arasında bir rakam talep ediliyor. Aras, restoranların günlük 2 bin ile 3 bin TL arasında ciro yapabileceğini söylüyor.
ÖNCELİKLİ KENTLER
1982’de İzmir’in Karşıyaka Şemik-ler semtinde kurulan Kokoreççi Baki Usta, 2010 yılında Bornova Tatmahal şubesini, 2014 yılında da Bostanlı şubesini hizmete açtı. Şirketin kurucusu Baki Çolak ve oğlu Volkan Çolak, franchise şubeler de açmayı planlıyor.
2016 sonuna kadar bir şube daha açma hedeflerinin bulunduğunu vurgulayan Volkan Çolak, 20 bin dolarlık isim hakkı bedeli de dahil olmak üzere 150 bin TL’lik yatırımla bu iş modelinin hayata geçirebileceğini söylüyor. Hedef şehirler arasında Bursa ve Eskişehir’e öncelik tanınıyor. Yüzde 25 kâr marjı sunuluyor.
Denizli merkezli Üç Çeyrek Kokoreç de bugün Aydın’a kadar uzanan bir lokasyonda 12 şubeli bir zincire dönüştü. Şirket ortağı Muhammet Hakan Çelik, henüz dört yıllık bir firma olmalarına karşın, bulundukları lokasyonda marka değerine ulaştıklarını ifade ediyor.
Bu yılın sonuna kadar Ege, Akdeniz, İç Anadolu ve Marmara bölgelerinde şubeler açılarak toplam 20 restorana ulaşılması hedefleniyor.
Restoranlar için lokasyona göre 80 bin ile 100 bin TL arasında yatırım yapılması gerekiyor. Çelik, bu yılın sonuna kadar franchise’lardan giriş bedeli alınmayacağını sözlerine ekliyor. Royalty de 2017 yılından itibaren alınmaya başlayacak. Bir şubenin aylık minimum 30 bin TL ciro gerçekleştirme hedefi bulunuyor.
Samsun’da 2003 yılında kurulan Saçak ise hem döner hem de kokoreç konseptiyle faaliyet gösteriyor. 2010’da kendi üretimlerini yapmaya başladıklarını belirten firmanın sahibi İsmail Katırcıoğlu, başka bir marka adıyla ABD’ye açılmayı planladıkları bilgisini veriyor. Yurtiçinde ise İstanbul, Ankara, Antalya, Isparta ve Bur-dur’a öncelik tanınıyor.
SEKTÖRÜN SUNDUĞU 4 FIRSAT
1- Hijyen standartları yükseldikçe daha fazla kişiye ulaşıyor.
2- Düşük yatırım maliyeti ve yüksek kâr marjı ile iyi gelir bırakan bir iş alanı haline geldi. Günün her saati yenilebilen bir yiyecek olduğu için yüksek ciro vaat ediyor.
4- Seyyar ya da küçük dükkanlarda faaliyet gösterenler, hala büyük işletmelerin önemli rakipleri. Zira bu dükkanlar müşteri sadakati konusunda büyüklere oranla daha şanslı. Belli bir lezzet standardı yakalandığında, kokoreç, müşteri sadakatinin en fazla olduğu gıda segmentlerden biri olarak ifade ediliyor.