tyilmaz@ekonomist.com.tr
Düzce’nin Samandere isimli orman köyünde doğmuş, ormanla iç içe büyümüş, bulduğum her fırsatta kendini ormanlara atan biri olarak ayrıca büyük bir üzüntü içindeyim. Cumhuriyet tarihinin en büyük orman yangınları ile mücadele etmek zorunda kalıyoruz.
25 Temmuz 2021 tarihli sayıdan
Sadece kamu kurumları, görevliler değil; bölgede yaşayanlar, sanatçılar, sivil toplum kuruluşları, şirketler yangın felaketine karşı mücadele ediyor. Yaşanan bu felakette, devlet daha donanımlı olabilir miydi? Türk Hava Kurumu’nun yangın ile ilgili uçakları daha efektif kullanılabilir miydi? Yurtdışından daha fazla yangın söndürme uçağı temin edilebilir miydi?
Bu ve benzeri soruları, bu felaketi atlattıktan sonra daha detaylıca tartışmamız gerekiyor. Önceliğimiz bir an önce ormanlarımızdaki bu yangın felaketinin söndürülmesi. Umarım ülkemiz bu felaketten bir önce kurtulur ve varsa sorumlular yargı önüne çıkarılır.
Tabii yaşanan felakette can kayıplarımız oldu. Ailelerine sabır diliyorum. Yine ormanlarımız, orman canlılarımız yok oldu. Canlıların yerine konması mümkün değil ama bitki örtümüz, doğal yaşam; kamu, özel sektör, sivil toplum ve bireylerin ortak çalışmasıyla yerine koymaya çalışılır.
Yaşanan felaketin tabii ki bölge ekonomisine de etkileri oluyor ve olacak. Giriş haberimizde Özlem ve Levent arkadaşlarım, bu felaketin ekonomik bilançosunu ana hatları ile ortaya koydular. Turizmden, hayvancılığa, orman ekosistemine kadar başlıklara değindiler. Yine Özlem ‘pazarlama’ sayfasında yangın felaketinde şirketlerin, sivil toplum örgütlerinin verdiği mücadeleyi gözler önüne serdi.
Bu sayımızda kapak haberimizi Ekonomist Dergisi’nin geleneksel çalışmalarından biri olan ’40 yaş altı 40 CEO’ araştırmasına ayırdık. Sibel Atik arkadaşım, bu yıl da kapsamlı bir araştırma yaptı. Büyük şehirlerin yanında Anadolu’dan da yeni isimler listeye girmeyi başardı.
Pandeminin etkilerinin en sert şekilde hissedildiği 2020 yılı bilanço verileri üzerinden yapılan araştırmada, genç CEO’ların yaşanan dalgalanmalara rağmen, aldıkları kritik ve hızlı kararlarla yaşanan kayıplara rağmen şirketlerini güçlü bir şekilde ayakta tuttukları görülüyor. Yine genç liderler, pandemiye rağmen aldıkları yatırım kararları ile bu yıl ve önümüzdeki süreçte şirketlerini büyütmeye devam edeceklerinin işaretini veriyor.
Burada bir konuya daha değinmek istiyorum. Eylül ayı geliyor, çocuklarımızın okullarının açılması ve sağlıklı bir şekilde ilerlemek için gerekli çalışmaların yapılması gerektiğini düşünüyorum. Uzaktan eğitimin maalesef çocuklarımız için yeterli olmadığı kanaatindeyim.
Herkese iyi okumalar diliyorum.
Sağlıkla kalın.