Yürek yakan yangınlar bölge ekonomisini vurdu

10 Ağustos 2021
Levent Gökmen Demirciler lgokmen@ekonomist.com.tr

Özlem Bay Yılmaz obay@ekonomist.com.tr

Başta Antalya ve Muğla olmak üzere Ege ve Akdeniz'i etkisi altına alan orman yangınları, onbinlerce hektarlık doğal hayatı kül etti.

Özellikle Manavgat, Bodrum, Marmaris, Milas gibi gerek turizmde gerekse tarım ve hayvancılıkta öne çıkan bölge ekonomileri, ağır hasar gördü.

Türkiye, günlerdir Antalya, Muğla, İzmir, İsparta, Denizli ve Tunceli'de yaşanan orman yangıları ile mücadele ediyor.

Akdeniz çanağındaki tüm ülkelerde yaşanan geniş çaplı orman yangınları, Türkiye'de özellikle Manavgat, Bodrum, Marmaris, Milas gibi gerek turizmde gerekse tarım ve hayvancılıkta öne çıkan bölgelere ağır hasar verdi. Binlerce hektar orman, içindeki canlı hayatı ile birlikte yok oldu.

08-21 Ağustos 2021 tarihli sayıdan

Ege ve Akdeniz'de pek çok dağ köyüne ve sahil şeridine kadar ulaşan yangınlar bölge ekonomisine ağır hasar verirken, yok olan doğal hayat tüm Türkiye'yi üzüntüye boğdu. Yangın söndürme çalışmaları nedeni ile Bodrum ve Marmaris gibi Türkiye'nin en önemli turizm merkezlerinde hayat felç oldu.

Kırsal bölgelerdeki tarım arazileri ve hayvancılık sektörü büyük yara aldı. Dergimiz yayına hazırlanırken yapılan son hesaplamalara göre, söz konusu yangınlar nedeniyle Türkiye'nin toplam ormanlık alanlarının 20'de 1'i yok oldu.

28 Temmuz Çarşamba günü Antalya'nın Manavgat ilçesinde baş gösteren ve hızla tüm Ege ve Akdeniz'e yayılan yangınlar, aslında son yıllarda özellikle yaz mevsiminde yaşanan yüksek sıcaklık ve düşük nem nedeni ile giderek artan bir seyir izliyor.

Tarım ve Orman Bakanlığı'na bağlı Orman Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de 2020 yılında 3 bin 399 orman yangını çıktı, 20 bin 971 hektar alan zarar gördü. Bu, son 13 yılın zirvesi olarak kayıtlara geçerken, son beş yılda tespit edilen yangın sayısı ise 16 bini geçti.

"YANAN YERLERE TESİS YAPILMAMALI"


Türkiye Otelciler Federasyonu (TÜROFED) Başkan Yardımcısı ve Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, sadece Antalya'da İstanbul'un yüzölçümü kadar bir alanda yüz yıllık ağaçların yok olduğunu söylüyor.

Antalya, Bodrum, Kaş, Fethiye, Marmaris ve Ayvalık gibi yangından etkilenen turizm bölgelerinin en önemli özelliğinin zengin bitki örtüsü ve ormanları olduğunu kaydeden Mehmet İşler, "Turizmin en büyük hazinesi olan doğayı kaybettik" diyor.

Otelcilik sektörü olarak geleceğe dair ciddi kaygı taşıdıklarını kaydeden İşler, "Otellerin arkasındaki yeşil alan ve önündeki maviliğe sahip çıkmalıyız. Bu alanlarda yapılaşma olmaması, turistik tesis yapılmaması için seferberlik ilan ettik ve bu konuyu Turizm ve Orman bakanlıklarımıza kadar taşıdık ve takipçisi de olacağız" diye konuşuyor.

REZERVASYONLARIN YÜZDE 10'U İPTAL


İşler'in verdiği bilgiye göre, geniş çaplı yangınlar nedeni ile turizm bölgelerindeki rezervasyonların yüzde 10'u iptal edildi. "Yaklaşık 150 bin turistlik bir iptal oldu. Bunlar ya başka destinasyona gitmek istedi ya da orada başımıza bir şey gelirse diye korkup gelmedi" diyen İşler, ağustos ayında yangınların etkilerinin daha çok hissedileceğini belirtiyor.

Hilton Dalaman Sarıgerme Resort Genel Müdürü Tunç Batum da yangın nedeni ile hem Ege hem de Akdeniz otellerinde iptallerin hızla yayıldığını söylüyor. Batum, "Ege Bölgesi'nde otellerin doluluk oranları yüzde 50-60 aralığında, Antalya bölgesinde ise neredeyse tamamı dolu. Marmaris, Bodrum, Sarıgerme ve Köyceğiz'deki tüm otelciler endişeli. Rezervasyon iptalleri başladı" diye konuşuyor.

ARICILIK DARBE YEDİ


Elite World Hotels CEO'su Eyüp Babür, "Yangın felaketi ne yazık ki bir çok oteli etkisi altına aldı. Bölgeye yakın bazı otellerden misafirlerin ayrıldığını duyuyoruz. Otelimizin bulunduğu Marmaris İçmeler'de olumsuz bir durum yok ama yine de tedbirlerimizi aldık" diyor.

Turizm ile birlikte, ülke ekonomisine önemli katkı sağlayan mobilya, kâğıt, odundışı orman ürünleri sektörleri bu yangınlardan direkt etkilenen sektörlerden bazıları.

Söz konusu sektörlerin son bir yıllık ihracat performanslarının yaklaşık 6,5 milyar dolara ulaştığını söyleyen Ege İhracatçı Birlikleri Koordinatör Başkanı Jak Eskinazi, "Manavgat ve Muğla odundışı orman ürünlerinde dünya lideri olduğu defne alanlarının bulunduğu bölge. Ne yazık ki bu sektörlerde ciddi sıkıntı olacak" diyor.

Ekolojik dengenin bozulduğu canlı ve bitki çeşitlerinin zarar gördüğü yangın felaketinden, tabiattaki tozlaşmanın yüzde 85'ine | katkıda bulunan arılar ve arıcılık sektörü de olumsuz etkilenecek.

2020 yılı FAO (Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü) verilerine göre Türkiye, dünya bal üretiminde Hindistan ve Çin'den sonra üçüncü sırada yer alıyor. Muğla ili toplam 935 bin 463 kovan ile Türkiye'de kovan sayısı bakımından ilk sırada yer alıyor.

ÇAM BALI ORMANLARI YANDI


Arıcılık faaliyetlerinin geliştiği bu dönemde gerçekleşen yangınların yarattığı olumsuz ortamı mutlaka tersine çevirmek gerektiğini vurgulayan Bee'o Kurucu Ortağı Ziraat Mühendisi Taylan Samancı, çam balının önemli bir kısmını karşılayan Marmaris yöresinde çam balı sağlayan çam ağaçlarının tamamına yakınının yandığını ve yanmaya devam ettiğini söylüyor.

Tam sayı net olmamakla birlikte, yörede 10 bine yakın arı kovanının yangından hasar gördüğünün ifade eden Samancı, "Birçok arıcımız da arı kovanlarını yangından kaçırmış fakat arılar dışarda kaldığı için arı kaybı yaşamış. Yangınlar tamamen kontrol altına alındıktan ve söndürüldükten sonra ormanlarımızı, canlılarımızı geri kazanmak için bir arada olacağız" diyor.

Yangının, arıcıların kovanları çam ormanlarına konuşlandırdığı 15-20 Ağustos'tan sonra olmaması büyük şans olarak görülüyor.

Öyle olsaydı tüm kovanlar arılarla beraber yok olacaktı. Normalde çam balı döneminde 1 milyondan fazla arı kovanı olduğunu belirten Altıparmak Gıda Yönetim Kurulu Başkanı Özen Altıparmak, şunları anlatıyor: "Bu bölgedeki yangından dolayı önemli bir kısım çam balı kaynağını kaybettik.

Ne yazık ki yanan çam ağaçları bölgenin yarısına yakınını kapsıyor. Şükür ki bal veren ağaçların en az yarısı yangından kurtulmuş durumda. Zarar olarak yaklaşık 2 milyon TL değerinde bir arı kovanı telef oldu."

LEYLA KAYHAN ELBİRLİK EFELER ÇİFTLİĞİ YÖNETİM KURULU ÜYESİ “ÇİFTÇİ KENTE GÖÇ ETMEMELİ”


“Ülkemizde son dönemde gerçekleşen orman yangınları zaten kuraklık yaşadığımız tarım alanlarımızın daha da kuraklaşmasına neden olacak. Su sıkıntısı şu anda en önemli problem. Tarım, hayvancılık ve ormancılıkla uğraşan çiftçilerimize doğru biçimde destek verilmezse köylü şehirlere göç etmek zorunda kalacak.

Bu yüzden acilen çiftçiye yüzeysel damla sulama, yeraltı sulama gibi az su tüketimi olan sulama sistemleri ve çevreye duyarlı tarım teknikleri konusunda teşvik ve desteğin artırılması gerekli. Bunun yaygınlaşması, karşı karşıya olduğumuz kuraklık tehlikesini azaltacak ve ülkemizin su rezervlerini olumlu yönde etkileyecek.”