Değerli okurlar,
Bu dönemin yatırımcılar açısından en önemli başlığının güvenli liman bulmak ve enflasyona göre daha yüksek getiri sağlamak olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Yeni ekonomi yönetiminin göreve gelmesiyle beraber ekonomide normlara ve normale dönüş adımlarının hızlandığını görüyoruz.
TCMB son dört toplantısında politika faizini yüzde 8,5 seviyesinden yüzde 30 seviyesine çıkarırken, Kur Korumalı Mevduat (KKM) tarafında, minimum politika faizi çıpasını iptal etti. Böylece KKM'de faiz oranları yüzde 20-25'ler seviyelerine doğru gerilemeye başladı.
Bu hamle ile döviz tarafında yukarı yönlü hareketlilik yaşansa da TL yatırım araçlarının cazibesini artırma çabalarıyla birlikte, TL mevduatta yüzde 40 ve üzeri seviyeler gündeme gelmeye başladı.
Artan TL mevduat faizleri ile birlikte seçimler sonrasında 'ciddi ralli yaşayan borsaya karşı, TL mevduat rakip olabilir mi?' soruları gündeme geliyor. Ancak şunu unutmamak gerekiyor: TL faizler yükselse bile, OVP'de açıklanan verilere göre yıl sonu enflasyon hedefi yüzde 65 dikkate alındığında, TL'de hala reel olarak getiri ekside. Yani hala borsa, TL mevduata göre daha iyi bir alternatif olarak görülüyor.
Yatırımcıların yüksek enflasyon sürecinde otomobilden daireye, dükkana ve araziye kadar farklı alanlarda nakit varlıklarını değerlendirmek istediklerini gördük. Ancak yeni ekonomi yönetiminin ekonomiyi soğutma yönünde atmakta olduğu adımlarla birlikte, otomotiv ve gayrimenkul kredileri bıçak gibi kesilmiş görünüyor.
Tabii bunda özellikle ev fiyatlarının artık çok yüksek seviyelere gelmesinin de büyük etkisi bulunuyor. Kredi kullanmadan bu konutlara ulaşmak çok zor ve faiz oranları da çok yüksek.
Bu sayıda kapak haberimizde yatırımcıların pandemi ile birlikte daha yüksek oranda ilgi gösterdiği arsa ve arazilere yer verdik. Levent Gökmen Demirciler arkadaşımın TSKB Gayrimenkul iş birliği ile hazırladığı araştırmada, en çok ilgi gören 11 ildeki arsa ve arazileri mercek altına aldık.
Bu yönde yatırım yapacak olan okuyucularımız, araştırma haberimizi detaylıca incelemeden bu yatırımı yapmasınlar. Haberimizde hukukçuların da görüş ve önerileri var. Bu konuya da ayrıca dikkat etmenizi öneriyorum.
Son bir not:
Deprem bölgesine olan ilgimizi devam ettirelim. Bireyler, sivil toplum kurum ve kuruluşları, şirketler, devlet kurumları... Bu bölgenin çok fazla ilgiye ve yardıma ihtiyacı var. Ekim ayına giriyoruz, havalar soğumaya başlıyor.
Sağlıkla kalın.