2018'i 24 milyar TL büyüklükle kapatan cep telefonu pazarı bu yıl yeni düzenlemelerin olumsuz etkisini hissediyor. Kurlardaki sert hareket ve yeni vergi sistemiyle birlikte daralması beklenen pazarda talebin giriş ve orta segmentteki ürünlere kayacağı düşünülüyor.
GÖZDE YENİOVA
gyeniova@ekonomist.com.tr
Geçen yıl cep telefonu pazarı küçülme yaşayan sektörler arasında yer aldı. Mobil İletişim Araçları ve Bilgi Teknolojileri İş Adamları Derneği (MOBİSAD), Türkiye'de 2018 yılında cep telefonu pazar cirosunun 24 milyar TL civarında gerçekleştiğini belirtiyor. 2019 yılı için bu rakamın fiyatlardaki artışa bağlı olarak 20 milyar TL seviyelerini zorlayacağını öngörüyor.
Kurlardaki dalgalanmalar ve ardından gelen sert yükseliş, telefon fiyatlarının da çok ciddi artmasına neden oldu. Ardından BDDK taksit kısıtlama kararı aldı. Böylece sektör ciddi bir daralmayla karşı karşıya kaldı.
Bu yıl için de beklenti, bazı düzenlemeler yapılmazsa sektörün daralacağı yönünde. 2019 yılı ocak ayında 830 bin, şubat ayında 820 bin olmak üzere yılın ilk iki ayında toplam 1 milyon 650 bin akıllı telefon satışı gerçekleştirildi.
Önceki yılın ilk iki ayında ise bu rakam 1 milyon 950 bin civarındaydı. Ocak-şubat verilerine baktığımızda adet bazında yüzde 20-25 oranında küçülme söz konusu.
KÜÇÜLME BEKLENİYOR
MOBİSAD Başkanı Mustafa Kemal Turnacı, 3 bin 500 TL altındaki cihazlarda 12 ay taksit uygulamasında bir değişiklik olmaz ve döviz kurlarında istikrarlı bir ortam oluşursa, ortalama cihaz birim fiyatlarının bir miktar düşüşle 2 bin TL civarında olacağını öngörüyor.
Bu durumda satılan cihaz adedinin 9-10 milyon aralığında ve toplam cep telefonu cirosunun da 20-21 milyar TL civarlarında olmasını bekliyor. Bu doğrultuda da 2019'da sektörün geçen yıla göre adet bazında yüzde 17, ciro bazında ise yüzde 20 daha küçüleceğini tahmin ediyor.
MOBİSAD'a göre, büyümenin sağlanması için cep telefonu vergilerinin yeniden düzenlemesi, yolcu beraberinde gelen cihazların kayıt bedelinin ülkedeki vergilendirmelere paralel hale getirilmesi, ikinci el cihaz pazarının güvenli bir pazar haline getirilmesi için kayıt altına alınması ve vergi düzenlemesinin yapılması gerekiyor.
Ayrıca yerli üreticilerin vergisel mevzuatlarının gözden geçirilmesi, dünya çapındaki şirketlerle rekabet edebilir hale getirilmesi ve marka değerlerinin yükseltilmesine yönelik adımlar da atılmalı. Burada vergi konusu önem kazanıyor.
VERGİ ETKİSİ NASIL?
Mayıs ayı başında cep telefonlarında uygulanan Özel Tüketim Vergisi (ÖTV) oranları yeniden belirlendi. Yeni düzenleme uyarınca, ÖTV matrahı 640 TL'yi aşmayan cep telefonları için yüzde 25, 640 TL ile bin 500 TL arasında olanlar için yüzde 40, bin 500 TL'yi aşanlar için ise yüzde 50 oranında ÖTV tahsil ediliyor.
Tüketicilere sunulan cep telefonlarının büyük çoğunluğunun ithalatla tedarik edildiği dikkate alındığında, ithalat ve ihracat miktarlarının izleyeceği seyir cep telefonu piyasasını yakından ilgilendiriyor. 2018 yılında ithal edilen cep telefonu miktarı önceki yıla göre yüzde 20 oranında düşmüştü.
Geçen hafta yurtdışından getirilen cep telefonlarının Türkiye'de kullanımına ilişkin düzenlemede de değişikliğe gidildi. İki yılda bir tane olan cep telefonu getirebilme olanağı üç yılda bir olarak değiştirildi. Ayrıca bu telefonun başka birine verilmesinin önüne geçmek için sadece yolcunun kimlik numarasına kayıtlı hatlarda kullanılması koşulu getirildi.
HMD Global Türkiye Ülke Müdürü Sertaç Şener, değişen vergi sistemi ve dalgalı döviz kurları nedeniyle 2019'da pazardaki daralmanın devam edeceğini öngörüyor. Şener, "Tüketici tercihlerinin üst segment ürünler yerine giriş ve orta segmentteki ürünlere kayacağını düşünüyoruz. Biz de HMD Global olarak Nokia markamızla bu segmentlerde yeni ürünlerle konumumuzu güçlendirmek istiyoruz" diyor.
YENİ TRENDLER
Akıllı telefon alırken tüketicilerin tercihlerini etkileyen faktörlerin başında yapay zeka, kamera ve pil ömrü geliyor. Birden fazla kameranın kullanıldığı telefonlar yakın geleceğe ilişkin en önemli beklentiler arasında yer alıyor.
Sosyal medyanın yükselişi, fotoğraf ve video kalitesindeki beklentiyi üst seviyeye taşıdı. Mobil oyunların giderek yaygınlaşması büyük ekranlı modellere olan ilgiyi artırdı. Ayrıca segment olarak da giriş ve orta seviyedeki cep telefonlarına olan ilgi daha fazla gözüküyor.
Önümüzdeki süreçte teknolojinin her gün gelişmesi ile akıllı telefonlarda yapay zeka kullanımı artacak. Böylece hem telefonun işlemci performansı artacak hem de ekstra özellikler kullanıcıya sunulacak. Markalar da yatırımlarını bu yönde yapıyor.
Sertaç Şener, giriş ve orta segmentin daha hareketli olduğu bir dönemden geçildiğini söylüyor. Türkiye'deki Nokia akıllı telefon portföyünü Nokia 5.1 Plus ve Nokia 3.1 Plus ile genişlettiklerini de ifade ediyor. Şener, "Özellikle büyük ekranlı, oyun performansı verebilen uygun fiyatlı telefonlar tercih ediliyor. Bu sebeple biz de portföyümüzdeki telefonları buna göre belirledik" diyor.
YALÇIN YILDIRIM
CASPER BİLGİSAYAR GENEL MÜDÜRÜ
"GİRİŞ SEVİYESİNE OLAN TALEP ARTACAK"
"Casper olarak yılda 5-6 yeni akıllı telefon modeli çıkarıyoruz ve ortalama 300 bin akıllı telefon satışı yapıyoruz. Bu yıl hem bireysel hem de kurumsal segmente hitap eden ürünlerimizin tamamında yenileme yapıyoruz.
Akıllı telefonda ürün çeşitliliğimizi değişen pazar koşullarına göre tekrar oluşturduk. Akıllı telefon pazarı da tepe noktasına ulaştı ve artık küçülmeye başladı. Vergilerin orta ve üst segmente olan talebi azaltacağını düşünüyoruz. Sektör geçen yılı 11 milyon adetlik satışla kapattı. Bu yıl ise ocak ve şubat aylarında 1 milyon 650 bin adetlik akıllı telefon satışı gerçekleşti.
Rakamlar oransal olarak yüzde 22 gibi bir daralmayı işaret ediyor. Dolayısıyla yeni vergilerle beraber sektör bu yılı 9 milyon adet satışla kapatabilir. Ayrıca yeni vergilerin giriş seviyesine talebi artırmasını bekliyoruz."
SETH WANG HUAWEI TÜRKİYE TÜKETİCİ ELEKTRONİĞİ GRUBU ÜLKE MÜDÜRÜ
" VERGİLER VE KUR EK MALİYET GETİRECEK"
"Türkiye'de şu anda akıllı telefon pazarında ikinci sırada yer alıyoruz. Stratejik büyüme planlarımız kapsamında pazar payımızı yıl sonuna kadar yüzde 35'e çıkarmayı hedefliyoruz. Hem döviz kurlarındaki hareketlilik hem de artan vergi oranları elbette pazarı ve fiyatları etkiliyor.
Bunun yansımalarını zaman içinde göreceğiz. Bunlar şirketlere bir ek maliyet getireceği için markalar elbette fiyat artışına gitmek zorunda kalacak. Biz henüz fiyatlarımızda herhangi bir güncelleme yapmadık. Halihazırda ürün stokumuz var ve hesaplamalarımızı yapıyoruz.
Huawei olarak fiyat politikalarımızı her zaman tüketicinin faydasına olacak şekilde planlıyoruz. Amacımız ve stratejimiz ürünlerimizi her zaman olabilecek en uygun fiyatla ve en iyi hizmet kalitesiyle sunmak. Biz her cebe uygun en iyi teknolojileri en uygun fiyatlarla tüketicilerle buluşturmak için çalışmalarımıza devam edeceğiz."