SİBEL ATİK
satik@ekonomist. com. tr
Türkerler Holding, enerji, inşaat ve sağlıkta aktif olan bir grup. Grubun enerjide 2,9 milyar dolar, PPP yönetimiyle üç hastanenin ihalesini kazandığı sağlık alanında 2,8 milyar dolar ve inşaatta yaklaşık 2 milyar dolar olmak üzere 8 milyar dolar yakın bir yatırım programı var. Türkerler Holding Yönetim Kurulu Başkanı Kazım Türker, 2017 yılında planladıkları bu yatırımlara odaklanacaklarını söylüyor.
Piyasa koşullarına bağlı olarak yeni yatırım kararlarını devreye alacaklarını aktaran Türker, sağlıkta yeni ihaleleri kovalamaya devam edeceklerini, enerjide ise lisans satışı olabileceğini dile getiriyor. Enerjide jeotermal, hidroelektrik ve rüzgar santrallerine yatırım yapan grubun, sahibi olduğu lisanslarını satabileceğini anlatan Kazım Türker, rüzgarda planladıkları lisans satışı için görüşmeler yürüttüklerini de ifade ediyor.
Konfeksiyon ve ardından taahhüt işleriyle temelleri atılan Türkerler Holding’in enerji ve sağlık alanındaki yatırımlarla büyümesine devam edeceğini söyleyen Kazım Türker, sorularımızı yanıtladı.
Kısa bir süre önce bir kredi anlaşması imzaladınız. 15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından bu büyüklükteki kredi olanağı piyasalarda moral oldu. Süreç nasıl işledi?
Sağlıkta kamu ve özel sektör ortaklığı olan PPP modeliyle yaptığımız yatırımlar için kredi finansmanı sağlamak üzere yaklaşık iki yıldır bankalarla bağlantı halindeydik. Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası (EBRD), ABD'li şirketlerin dış yatırımlarını destekleyen OPİC ve Kanada Exim-bank, toplamda 1,1 milyar dolarlık krediyi geçtiğimiz ağustos ayında onayladı. 15 Temmuz’un ardından bu imzaların atılması önemliydi ve finansman konusunda bu büyük adımı atmayı başardık. Bu aslında 15 Temmuz sonrası imzalandığı için yabancı bankaların Türkiye güvenini de gösteriyor. Biz bu finansmanı Kocaeli ve İzmir şehir hastaneleri için kullanacağız. 1,5 milyar dolarlık bu yatırımın 400 milyon dolarını ise öz sermaye ile yapacağız. Umarız 2,5 yılda bitecek.
Sağlık alanında PPP yöntemiyle devam eden kaç yatırımınız bulunuyor?
Sağlık Bakanlığı, Türkiye genelinde PPP modeliyle 18 civarında entegre sağlık kampüsü geliştirmeyi planlıyor. İzmir ve Kocaeli’nin yanı sıra Türkerler ve Astaldi ortaklığında Türkiye’nin en büyük PPP uygulamalarından olan Ankara Etlik Entegre Sağlık Kampüsü Projesi’ne devam ediyoruz. Denizli’de ise Doğuş Holding ile birlikte girdiğimiz ihale var. Bin yataklı bir hastane olacak bu ihaleye giren ilk beş gruptan biriyiz. Sonucu bekliyoruz, önümüzdeki hafta belli olur sanırım.
Peki bu alanda takip ettiğiniz yeni ihaleler var mı?
Tabii, PPP yöntemiyle şehir hastaneleri konusunda açılacak ihaleleri de yakından izliyoruz. Mesela 2017 yılında açılması beklenen Samsun ihalesini takip ediyoruz. Bir de İstanbul Sancaktepe ihalesine girmek istiyoruz. İstanbul’daki bu proje, dünyanın en büyük hastane kapasitesine sahip olacak. 8 bin yataklı bu hastane ihalesini çok önemsiyoruz.
Bu ihale için nasıl bir hazırlık süreci yürütüyorsunuz?
Bu şehir hastanelerinin hayata geçmesindeki en önemli adım finansmanı sağlayabilmek. Bunu özellikle büyük hastaneler için söylüyorum. Bu projelerde finansmanı yatırımcı getiriyor, o nedenle güçlü bir işbirliği yapmak gerekiyor. Biz de bu doğrultuda henüz payları tam netleşmiş olmasa da bir konsorsiyum kurduk.
Kimler yer alıyor bu konsorsiyumda?
İstanbul’daki ihaleye büyük ihtimalle Çolakoğlu Holding, Güriş Holding, Doğuş Holding ve Türkerler olarak gireceğiz. Şimdilik sadece bunu söyleyebilirim.
Sağlık alanındaki yatırımların yanı sıra gayrimenkulde de yeni proje-ler açıkladınız. Bu alanda nasıl bir portföyle ilerliyorsunuz?
İnşaat alanında yaklaşık 2 milyar dolarlık bir iş yürütüyoruz. Şu an Ankara’da yeni bitirdiğimiz ve teslime başlayan Mahall Ankara projemiz var. 300 bin metrekarelik bir inşaat alanına sahip. İstanbul’da ise Barbaros Bulvan’nda Çiftçi Towers yatırımımızı kısa bir süre önce açıkladık. Önümüzdeki haziranda bitecek bu yatırımın 292 bin metrekarelik bir inşaat alanı olacak. Bir de çok önemsediğimiz ve 2019 yılında tamamlanacak İzmir projemiz var. 350 milyon dolarlık bir bütçeyle hayata geçecek Mahall Bomonti İzmir’de, arazi içinde yer alan Tekel fabrikalarını koruyacağız. 1912 yılında Bomonti Ailesi tarafından yapılan dokuz bina da korunacak. Örnek bir proje hayata geçecek. İzmir’in 245 metre yükseklikle en yüksek binası olacak.
TOKİ’den ihaleyle aldığınız ve davalık olan Çukurambar arazisinde süreç nasıl gidiyor?
Bundan üç yıl önce TOKİ ihalesiyle aldığımız fakat ihalede yaşanan sıkıntılar nedeniyle davalık olduğumuz Ankara Çukurambar’da lehimize bir karar çıktı. Henüz yeni sonuçlandı ve orada da yatırıma başlıyoruz.
Geçtiğimiz süreçte enerji sektörüne yaptığınız bir dizi yatırım grubun büyümesini hızlandıran bir etkide oldu. Enerjide yatırım iştahınız devam ediyor mu?
Enerji alanında çok önemli yatırımları devreye aldık. Van, Muş, Bitlis ve Hakkari’ye elektrik dağıtımını yapan Vangölü Elektrik’i biz satın aldık. Bu bölgede 600 bin aboneye dağıtım yapıyoruz. Tabii terör büyük bir sorun fakat orada iki bin çalışanımızla başarılı bir iş yürütüyoruz. JES, RES ve HES alanlarında yatırımların tamamlanmasıyla toplam 945 megavatlık bir yatırımımız olacak. Şuan 172 megavatlık bir kısmı çalışır durumda. 100 megavatlık rüzgâr santralini bu ay devreye alıyoruz. İzmir, Şarköy ve Didim’de devreye girecekler. Jeotemıalde 50 megavatlık çalışan santralimiz dışında 300 megavatlık kapasitemiz var. Bu alanda üç yıl içinde devreye alacağımız santrallerle 2,9 milyar dolarlık yatırım yapmış olacağız.
Peki bu kadar yatırımdan söz ederken, grubun borçluluk oranı nedir? Bu borçluluğu nasıl yönetiyorsunuz?
Önümüzdeki üç yılı kapsayan süreçte 8 milyar dolara yakın bir yatırım gündemimiz var. Bu yaptığımız işlerde yüzde 25 civarında bir özkaynakla ilerliyoruz. Aldığımız kredilerin uzun vadeli olmasına dikkat ediyoruz. Tabii baktığınızda sözü geçen bütün yatırımlar bizim daha önce planlamamıza aldığımız yatırımlar. Açıkçası böyle bir ortamda, elimizde yeterince proje olduğu için önümüzdeki dönem yeni bir arayışın içinde değiliz. Önümüzdeki üç yıllık süreçte planlarımız dahilindeki mevcut projelerimizi tamamlamayı istiyoruz. Bu doğrultuda yeni yatırım kararları da yok. Dediğim gibi elimizde yeteri kadar iş var.
Bu süreçte bildiğiniz işlere yeni bir alan ekleyecek misiniz?
Türkerler Holding’i enerji ve sağlık yatırımlarında uzmanlaşmış bir grup olarak yapılandırıyoruz. O nedenle çok farklı alanlara yatırımı düşünmüyoruz. Fakat fırsat gördüğümüz işlere girmekten de çekinmeyiz. Örneğin yakın bir zamanda Türkerler Su Arıtma şirketiyle önemli işler üstlendik. Su arıtma ve çöp yakma şirketimizle bir anlamda yeni bir işe girdiğimizi söyleyebilirim. Çöp yakma işi sadece bizim için değil Türkiye için de yeni iş alanı. Kentlerdeki çöplerden çıkan metan gazını enerjiye dönüştürecek bir girişim. İstanbul çöpleri için bir ihale açılmasını bekliyoruz. Bu olursa çamur yakma yöntemiyle elektrik sağlamış olacağız.
Planlarınız nedir?
Su arıtmada Avrupa’nın en büyük arıtma tesisini Tekirdağ Velimeşe’de yapıyoruz. Yılsonuna kadar bitecek ve açılışı olacak. Ergene Vadisi’nde yedi adet içme suyu arıtma tesisi kuruyoruz. Bir de Kuşadası’nın arıtma tesisini yapıyoruz. Büyükşe-hirlerin su dağıtım konusunda özelleşmeye gitmelerini bekliyoruz. Elektrik, gazın ardından su dağıtımında özelleştirme için İller Bankası’nın çalışma içinde olduğunu biliyoruz. Su dağıtımına da talip olacağız.