30 yılı aşkın bir geçmişe sahip olan İzmirli Serter Büro Mobilyaları, Ege Bölgesi'nde alanında öne çıkan şirketlerin başında geliyor. Yeni ofis trendleri doğrultusunda çevreci üretime yöneldiklerini belirten şirketin kurucu ortağı Huriye Serter, "Artık yeşil ofisler öne çıkıyor. Yeşil ofis uygulamaları aynı zamanda ofis ortamlarına bir motivasyon da getiriyor" diyor.
KOBİ Girişim Kasım 2021 tarihli sayıdan
Serter Büro Mobilyaları şirketinin temelleri 1929 yılında İzmir'in ticaretine katkıda bulunması ve ‘yerli malına sahip çıkılması' amacıyla İzmir İktisat Kongresi'nde alınan kararla inşa edilen, 64 dükkanlık tarihi Kavaflar Çarşısı'nda 1963 yılında Nurettin Serter tarafından atıldı.
Serter, 60 metrekarelik küçük bir dükkanda mobilya aksesuarları satışı gerçekleştiriyordu. İşin ofis mobilyaları sektörüne dönüşmesi ise 1978 yılında ikinci kuşakla oldu. 80'li yıllarda mobilya merkezi olarak henüz çok yeni gelişmeye başlayan Karabağlar'da bu alanda faaliyet göstermeye başlandı.
1990 yılına gelindiğinde ise şirket, kendi ahşap ve döşeme üretim tesislerini kurdu. Bunun sonucunda da şirket büyüme ivesi yakaladı. Bugün gelinen noktada ise Serter Büro Mobilyaları, hem kendi ürün gamları hem de francesing olarak yol arkadaşlığı yaptıkları Bürotime ile sadece İzmir değil Ege Bölgesi'nde, alanının önde gelen şirketleri arasında yer alıyor.
Öyle ki özel sektör, kamu alanları, hastaneler, oteller, okullar ve pek çok kurum ve kuruluşa hem mimari projelendirme hem de ürünleri ile hizmet veriyor.
Karabağlar'da altı katlı bir mağazada ve bin 500 metrekare üretim tesisinde yolculuklarının devam ettiğini söyleyen Serter Büro Mobilyaları Kurucu Ortağı Huriye Serter, “Şu an 3.kuşak oğlumuzun da aramıza katılmasıyla 1963 yılında babamızın yaktığı kıvılcım büyüyerek kocaman kuşaklararası güzel bir enerjiye dönüştü.
Şirket olarak önümüzdeki dönemde yeni pazarlara ulaşma stratejilerimiz var. İnsan kaynağı, üretim ve pazar çok senkronize giden ve birbirini tetikleyen bir sistem. Bundan sonraki ilk 5 yılda, daha çok teknolojiye ve dijital dönüşüme, daha çok alt yapıya ve daha çok nitelikli insan gücüne yatırım yapacağız. Doğa dostu ve çevreci üretim tarafımızı güçlendireceğiz” diyor.
YENİ OFİS SİSTEMLERİ
Son dönemde birlikte çalışma alanları, ortak açık ofisler, çalışma ve toplantı kabinleri, çalışma istasyonları iş yapma süreçlerinin sürdürülebilirliğine yön verirken, Covid sürecinde insanların değişen gereksinimlerinin şirketlerini yenilikçi çözümler üretmeye ittiğini vurgulayan Huriye Serter, “Uzaktan çalışma, esnek çalışma, uydu ofisler, sektörün yeniden biçimlenmesini sağladı.
Elbette klasik ofis düzeni tarihe karışmayacak fakat bundan sonraki süreçte zorunluluktan sürekliliğe evrilecek olan yeni ofis sistemlerinin bizi de yönlendireceğini bilerek ürün gamımızı buna göre düzenliyoruz” diyor.
Covid ile birlikte çalışan sağlığının önemi daha da arttı. Ve şirketler ofis düzenlemelerinde hijyen ve sosyal mesafe uygulamalarına daha önem veren sistemleri önemsemeye başladılar.
Kendilerinin de ürün gamlarını ve kullandıkları malzemeleri bu süreci dikkate alarak yeniden düzenlediklerini dile getiren Huriye Serter, şunları anlatıyor: “Malzeme kullanımlarında HPL, melamin, MDF ya da metal materyalden oluşan kolay temizlenebilir ve hijyenik yüzeyler kullanıyoruz.
Bundan sonra giderek daha çok yaygınlaşacak olan uzaktan çalışma koşulla- uyum sağlayan aynı zamanda ergonomik bir kullanım sunan işlevsel mobilyaları ve yeni nesil ofislerde; modüler yapısı ile kişiselleştirilebilir entegre aksesuarları sayesinde bağımsız kullanım senaryolarına rahatlıkla uyum sağlayan izole, esnek, dinamik çalışma birimlerini de da ürün kon-septimize dahil ettik.”
KİŞİYE ÖZEL ÜRETİM
Yılda 40 bin metrekare ahşap mobilya, 20 bin metrekare kaplamalı mobilya, 7 bin 200 adet döşemeli mobilya üretim kapasitesine sahip olan Serter Büro Mobilyala-rı'nın ürün portföyü oldukça çeşitli.
Yönetici ve çalışma masaları, takımlar, çalışma ve konferans koltukları, misafir koltukları, kanepeler, bekleme grupları, depolama üniteleri, work station, çalışma kabinleri, okul sıraları, paneller, tamamlayıcılar 13 ana grup olarak bunların en önemli kalemlerini oluşturuyor.
Mimari projelere yönelik kişiye özel ve butik üretim de yaptıklarını belirten Huriye Serter, toptan ve perakende satış kanallarında güçlü olan bir yapıya sahip olduklarının altını çiziyor. Huriye Serter, “Seri üretim mobilyaların yanı sıra birebir özel çalıştığımız mimari projeler de var.
Ve senelerdir müşterilerimizin alıştığı ve bizden talep ettiği çok özel butik üretim ve özel tasarımlar da yapıyoruz. Ürün yelpazemiz çok geniş. Pandemi dönemi bize dijital satışın da ne kadar önemli olduğunu öğretti. Şimdi 2023 yılına kadar kısa vadeli hedefimizde bu konuda kendimizi geliştirmek var” diye ekliyor.
HEDEF PAZARLAR
Mobilya üretimlerinin büyük bir kısmının iç pazar talebine yönelik olduğunu söyleyen Huriye Serter, “Son yıllara kadar ABD'ye ihracatımız vardı. Bundan sonraki stratejilerimizde dış pazar hedeflerimiz mutlaka daha çok olacak. Irak, Moritanya, Libya bunlardan bazıları.
Irak potansiyeli yüksek bir pazar. Şu an Türkiye bu pazarın sadece yüzde 23'üne hitap etmekte. Çin nakliye maliyetlerine rağmen buradaki pazar payını sürekli artırmakta ve Irak piyasasının yarısını elinde tutmakta. Yakınımızdaki böyle potansiyeli yüksek bir pazarı biz de değerlendirmek istiyoruz” diye anlatıyor.
GELECEĞİN OFİSLERİ FARKLI OLACAK
MOTİVASYONU ARTIRIYOR
Ofis trendlerinde ‘Yeşil Ofis’ler öne çıkıyor. Yeşil ofis uygulamaları aynı zamanda ofis ortamlarına bir motivasyon da getiriyor. Tüm gününü ofis ortamında geçiren çalışanların mutluluğu ve sağlığı açısından da büyük değer taşıyor.
Bunun için biz de halen büyük bir titizlikle üstünde durduğumuz bu konunun bundan sonra daha çok üstünde durarak doğaya zarar vermeyen materyal seçimine ve yeşil ofis kavramının üzerinde önemle durmaya daha çok özen göstereceğiz.
RUH HALİ SENSÖRLERİ GELİYOR
Ofislere yerleştirilen ruh hali sensörleri, insanları işe alan ya da kovan yapay zeka, performans ölçebilen masalar, terfi alan robotlar düşünüldüğünde geleceğin ofis mobilyalarının da ne kadar çok ve hızlı bir şekilde değişeceğini tahmin etmemek zor değil.
Bütün bunlara hazırlıklı olmak adına şimdiden yatırımımızı nerelere ve nasıl yapmamız gerektiğinin farkında ve bilincinde olarak 5 yıllık stratejik planlarımızı yapmış bulunmaktayız.