Aram Ekin Duran
eduran@ekonomist.com.tr
Pandeminin köklü değişikliklere yol açtığı sektörlerin başında eğitim geliyor. Son 4 ayda sınıfların yerini monitörler, öğretmenlerin yerini yazılımlar almış durumda. Yalnızca çocukların ve gençlerin örgün eğitiminde değil, şirketlerin eğitim programları da artık neredeyse tamamen dijitale kaymış durumda.
Uzaktan eğitim alanında yarattığı yazılım ve programlarla Türkiye’de kendi alanındaki ilk yerli malı sertifikalı şirket olan Advancity CEO’su Cem Atacık ile uzaktan eğitimin geleceğini ve şirketin gelecek planlarını konuştuk.
ŞİRKETİN TARİHÇESİ
Şirketinizin tarihçesinden başlayarak başlayalım söz isterseniz...
Advancity, üniversitelere uzaktan eğitim çözümleri sunan Türkiye’nin ilk yerli malı sertifikalı kuruluşudur. Advancity 1999 yılında kuruldu. Şirketimiz 2004 yılında tamamen üniversiteler için uzaktan eğitim çözümleri üretmeye yoğunlaştı ve kendi alanında yerli malı belgesi alan ilk firma oldu.
Yazılımlarımızın tümünü Ar-Ge ekibimiz geliştiriyor, Sakarya Teknokent’te bir merkezimiz var. Geliştirdiğimiz çözümlerle sadece internet aracılığıyla tek yönlü eğitim değil, canlı yayınların yapıldığı interaktif sanal sınıflar da oluşturuyoruz ve bu çok önemli alanda uluslararası markalarla rekabet ediyoruz.
Bugüne kadar sizin çözümlerinizi kullanan kaç kişi uzaktan eğitim aldı?
Advancity aracılığıyla 2 milyon 250 bin öğrenci uzaktan eğitim almaktadır. Türkiye’nin dört bir yanında 76 üniversiteye ve 26 orta öğretim okuluna uzaktan eğitim, sanal sınıf gibi hizmetler veriyor ve hizmetlere teknik destek sağlıyoruz.
İstanbul Üniversitesi, Açık Öğretim Fakültesi, Atatürk Üniversitesi, Marmara Üniversitesi, Çukurova Üniversitesi, İnönü Üniversitesi, Fırat Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Akdeniz Üniversitesi gibi akademik kurumlar Advancity’ten hizmet alan üniversitelerin arasında bulunuyor. Advancity’nin, 23 Mart öncesi bir haftada 76 üniversitede 26 orta öğretim okulunda uzaktan eğitime taşıdığı yeni öğrenci sayısı ise 400 bin.
Uzaktan eğitim ile ilgili ne tür hizmet ve ürünler sunuyorsunuz?
Advancity olarak örgün eğitim ve üniversite eğitimi veren kurumlara şu ürünleri sunuyoruz: Uzaktan Eğitim Yönetim Sistemi “ALMS”, Uzaktan Canlı Eğitim Sanal Sınıf Platformu “Perculus”, Okul Yönetim Sistemi “İkampüs”, “Kurumsal Video Yayınlama ve Raporlama Sistemi “Atube”, Zenginleştirilmiş Eğitim Kişisel Gelişim Kampüsü ve Tekno Gelişim Kampüsü. Uzaktan Eğitim Yönetim Sistemi “ALMS” ile Uzaktan Canlı Eğitim Sanal Sınıf Platformu “Perculus” bu dönemde Türkiye’de eğitim kurumlarının birincil ihtiyaçlarını karşılayacak ve çok tutulan ürünlerimizdir.
“Perculus” adlı uzaktan canlı eğitim platformu ile aynı anda 500 kişi sanal sınıf eğitimi alabiliyor. Uygulama yoluyla öğrenciler, bilgisayar veya mobil cihazları aracılığıyla sınıf ortamına bağlanarak dersi canlı olarak takip ediyor ve sorular sorabiliyor. Advancity’nin, internet altayıpısının niteliğine bağı olarak farklı üniversitelerde aynı anda 100 bin öğrenciye sanal sınıf ortamı sunacak teknolojik kapasitesi bulunuyor.
Amacımız, daha fazla sayıda akademik kuruma hizmet götürmek, üniversitelerde tespit edilen yetenek açığını kapatarak, iş dünyasına hazır bireyler yetiştirilmesine katkıda bulunmak.
PAZARIN TÜRKİYE'DEKİ BÜYÜKLÜĞÜ NE KADAR?
Uzaktan eğitim pazarının Türkiye’deki büyüklüğü ne kadar?
Uzaktan eğitim alanının yazılım, donanım, altyapı, içerik, eğitim, yaratıcı grafik çalışması, film yapımı gibi bir çok parçası bulunmaktadır. Tüm parçaları bir araya getirerek Pazar büyüklüğünü tahmin etmek oldukça zordur. Akademik pazarda sadece uzaktan eğitim teknolojileri için pazar büyüklüğünü, içerik pazarı ile birlikte 100 milyon TL civarı öngörebiliriz.
Uzaktan eğitim salgın ile birlikte eğitimde 'yeni normal’ oldu. Uzaktan eğitim normal eğitimin yerine geçebilir mi?
Uzaktan eğitim sadece salgın hastalık dönemlerinde değil, her dönemde etkili ve verimli bir eğitim yöntemi olarak kullanılabilir ve kullanılmaktadır. İnternet altyapısının ve dijital cihazların gelişimine paralel olarak geleneksel eğitimin biçimi değişiyor, yeni teknolojiler ve dijital cihazlar aracılığıyla eğitime her yerden ulaşmak mümkün oluyor. Dijital ortamın avantajlarından yararlanılarak içerik zenginleştiriliyor.
Eğitimde farklı düzeyler en aza indirilerek tüm öğrencilerin kaliteli eğitim alması sağlanıyor. Uzaktan eğitim, hazır içeriklere kolay ulaşılmasını sağlayarak gerektiğinde geleneksel eğitimin de etkili bir destekçisi oluyor. Uzaktan eğitim önümüzdeki dönemde gelişecektir.
Bu eğitim yönteminin, sınıf eğitimi ile karma olduğu ya da sadece uzaktan eğitimin olduğu dönemler gündeme gelebilir. Önümüzdeki dönemde başta öğrenciler olmak üzere, öğretmenler, okul yöneticileri ve öğrenmeye açık her birey daha fazla dijital dünyanın ve uzaktan eğitimin nimetlerinden yararlanacaktır.
2020 HEDEFLERİ NE?
Bu yıl pek çok sektör küçülürken, uzaktan eğitim sektörü büyüyor. 2020’de sizin büyüme hedefiniz nedir?
Advancity kurulduğu 1999 yılından itibaren “sürekli gelişim” ilkesiyle hareket eden bir şirkettir. Sakarya Teknokent’te geliştirdiği ürün ve çözümlerle bir yerli şirket olarak “uzaktan eğitimin” gelişimine katkı sunmayı hedefliyoruz.
Hemen belirtmemiz gerekir ki bizim için öncelikli olan konu ciro değil, Ar-Ge’dir. Son olarak Perculus Plus uzaktan canlı eğitim sanal sınıf platformu projemiz ile sadece görüntülü katılım sağlayan tek yönlü eğitimin dışına çıktık, öğrencilerin derse aktif olarak katılmasını sağlayan “Çizim Tahtası” geliştirerek öğretmenin sorduğu soruları öğrencinin tahtaya kalkıp çözebilmesini sağladık.
Gerektiğinde öğretmenin öğrencisine söz vererek ekranını paylaşabildiği, doküman yükleyebildiği ve kamera görüntüsü paylaşarak dersin akışına katkıda bulunduğu bir işleyiş oluşturduk. İstihdamımız ve ciromuz faaliyetlerimize paralel olarak bir artış göstermektedir. Advancity’nin 2019 yılında kendi pazarında payı yüzde 60 civarındadır. 2020’de hem pazarın büyümesi hem de ürün gamımızdaki genişlemeler ile yüzde 150 büyüme hedefliyoruz.
VERİMLİ BİR UZAKTAN EĞİTİM İÇİN NE YAPMALI?
“Şirket çalışanlarının da öğrencilerin de disiplinli bir şekilde dersleri takip etmeleri, kendilerine verilenle yetinmeyip, araştırma yapması, arkadaşları ve eğitmenleri ile bağlantı kurması yani interaktif olması gerekiyor. Kendilerini sürekli ölçerek, ihtiyaç halinde ek dersler talep etmeleri önem taşımaktadır. Burada uzaktan eğitimi kendi başına tek eğitim kaynağı olarak değil, var olan sınıf içi eğitimleri taçlandıran zenginleştiren bir kaynak olarak görmek gerekir.”