Yüksek enflasyonun ağır etkileri hayatın her alanında kendini hissettirirken, mevcut politikaların devamı halinde Türkiye ekonomisinin daha uzun bir dönem enflasyon sorunu ile yaşayacağını söyleyebiliriz.
Uyguladığı tepeden inme faiz indirimi politikası ile resmi hedefi olan yüzde 5 enflasyonu, yüzde 60'ın üzerine taşıyan Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), 2022 yıl sonu enflasyon tahminini de ikiye katlamak zorunda kaldı.
TCMB'nin açıkladığı yılın ikinci enflasyon raporunda, 2022 yıl sonuna ilişkin enflasyon tahmini yüzde 23,2'den yüzde 42,8'e yükseltildi. TCMB Bakanı Şahap Kavcıoğlu, sunumunda liralaşma stratejisinin Merkez Bankası'nın politika gözden geçirme sürecinin asli unsuru olduğunu kaydetti.
Raporda, 2023 tahmini de yüzde 12,9 oldu. Yani TCMB'ye göre, daha en az iki yıl çift haneli enflasyonla yaşayacağız.
KAVCIOĞLU: "İYİLEŞME SÜRÜYOR"
Raporun ve açıklamaların ayrıntılarına bakacak olursak Kavcıoğlu, Rusya-Ukrayna çatışmasının küresel ekonomiyi emtia ve tedarik zinciri kanalları üzerinden etkilediğini belirterek, "Arz ve tedarik sorunları henüz düzelme eğilimine girmedi.
Ticaret ortaklarımızdaki büyüme beklentileri aşağı yönlü güncellenmekte. Dünyada manşet ve çekirdek enflasyon yüksek seviyelere ulaştı" değerlendirmesini yaptı.
Rusya ve Ukrayna'ya ihracatın azalırken AB'ye ihracatın arttığını, bu nedenle kayıpların telafi edildiğini kaydeden Kavcıoğlu, şu açıklamaları yaptı: "Enerji fiyatlarındaki artış nedeniyle ithalat ilk çeyrekte yükseldi.
Miktar bazında ihracat ithalata karşı belirgin iyileşme gösterdi. Liralaşma stratejisi çerçevesinde kredilerin büyüme hızı ve kompozisyonu fiyat istikrarıyla uyumu hale getirilecektir."
Kavcıoğlu, genel olarak Türkiye ekonomisine dair ise "Ekonomik faaliyetlerde iyileşme eğilimi devam ediyor. İlk çeyrek verileri iktisadi faaliyetteki kompozisyonun iyileşmekte olduğuna işaret ediyor.
Yatırım harcamaları güçlü bir artış eğiliminde. Önümüzdeki dönemde istihdam artışının devamını bekliyoruz" diye konuştu.
Merkez Bankası Başkanı, ocak ayında son dört yılın en yüksek seviyesini gören ve yılın ilk ayında 12 milyar dolara ulaşan cari açığa ilişkin ise şunları söyledi: "Sürdürülebilir cari dengenin kalıcı fiyat istikrarı için kritik önemde olduğunu değerlendiriyoruz.
Dış ticaretimizi fiyat etkilerinden arındırarak miktar bazında incelediğimizde ihracat miktarının ithalata kıyasla belirgin bir iyileşme sağladığını görüyoruz."
