Enflasyondaki yükselişin en büyük faturası genelde ücretli kesime çıkıyor. Diğer kesimler mal ve hizmetlerinin fiyatlarını biraz gecikmeyle de olsa enflasyona uyarlamayı başarırken ücretliler bu konuda genelde yaya kalıyor.
DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Geçen yıl asgari ücrete yapılan zammın etkisiyle reel ücretlerde ciddi bir artış sağlanmıştı. Ancak bu yıl işler yeniden terse döndü. Esasında elimizde ekonominin genelindeki ücret düzeyine ilişkin veriler yok. Ancak Kalkınma Bakanlığı sanayideki ücretlere ilişkin veriler hesaplıyor.
Bu verilere bakılırsa sanayide çalışılan saate göre hesaplanan birim ücretler geçen yıl reel olarak yüzde 7,5 artış göstermişti. Bu da uzun zamandan beri görülen en yüksek reel ücret artışı olmuştu. Ancak yine Kalkınma Bakanlığı’nın verilerine göre bu yılın ilk çeyreğinde sanayideki birim ücretler reel olarak yüzde 2,8 geriledi.
Bizim Kalkınma Bakanlığı’nın yöntemini kullanarak yaptığımız hesap bu düşüşün ikinci çeyrekte de devam ettiğini gösteriyor. Buna göre sanayideki birim ücretler reel olarak ikinci çeyrekte de yüzde 2,4 düşmüş bulunuyor.
Sanayideki birim ücretler nominal olarak geçen yılın aynı dönemine göre ilk çeyrekte yüzde 7,2 ve ikinci çeyrekte ise yüzde 8,8 arttı. Bu nominal artışlar çok da fena sayılmaz ama aynı dönemde enflasyon çift haneli olunca ona yetişemedi. Enflasyon geçen yılın aynı dönemine göre ilk çeyrekte yüzde 10,2 ve ikinci çeyrekte ise yüzde 11,5 olarak gerçekleşti.
Enflasyon yılın ikinci yarısında da çift haneli olacak gibi görünüyor. Bu da reel ücretlerdeki düşüşün devam edeceğini düşündürüyor. Geçen yılki reel ücret artışının önemli bir bölümü bu yıl kayıp gideceğe benziyor.