Yaz portföyü nasıl olmalı?

25 Temmuz 2020
Piyasalar, bahar aylarındaki zorlu süreçten sonra, ekonomilerdeki kırılganlığın azaltılmasına yönelik tedbirlerle birlikte şu anda daha dengeli bir süreç yaşıyor. Türkiye piyasalarında da yabancı satışlarına rağmen TL mevdutta negatif faiz ortamıyla birlikte yerli yatırımcıların alternatif getiri arayışları öne çıkıyor.

TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr

12-25 Temmuz 2020 tarihli sayıdan

Yabancı yatırımcının borsada takas payı 16 yıl sonra yüzde 50'nin altına inerken, endeks tarafında yerli yatırımcı alımlarıyla ve güçlü işlem hacimleriyle pozitif eğilim devam ediyor.

BiST-100 bu süreçte en düşük 82.000'i gördükten sonra arkasından başlayan ralli ile 120.000'e kadar ulaştı. Temmuz ayı itibarıyla düzeltmeler olmakla birlikte bu satışlar zayıf kalıyor ve olası düzeltmeler alım fırsatı olarak görülüyor.

9 kurumdan yılın 5. Çeyreği için portföy önerilerini görmek için tıklayın.



Merkez Bankası, son toplantısında politika faizini indirme eğilimine ara verirken, kur tarafında daha dengeli bir süreç yaşanıyor. Dünyada genişleyici para politikaları ise başta altın olmak üzere emtiaları destekliyor. Bu ortamda altının ons fiyatı Kasım 2011'den sonra tekrar 1.800 doları aşarken, gram altın ise ilk kez 400 TL'nin üzerini gördü.

GÜNDEM PANDEMİ VE EKONOMİ


İşte böyle bir ortamda yılın üçüncü çeyreğine girdik. Bu dönemde piyasa beklentilerini ve portföylerin nasıl olması gerektiğini araştırdık. Dokuz kurumun üçüncü çeyrek için portföy önerilerini derledik.

Portföy tarafında ağırlığın temkinli iyimserliğin devam etmesiyle birlikte hisse ve altından yana olduğu görülüyor. Döviz ve TL faize yönelik öneriler ise düşük seviyelerini koruyor.

Önümüzdeki dönemde piyasaların izleyeceği temel konuları değerlendirdiğimizde ise şöyle bir tablo ortaya çıkıyor. Tabii ki en önemli konu Covid-19'un yayılma hızı, olası ikinci dalga endişeleri ve ekonomiye verdiği hasarın boyutuyla ilgili veriler.

Dünyada ve Türkiye'de ekonomik verilerdeki dipten hızlı toparlanma işaretleri ve bunun devamı önemli bir başlık. ABD'de kasım ayında yapılacak başkanlık seçimi ve ABD-Çin gerginliği de yakından izleniyor. Türkiye'de ekonomik aktivitede normalleşme süreci, enflasyonun seyri ve Merkez Bankası'nın faiz poitikası, belirleyici olmaya devam edecek.

NASIL ŞEKİLLENİYOR?


Piyasada izlenecek parametler böyleyken dokuz finans kurumunun önerilerini derlediğimizde, yukarıda da ifade ettiğimiz üzere, olası düzeltme hamlelerine rağmen hisse önerisi yüzde 35 payla ön planda kalmaya devam ediyor. Borsa haberimizde endeks ile ilgili beklentileri ve aracı kurumların model portföy önerilerini bulabilirsiniz.

Değerli maden altın, güvenli liman özelliğiyle son dönemin en çok getiri sağlayan yatırım aracı konumunda ve portföylerde yüzde 28 pay ile ağırlığını koruyor.

Burada fiziki altın alımının yanında, altın fonlarının ve finans kurumlarının altın hesaplarının da yatırımcılar için bir alternatif olma özelliğini taşıdığını belirtelim. TL faizli ürünler ve döviz ise portföylerde düşük oranlarda tutulmaya devam ediyor.


RİSKLERİ DE DİKKATE ALIN


Ziraat Yatırım Genel Müdürü Uğur Boğday, bol likidite ve düşük faiz ortamının hisse senetlerini cazip kılmaya devam ettiği vurgusunu yapıyor. Altının portföydeki ağırlığını da artırıyor.

Boğday, "Faizlerdeki düşük seviyelere karşın, portföy çeşitlendirme mantığı gereği, sabit getirili varlık ağırlığını da yüzde 20 ile düşük seviyelerde tutmaya devam ediyoruz" diyor.

Düşük reel faiz ortamında yüksek kredi büyümesi ve yurtiçi yerleşiklerin dolar talebinin devam etmesi, kurun düşmesini engelleyen faktörler olarak öne çıkıyor.

Diğer yandan, Covid-19 ile ilgili kırılganlıklar risk unsuru oluştursa da ABD'nin merkez bankası olan FED'in hamleleriyle doların küresel çapta değer kaybetme potansiyeli sürüyor. Uğur Boğday, bu kapsamda kur tarafında da üçüncü çeyrekte daha stabil bir hareket bekliyor.

Portföy önerisinde ağırlığı altın ve hisse senedine veren Ahlatcı Yatırım Genel Müdürü Tuncay Karahan, her iki yatırım aracının da yükseliş eğilimine rağmen yatırımcılara kazanç potansiyeli vaat ettiği kanaatinde.

Karahan, "Tabii burada en önemli nokta olumsuz senaryoları da göz önünde bulundurarak riski mümkün olduğunca dağıtmak olmalı. Yatırımcılar riski azaltmak için ya da kazanç beklentilerine göre, örnek olarak verdiğim portföy oranlarını değiştirebilirler" diyor.