Döviz kuruna bağlı maliyet artışlarının en çok etkilediği sektörlerden biri de kuşkusuz yayıncılık sektörü oldu. Türkiye’de on altı yıldır kitap kağıdı üretimi olmadığı için sektörün en büyük girdisi olan kağıt konusunda tamamen yurt dışına bağımlılık söz konusu. Sadece kağıt da değil, kapaklarda kullanılan karton, matbaa materyalleri olan mürekkep, solvent, kısaca kitap üretimi için gereken tüm girdiler dövizle satın alınıyor. Kur artışından kaynaklanan maliyet artışlarına enflasyon ve işçilik maliyetleri de eklediğinde kitap üretim maliyetleri üç katına çıkmış oluyor.
Yayıncılık sektöründe sekizinci yılına giren Tara Kitap’ın kurucusu Selcen Gür, maliyetlerin üç katı arttığı bir ortamda bunu fiyatlarına yansıtmalarının mümkün olmadığını, yayıncılığın aynı zamanda bir kültürel ve sosyal sorumluluk ruhu taşıdığını belirtiyor.
TELİF ÜCRETLERİ DE DÖVİZLE
Türkiye Yayıncılar Birliği’nin yaptığı ‘Yayıncılığımız tarihte görülmemiş bir tehditle karşı karşıyadır’ şeklindeki acil çağrısına da dikkat çeken Selcen Gür, şöyle devam ediyor:
“Avrupa’daki kitap kağıdının aynısını kullanıyoruz. Onların 12 Euro’dan sattığı bir kitabı biz dörtte bir fiyatına satıyoruz, ki bu da yeni, zamlanmış fiyatımız. Kağıdın ve baskı materyallerinin yanı sıra, kur artışından etkilenen bir diğer konu da telif ücretleri… Yabancı eserlerin Türkçe basımları için telif ücreti ödememiz gerekiyor. Telif ücretinin dövizle olduğu düşünülürse, yabancı eserlerin dilimize kazandırılması da bundan böyle oldukça zorlaşacak gibi görünüyor. Kısacası yayıncılık sektörü neresinden tutsanız elinizde kalıyor.”
YAYINEVLERİNDE KAPANMALAR GÜNDEMDE
Pek çok yayınevinin artan maliyetler nedeniyle baskısı tükenen kitapları yeniden basmayı düşünmediğini, kapak kağıdı bulmanın dahi zorlaştığını belirten Selcen Gür, maliyetlerin üç kat arttığı, bunun fiyatlara yansıtılmasının olanaksız olduğu bu yıl yayınevleri ve matbaalarda işten çıkarılmaların ve kapanmaların beklendiği de belirtiyor.
Tamamen dışa bağımlı olmuş bu sistemin sürdürülebilir olmadığını ve devletin diğer sektörlere uyguladığı gibi yayıncılık sektörüne de ek destek ve teşvikler vermesi gerektiğini ifade eden Gür, “Ancak destek ve teşvikler de bir noktaya kadar etkili olabilir. Esas ihtiyacımız, kitap kağıdı ve hammadde tedariğinde dışa bağımlılıktan kurtulacağımız bir çözüm yolu bulunması. Ve yayıncılık sektörünün darbe yemesi, sadece yayıncılık, matbaacılık, kitapevleri, dağıtımcılar ekosistemini etkilemekle kalmayacak, tüm ülkenin kültürel altyapısını ve geleceğini etkileyecektir” diye ekliyor.