Yabancılar ocak ve şubat aylarında 908,2 milyon dolarlık hisse alımı yaptı. Alımların sürmesi için ABD-Türkiye ilişkileri ile yerel seçimler sonrası siyasi havanın önemli olduğu kaydediliyor. Ekonomiden toparlanma sinyallerinin gelmesi gerektiği de belirtiliyor.
CEREN ORAL
coral@ekonomist.com.tr
Yabancı yatırımcılar 2017'de hisse tarafında 1 milyar 781 milyon dolarlık alım yapmış, BİST-100 de 2017'yi TL bazında yüzde 48 değer kazanarak geride bırakmıştı. Ancak 2018'de yabancılar Türkiye hisse piyasasında 2017'deki alım miktarından daha fazla, 2 milyar dolarlık satış yaptı.
Tabloyu görmek için görsele tıklayın.
BİST-100 de 2018'i yaklaşık yüzde 20 kayıpla kapattı. 2018'deki satışlarda başı banka hisseleri çekti. 2018'de yabancıların en çok sattığı ilk 10 hisse arasında Garanti, Halkbank, İş Bankası C, Vakıfbank ve Yapı Kredi Bankası (YKB) olmak üzere beş banka hissesi yer aldı. 2017'nin satış listesinde hiç banka hissesi yoktu.
ALIMDA BANKALAR VAR
2019'a gelindiğinde ise yabancılar ocak ayında 798,5 milyon dolarlık ve şubat ayında 109,7 milyon dolarlık olmak üzere iki ayda toplam 908,2 milyon dolarlık hisse aldı.
İki ayda YKB, Akbank, İş C, Halkbank, Garanti ve Vakıfbank yabancıların en çok aldığı ilk 10 hisse arasında yer alırken, satışta hiç banka yok. Bu durum, endeksteki ağırlığı nedeniyle bankalardaki hareketlerin genele etkisinin de göstergesi.
Global Menkul Değerler Stratejisti Rıdvan Baştürk, 2018'in son toplantısında 2019'a dair faiz artırım beklentilerini aşağı revize eden ABD Merkez Bankası'nın (FED) ocak ayı toplantısında güvercin tonunu kuvvetlendirdiğine değiniyor.
FED'in faiz artışlarına ara verecek olmasının riskli varlıkları desteklediğini söyleyen Baştürk, Türkiye de dahil gelişmekte olan ülke (GOÜ) piyasalarına para girişlerinin olduğunu kaydediyor.
Rıdvan Baştürk'e göre, yılın ilk dönemlerinde yurtiçine para girişi küresel bazdaki hareketlere paralel gerçekleşti. TL varlıklarının benzerlerine göre biraz daha iyi performans sergilemesinde ise 2018'de oluşan önemli orandaki iskonto etkili oldu.
2018 Ağustos'ta kurlardaki yükselişlerle şirket değerlemeleri ucuz seviyelere geldi. Bu noktada yabancı yatırımcıların gecikmeli olarak bu ucuzluğu getiri sağlamak için kullandığı yorumu yapılıyor. Şirketlerin ucuzluk anlamında halen cazip olduğunun da altı çiziliyor.
ÖNGÖRÜLER NASIL?
Ocak-şubat dönemi bu şekilde geride kalırken mart itibarıyla iyimserliğin azaldığı belirtiliyor. Küresel büyümeye ilişkin verilerin zayıf sinyaller içermesinin iyimserliği sınırladığı görülüyor. Yurtiçinde ise S-400 konusunda ABD ile yaşanan gelişmelerin TL varlıkları olumsuz etkilediği gözlemleniyor.
GCM Yatırım Ekonomisti Enver Erkan, yabancılar için ABD-Türkiye ilişkilerinin ve S-400, F35, Patriot batarya sistemleri konusundaki gelişmelerin önemli olduğu kanaatinde.
"Ağustos 2018'den sonra ilişkilerde tansiyon düşüklüğü olsa da majör konularda tam çözüm sağlanamadı" diyen Erkan, bu temalardaki çözüm veya haber akışlarının yabancıların tavrında etkili olacağını belirtiyor. Erkan, yerel seçimlerin geçmesi ve S-400 temasının normalleşmesiyle borsadaki ucuzluk temasının tekrar devreye girebileceği görüşünü de paylaşıyor.
Fon girişlerinin hızlanması için makro tarafta toparlanma sinyallerinin gelmesi gerektiği de vurgulanan noktalar arasında.
DİBS'DE SATIŞLAR SÜRÜYOR
Burada üzerinde durulması gereken bir konu da yabancıların hisse alırken devlet iç borçlanma senetlerinde (DİBS) satış yapması. Yılbaşından bu yana DİBS'de yabancı çıkışı 819 milyon dolara yükseldi.
Faizlerin sert yükseldiği dönemde düşük likidite nedeniyle çıkış yapamayan yabancıların faizlerdeki düşüş sonrası bunu çıkış fırsatı olarak kullandığı kaydediliyor.
Şeker Yatırım analistleri, DİBS yabancı payının geçen hafta yüzde 14,19 ile son yılların en
düşük seviyesine gerilediği bilgisini veriyor. Kurum, faizlerin enflasyon oranı ve diğer makro verilere göre cazip seviyelere gerilemesinin tahvilden yabancı çıkışını teşvik ettiği görüşünde.
YABANCILAR NE BEKLİYOR?
Global Menkul'den Rıdvan Baştürk, yabancıların bu tavrını, "Faizlerin düşeceği beklen-tisindeler" diyerek açıklıyor ve hisseye ağırlık vermelerini olağan karşılıyor. GCM Yatırım'dan Enver Erkan ise "DİBS'de Hazine'nin borçlanmayı çeşitlendirmesi sonrasında 10 yıllık kağıdımızda zaten düşük olan hacim yine düşük seviyelerde" diyor.
Erkan, yabancıların Merkez Bankası'nın sıkı para politikasının devam edip etmeyeceği, enflasyon, reel faiz ve kur döngüsü içindeki değişimlere bağlı olarak DİBS pozisyonlarını ayarlayacağını da sözlerine ekliyor.
YUNUS KAYA ALNUS YATIRIM ARAŞTIRMA MÜDÜRÜ
"YABANCILAR TEDİRGİN OLMADIKÇA SATIŞ GELMEZ"
KARARI VE YEP
BİST'te 2017 yılı başında yabancı payı yüzde 65'ti. BİST-100, 2018 Temmuz'da 85.000'lere indiğinde yabancı payı yüzde 61'e kadar geriledi. Ancak bu tarihten sonra Merkez Bankası'nın faizi yüzde 24'e yükseltmesi ve ekonomi yönetiminin Yeni Ekonomi Programı (YEP) ile kurumları harekete geçirmesiyle borsanın ucuzlaması bir araya geldi. Böylece yabancı yatırımcıların geri dönüşleri de başladı.
POZİSYON ARTIŞLARI GÖRÜLDÜ
Bu noktada görülen ana unsurun ellerinde zaten hisse senedi olan yabancı yatırımcıların pozisyonlarını artırması olduğunu söyleyebiliriz. Yani bu yatırımcılar maliyetleri yukarılarda kalmışken yeni hisse alımlarıyla toplamda kâra geçtiler. Böylece borsadaki yabancı payı 2019 Ocak'ta yüzde 66,16 ile son zamanların en yüksek seviyesini gördü.
FAİZ SATIŞ DALGASI GELİR Mİ?
Yabancılar tarafında 2018'de üç satış dalgası gelmişti. 31 Ocak'taki FED toplantısı sonrası rekor 121.500'ün ardından satışlar görüldü. 17 Nisan'da MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin erken seçim istemesi ile 9 Temmuz'da Cumhurbaşkanlığı kabinesinin açıklanması sonrasında satışlar arttı.
Bu süreçte borsada yabancıların topyekün satışa geçeceğini öngörmüyoruz. Türkiye, bölgesinin dışa açık önemli ekonomilerinden ve likit bir borsası var. Morgan Stanley Capital International (MSCI) ve Financial Times Stock Exchange (FTSE) gibi endekslerde Türkiye'nin payındaki küçük azalmalar az miktarda satışa yol açabilir. Yabancılar tedirgin olmadıkça satış gelmez, borsa yükselişini sürdürür.