TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
Piyasalarda mayıs ayında oldukça dalgalı ve aşağı doğru bir trend yaşadık. Mevsimsel/teknik olarak varsayılan ‘Mayısta Sat’ yatırım stratejilerinin uygulanmaya konmasının yanı sıra hükümet değişikliği de nisan sonunda zirve yapan BÎST-100 Endeksi’nde kâr satışlarını tetikledi.
Buna karşılık siyasi sürecin kısa sürmesi ve gelişmekte olan ekonomiler üzerinde etkisi olan petrol fiyatlarının toparlanması sayesinde derin bir zayıflık görülmedi. Ancak dolar/TL 2,90’ın üzerine çıkarken, borsa 80.000’in altına geldi. Önümüzde ise FED’in faiz artırım süreci, jeopolitik ve siyasi belirsizlikler, dünyada büyüme süreci gibi faktörler piyasalarda fiyatlanıyor. Bu ortamda piyasanın yeni dengelerini ve yatırım stratejilerini TEB Portföy Genel Müdürü Selim Yazıcı ile konuştuk.
FED politikaları nasıl şekillenir? Bunun piyasalara etkisi ne olur?
Piyasaları asıl etkileyecek olan FED’in para politikası. Özellikle İngiltere referandumunun FED toplantısı sonrası gerçekleşecek olması ve düşük gelen tarım istihdam verisi nedeniyle, piyasalar haziranda bir faiz artırımına çok düşük olasılık veriyor. Temmuz ayındaki artış olasılığını da son çeyreğe atmış görünüyor. Piyasaların buradaki ikilemini çok önemli buluyoruz. Bir taraftan FED‘in faiz artıracak ortamı bulamaması dünya büyümesinin lokomotifi ABD ekonomisinde işlerin istendiği kadar yolunda gitmediğine işaret ediyor.
Diğer taraftan FED’in faiz artıramayacak olması dünyada devam eden para bolluğu ile birleşince faizlerin uzun süre düşük kalabileceği anlamına gelerek piyasaları destekleyebilir. Büyüyen bir ABD ekonomisi daha tercih edilir bir durum olmakla birlikte, piyasalar kısa vadede FED’in sıkılaştırma adımlarında temkinli davranacağına güvenerek yukarı ivmelenebilir.
Global tarafta ve içeride piyasaları etkileyecek diğer başlıklar neler?
Ciddi olarak Çin’i takip ediyoruz. Yuan’ın değeri ve büyüme ile ilgili endişeler hala nihayete ermiş değil. Çin ekonomisindeki gelişmeler Türkiye’nin de içinde bulunduğu yatırım paketinin en önemli unsurlarından biri. Türkiye’deki makro gelişmelerin de piyasaların toparlanması üzerinde etkisi olacaktır. Nisan-mayıs enflasyon verileri oldukça umut verici, dış ticaret açığında toparlanma devam ediyor ve Merkez Bankası’nın yeni yönetimi temkinli mesajlar vererek piyasaların güvenini kazanıyor. Siyasi istikrarın devam etmesiyle bu tip gelişmeler, küresel rüzgarların da desteği alınmışsa, bizim piyasamız tarafından metanetle karşılanacaktır.
Şirket kârlılıklarına yönelik beklentiniz nedir?
Durgun geçecek olan turizm sezonunun ve yavaş toparlanan tüketici güveninin etkisiyle şirketlerin kârlılığına ilişkin bir belirsizlik var. Bankalarda en büyük risk faktörü aktif kalitesi olurken, göreceli de olsa artan emtia fiyatları ve kur hareketleri, şirketlerin kâr marjını olumsuz etkileyebilir.
Borsada beklentiniz nedir? Yatırımcı nasıl bir strateji izlemeli?
Borsa yatırımcısı için avantajlı alım seviyeleri 72.000-75.000 aralığında. FED’in hiç faiz artışı yapamayacağı ve Türkiye’de uzun vadeli faizlerin kalıcı olarak yüzde 9,5 ve altına geleceği varsayımıyla, mevcut seviyeler, özellikle banka hisselerinde alım yapmak için uygun.
Döviz piyasasında beklentiniz nedir? Dolar mı Euro mu öne çıkar?
98 seviyesindeki Reel Efektif Kur Endeksi, TL’nin değerli olmadığına işaret ediyor. Diğer taraftan gelişmekte olan ülkelere yönelik risk iştahında önemli bir bozulma bizim piyasamızı en çok TL üzerinden etkiliyor. Geçen yıldan farklı olarak kademe kademe yaz aylarında değer kaybeden TL’den farklı olarak bu yaz biraz daha yatay bir seyir görebiliriz. Dolar/TL özelinde ise BNP Paribas görüşü Euro/dolar paritesinin değerlenmesinden yana olduğu için, döviz pozisyonu açmak isteyen yatırımcılar Euro tercih edebilirler.
Gösterge faizde beklentiniz nedir? MB faizde nasıl bir yol izler?
MB’nin haziran toplantısında 50 baz puan kadar daha üst bandı aşağı çekmesini ve simetrik bir politika koridoruna doğru ilerlemeye devam etmesini bekliyoruz. Fonlama oranının yüzde 8’lerde olduğu daha basit bir para politikasının MB tarafından hedeflendiğini düşünüyoruz. Bu durum esasen gevşeme olarak yorumlanacak olsa da özellikle olumlu olan nisan-mayıs enflasyonu ve ABD’den gelen ve gelecek olan her türlü ekonomik yavaşlama belirtisi MB’nin gevşeme adımlarını şu ana kadar olduğu gibi destekleyecektir.
Altın öneriyor musunuz?
Altın ve diğer değerli metallerin fiyatlarında ana belirleyici doların değeri oluyor. Değerli metallerdeki negatif görünümü, dolar endeksindeki (DXY) yukarı hareketlilikle açıklıyoruz. FED’in beklendiğinden daha şahin olacağını düşünen ve global anlamda dolar konusunda pozitif olan yatırımcılar için değerli metalleri öneremiyoruz.
Yatırımcıların uluslararası piyasalara yönelimi nasıl?
“Türk yatırımcısının dünya piyasalarına olan ilgisi gittikçe artıyor. Farklılaşan yatırımcı ihtiyaçlarını göz önüne alarak fon yelpazesini tamamlama stratejisini uygulamaya soktuk. Bunu yaparken de küresel ortağımız BNP Paribas'ın birikimini Türk yatırımcısına sunmayı esas aldık. Yeni kurduğumuz Kira Sertifikaları (Döviz) Katılım Fonu ve Yabancı BYF Fon Sepeti Fonu buna iki güzel örnek. Kira Sertifikaları Katılım Fonu döviz bazlı Türk kira sertifikalarının yanı sıra,
Malezya, Endonezya ve Körfez Ülkeleri'nde ihraç edilen sukuklara yatırım yapıyor ve faizsiz yatırım ürünü fırsatı sunuyor. Yabancı BYF Fon Sepeti Fonu ile ABD, Avrupa, Japonya başta olmak üzere Pasifik ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerde borsa yatırım fonlarına yatırım yapılıyor.”