TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr
Son beş yılda büyüme oranı yüzde 180’leri bulmuş bir sektörden bahsediyorum. Gözde’nin hazırladığı kapak haberinde yer verdiğimiz gibi, e-ticaretin hacmi 30 milyar TL’yi buldu. Her beş kredi kartından ikisi online alışveriş için kullanılıyor. Yetersiz olabilir ama kullanım oranını yükseltmenin bir yolu da online alışveriş deneyimlerini pozitif yönde daha da artırmak değil midir?
Gerçi 2008’de kurulan Markofoni gibi sektörün öncülerinden bir şirketin kapanmış olması, online ticaret için olumsuz bir algı yaratmış olabilir. Sektörün öncülerinden bir şirketin kapanmış olması, yukarıdaki rakamları gölgeler mi? Bence kesinlikle hayır.
Şirketlerin yeni satış noktalarına, pazar yerlerine, dijital satış stratejilerine ihtiyacı var. Sosyal yaşantımız, ihtiyaçlarımız ve alışkanlıklarımız giderek değişiyor. Geleneksel yöntemlerden vazgeçmeden, teknolojinin getirdiği olanakları reddetme lüksünün olmadığı gerçeğini de kabullenmemiz gerekiyor.
Sayıları giderek artan online pazar yerleri de, girişimcilere, üretici ve hizmet sunan şirketlere yeni satış kapıları açıyor. Hazırladığımız bu kapak haberiyle de bu noktaya dikkatinizi tekrar çekmek istiyoruz. Evet, ekonomide işler istediğimiz ölçüde iyi gitmiyor, satışlar da iyi olmayabilir.
Kâr marjları giderek daralıyor ve giderleri kontrol etmek zorlaşıyor. Geçmişte bu köşede defalarca paylaştığımız gibi, birinci öncelik oyunda kalmaktır. İşte o zaman oyunun gidişatını birinci derecede etkileme gücüne sahip olabiliyoruz. Maalesef tribünden seyrederek oyunu etkileme gücü çok sınırlı kalıyor.
Sistemin sorunsuz çalıştığını iddia edecek değilim. Ama bu faaliyetler için yazılım, pazarlama, danışmanlık hizmeti veren şirketlerin sayısı da giderek artıyor. En önemli bölümü de, lojistik ve kargo. Online ticaret yapan şirketlerin en önemli iş ortağı kargo şirketleridir.
Online pazar yerinde satılan bir ürünün teslimatında yaratıcı, günlük yaşantımızın zorluklarına uyumlu bir çözümün, satışlarda nasıl bir farklılık yaratacağını görür gibi oluyorum. Bunun da yazmak, sözcükleri uyumlu bir halde dizmek kadar kolay olmadığını biliyorum. Ama bu sorunları çözmek için yaratıcı fikirleri ortaya çıkarma, uygulama konusunda ‘zengin’ olduğumuzu düşünüyorum.
Son söz, lütfen kendinizi müşterilerin yerine koyun ve sizi en çok rahatsız eden uygulamaları bir gözden geçirin. Örneğin, bir ürünün değişimi, iadesi için yaşadığınız sıkıntıları bir düşünün ve bu çözümün rakipler arasında sizi nasıl öne çıkaracağını hesaplayın. Şikayetleri çözmek için atacağınız yaratıcı adımların satışlara nasıl etki ettiğini görünce bana hak vereceksiniz.
Verimli bir hafta olması dileğiyle...