tyilmaz@ekonomist.com.tr
Ekonomist Dergisi'nin gelenekselleşen ve ses getiren çalışmalarından biri olan 'En Zengin 100 Araştirması'nın 18'incisini hazırladık. Pandeminin etkilerinin devam ettiği 2021 yılında, global tarafta enflasyonist baskılar, FED'in parasal sıkılaştirmaya yönelik açıklamaları, içeride TC Merkez Bankası'nın faiz politikaları ve bunun döviz kuruna etkileri, 'En Zengin 100' çalışmamızı etkileyen temel başlıklar oldu.
17-30 Ekim 2021 tarihli sayıdan
TL'de yaşanan değer kayıpları, borsa tarafında dolar bazında kayıplar, iç piyasada canlanmanın yeterince olmaması, turizm tarafında kayıpların devam etmesi, yakından izlendi. İşlerini ağırlıklı olarak yurtdışına taşıyan veya cirosunun önemli kısmını ihracattan elde eden aileler daha şanslı konumda.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
Hazine garantili iş yapan iş insanları da listede gücünü koruyor. Bu yıl listede Koç Ailesi, temmuz ayında vefat eden Şevket Sabancı'nın ailesi ile Erol Sabancı ve ailesi yine ilk üçte yer aldılar.
Bunun yanında dijital dünyanın getirdiği fırsatları iyi değerlendiren isimlerin En Zengin 100 listesine girdiğini görüyoruz. Sidar Şahin'in ardından bu yıl Trendyol'un kurucuları Demet Mutlu ve Enver Üçok ile Getir'in kurucusu Nazım Salur ve STFA'nın patronu Taşkent Ailesi listeye dahil oldu.
İnsanlık tarihinin en zorlu dönemlerinden birinden geçiyoruz. 2019 sonunda Çin'de ortaya çıkan Covid pandemisi özellikle 2020 yılında dünyada ekonomileri durma noktasına kadar getirdi.
2021 yılında aşı çalışmaları sonucunda yaralar sarılmaya başlansa da ekonomilere verdiği hasarlar ortada. Özellikle orta ve dar gelirli kesimler açısından hiç de kolay bir süreç yaşanmıyor.
Pandeminin yanında dünyada enflasyonist baskılarla büyük merkez bankalarının faiz artırma sinyali verdiği bir süreçte TC Merkez Bankası'nın faiz indirimi politikası da TL'nin zayıflaması sonucunu beraberinde getiriyor.
Yaşanan bu süreçten olumsuz etkilenen zengin kesimler olduğu gibi, pandeminin getirdiği fırsatları doğru değerlendirerek şirketlerinin iş hacmini, servetlerini büyüten zenginler de oldu.
İşte bu yıl yaptığımız "En Zengin 100" araştırması Türkiye'deki durumu gözler önüne serdi. Pandemi ve pandeminin yarattığı riskler ve fırsatlar Ekonomist Dergisi'nin gelenekselleşen, ses getiren ve bu yıl 18'incisini gerçekleştirdiğimiz "En Zengin 100" araştırmasındaki değişimlerin temel belirleyicisi oldu.
KUR ARTIŞI DEVAM EDİYOR
Pandeminin yarattığı tahribat ve getirdiği fırsatların yanında özellikle TC Merkez Banka-sı'nın faiz politikalarının da etkisiyle TL'de döviz karşısında yaşanan değer kayıpları varlıkları etkiliyor.
Geçen yılki araştırmamızda özellikle kur tarafındaki sert yükselişlerin varlık değerleri üzerindeki olumsuz etkileri ile birlikte 7 milyar dolar ve üstü seviyeden başlattığımız büyüklük aralığını, 6 milyar dolar ve üstü seviyesine çekmiştik.
Bu yıl da döviz kurunda maalesef geçen yılki kadar olmasa da yükseliş eğilimi devam etti. Geçen yıl bu araştırmayı yaptığımızda dolar kuru 8 TL seviyelerindeydi. Bugün gelinen noktada ise 9 TL'yi geçmiş durumda. TC Merkez Bankası'nın olası faiz indirimlerinde yeni zirve seviyeleri görmemiz de mümkün.
BORSANIN ETKİSİ
En Zengin 100 listesinde yer alan isim ve ailelerin bazılarının şirketleri halka açık olduğu için buradaki değerlemeler de bizim için önemli bir kriter. Geçen yıl bu araştırmayı yaptığımızda BİST-100 Endeksi 1300 seviyelerindeyken, bu yıl ise 1400 seviyelerinde seyrediyor.
Yani TL bazında yüzde 8 civarında bir yükseliş var.Ancak dolar bazında yükselişleri düşündüğümüzde reel olarak kayıptan söz etmek mümkün. Zaten şirketlerin piyasa değerlerine dolar bazında bakıldığında ortalamada yüzde 5-15 kayıplar olduğunu görüyoruz.
Pandeminin ve maliyet artışlarının etkisinin ağır olarak hissedildiği başta konut ağırlıklı işler yapan inşaat ile turizm sektörünün En Zengin 100 listesindeki temsilcilerinin listede gerilediği görüldü.
Bunun yanında kriz sürecine nakit varlığı ile giren, yurtdışı işlerdeki payı yüksek döviz girdisi olan, işlerini yurtdışına taşıyan iş insanları listelerde yerini korudu veya yükselişlerini sürdürdü. Çalışmamızı varlık satışları, borç yeniden yapılandırma görüşmeleri de etkiledi.
LİDERLER DEĞİŞMEDİ
Bu yılın listesine bakıldığında üst sıralarda önemli bir değişiklik olmadığını söyleyebiliriz. Koç Ailesi, araştırmamızın 17'inci yılında da en üst sırada yer aldı. Yıl içinde vefat eden Esas Holding'nin kurucusu Şevket Sabancı'nın ailesi ve Erol Sabancı ve ailesi de listenin üst sırasındaki yerini korudu.
Sabancı Ailesi'nin temsilcilerinin yanında Tara, Eczacıbaşı, Özyeğin, Doğan, Ülker, Özokur, Zorlu, Şahenk Aileleri de listede üst sıralarda yer almaya devam ediyor.
Listede yaşanan önemli değişimlerin bazılarına bakalım: İbrahim Erdemoğlu'nun liderliğindeki Erdemoğlu Holding'in son yıllarda en çok dikkat çeken yatırımı olan ve borsada işlem gören Sasa, hızlı büyüme performansını devam ettiriyor ve bunu da piyasa değerine yansıtıyor. Değerlemedeki bu yükseliş de Erdemoğlu Ailesi'ni listede yukarı taşıyor.
Anadolu'nun önemli ailelerinden özellikle jeo-termal enerjideki yatırımlarıyla öne çıkan Öksüz ve Anadolu'nun kuyumcusu olarak tanınan rafineri sahibi Ahlatcı ailesi yükselişini sürdürüyor.
Borsada Torunlar GYO şirketinin yanına Başkent Doğalgaz Dağıtımı da ekleyen Torun Ailesi, ortaya çıkan değerleme sonrasında yukarı hareketini sürdürdü.
Kamudan özellikle Hazine garantili büyük ihaleler alan, yurtdışında altyapı işlerinde adından söz ettiren, farklı iş sahalarında da işlerini büyüten holdingler listedeki yükselişini sürdürüyor. Cengiz, Kolin, Rönesans, Kalyon, IC Holding gibi grupların patronlarını bu isimlere dahil edebiliriz.
Bunun yanında listede gerilen isimlerden bazılarına da dikkat çekelim. Öncelikle turizm ve konut işi yapan aileler, pandemi ve ekonomideki kırılganlıktan etkilenmiş görünüyor. Nurol, Güriş, YDA, Sinpaş, Ağaoğlu, Rixos gibi grupları bu anlamda sayabiliriz.
VARLIK SATIŞLARI
Listemizi yukarıdaki da ifade ettiğimiz üzere büyük varlık alış ve satışları ve halka arzlar da etkiliyor. Bu alanda büyük montanlı işlerde son yıllarda yavaşlama olduğu gözlense de holdingler, varlık satışları veya şirket alımları yapmaya devam ediyor.
Bunun en son örneği Sabancı Hol-ding'ten geldi. Holding, sigara ve tütüncülük faaliyetlerini yürüten iki şirketteki paylarının tamamını 2,89 milyar TL'ye Philip Morris'e satıyor.
Şirketin Kamuyu Aydınlatma Platformu'nda yayınladığı açıklamaya göre Rekabet Kurumu'nun onay vermesi halinde Philsa Philip Morris Sabancı Sigara ve Tütüncülük Sanayi ile Philip Morrissa Philip Morris Sabancı Pazarlama ve Satış'taki hisseler devredilecek.
Satış işleminin yıl sonuna kadar tamamlanması bekleniyor. Yine Sabancı Hol-ding'in iştiraki olan Çimsa şirketi, Niğde ve Kayseri'deki fabrikaları ile sekiz hazır beton tesisini KDV hariç 127 milyon dolara Gaziantepli ^ Konukoğlu Ailesi'ne ait olan Çimko Çimento'ya devri için anlaştı.
Doğan Ailesi'nde 3,9 milyar dolar değer biçilerek Nasdaq borsasında halka arz edilen ilk Türk şirketi olan Hepsiburada'da ortaya çıkan değerleme, dikkat çekti. Yine bu yıl içinde halka arz edilen Galata Wind Enerji'nin piyasa değeri yaklaşık 230 milyon dolar seviyelerinde seyrediyor.
Doğan Holding, ambalaj, otomotiv yan sanayi sektörlerinde varlık alımlarıyla da bu yıl adından söz ettirdi. En Zengin 100 listesinde yer alan Kibar Ailesi'nin sahibi olduğu Kibar Holding, Türkiye'nin en büyük ketçap, mayonez ve sos üreticisi konumunda olan gıda şirketi Assan Gıda'nın The Kraft Heinz'a satışı için hisse devir sözleşmesini imzaladı.
ABD'li şirket Assan Gıda için 100 milyon dolar ödeyeceğini açıkladı. Yine Kibar Holding'in Hyundai ile olan ortaklığını bitirdiğini ve hisselerini Hyundai Grubu'na devrettiğini hatırlatalım.
UNICORN'LAR GELİYOR
Yukarıda Hepsiburada örneğinde olduğu üzerde özellikle 'unicorn' yani milyar dolarlık değerlemelere ulaşan teknoloji ağırlıklı yeni girişimler, zenginlik listesini etkileyen önemli bir unsur haline gelmeye başladı. Geçen yıl listeye Sidar Şahin dahil olmuştu.
Bu yıl ile Nazım Salur'un kurucusu olduğu Getir'de yüzde 7,33'lük hisse için 550 milyon dolarlık yabancı fonlardan kaynak girişi sağlandı. Böylece Getir için ortaya çıkan değerleme rakamı 7,5 milyar dolar oldu. Getir'e bu yıl 300 milyon dolar ve 128 milyon dolar fon girişi daha olmuştu.
Yine Çin sermayeli Alibaba'nın mevcut yatırımlarına ek olarak Trendyol'a yaptığı 350 milyon dolarlık yatırım da önemli bir işlem oldu.
Bu yatırımla birlikte Alibaba Trendyol'daki hisselerini yüzde 86,5'e çıkartmış oldu. Trendyol'un kurucuları Demet Mutlu ve Evren Üçok son ortaya çıkan değerlemeler ile birlikte "En Zengin 100" listesine girdiler. Bunun yanında listeye giren diğer aile STFA'nın patronu Taşkent Ailesi oldu.
Burada şunu da belirtelim, bir aile o yıl listeden çıkmışsa, bu durum söz konusu ailenin servetini kaybettiği anlamına da gelmiyor. Aşağıdan gelen isimlerin gösterdiği performans, yukarıda bulunanları zorlamış olabiliyor.
"EN ZENGİN 100" NASIL BELİRLENİYOR?
Bu çalışma yapılırken pek çok parametreye bakıyoruz. Öncelik verdiğimiz alan ise Borsa İstanbul. Şirketlerin piyasa değerlerini analiz ediyoruz. Çünkü Koç, Sabancı, Şahenk, Doğan, Eczacıbaşı, Yazıcı, Özilhan, Erdemoğlu, Torun, Dinçkök gibi önde gelen ailelerin şirketlerinin bazıları Borsa İstanbul'da işlem görüyor.
Burada ailelerin sahip olduğu hisse oranlarının piyasa değerlerine bakıyoruz. Bu şirketler, benzer şirket karşılaştırmalarında da önemli bir veri kaynağı olarak kabul görüyor. Ailelerin geçmiş yıllara ait büyümeden kaynaklanan kâr birikimlerini de unutmamak gerekiyor.
Özellikle listenin ön sıralarındaki ailelerin şu anda işin başında ikinci, üçüncü kuşak temsilcileri bulunuyor. Bu ailelerinin uzun yıllara dayanan servet birikimleri söz konusu. Zenginliği etkileyen bir diğer kaynak da gayrimenkul zenginliği. Büyük altyapı işiyle uğraşan şirketler ise işlerini devam ediyor.
Buralarda Hazine garantili ödemeler ile birlikte, bu aileler önemli bir sorun yaşamıyor. Bu parametrelerin yanında yine Ekonomist Dergisi'nde Anadolu-500 gibi çok değerli bir çalışmaya imza atıyoruz. Bu çalışmalarımızda da görüldüğü üzere Anadolu'dan çıkan iş insanları, sadece Türkiye'de değil global piyasalarda da önemli yatırımlara imza atıyorlar.
Konukoğlu, Erdemoğlu, Tosyalı, Öksüz, Ahmet, Orhan aileleri bu anlamda ilk akla gelen isimler. Çalışmamızda kardeş yayınımız Capital'in Capital 500 araştırmasından faydalanıyoruz. İSO-500, İSO 2'inci 500 gibi önemli çalışmaları kaynak olarak kullanıyoruz.
Yine servet yönetimi uzmanlarıyla, tanıdığımız bilgisine güvendiğimiz, üst düzey bankacılarla konuşuyoruz. Vergi Şampiyonları listelerini inceliyoruz. Tüm bunlar sonucunda önünüzde bulunan listeyi hazırlamış oluyoruz.
BU YIL LİSTEYE GİREN İSİMLER
Demet Mutlu: 2010 yılında küçük bir girişim olarak hayata geçen Trendyol, geçtiğimiz B 4İMl ağustos ayında aldığı yeni yatırımla Türkiye'nin ilk decacorn'u unvanını aldı. Bu başarı Trendyol'un kurucusu ve CEO'su Demet Mutlu'yu, En Zengin 100 listemize taşıdı.
Ağustos ayında aldığı 1,5 milyar dolarlık yeni yatırım ile değerlemesini 16,5 milyar dolara çıkaran Trendyol'un yanı sıra Peak Games'in de yatırımcıları arasında yer alan Mutlu, başarılarıyla listenin üst sıralarına doğru emin adımlarla gidiyor.
Evren Üçok: Trendyol pandemiyle birlikte yaşadığı hızlı çıkışla kurucularını da zirveye doğru taşıyor. Trendyol Yönetim Kurulu Başkanı Evren Üçok da Demet Mutlu gibi Türkiye'nin ilk decacornunu çıkaran isim olarak En Zengin 100 listemize iddialı giriş yapan bir diğer isim oldu.
Girişimcilik ekosistemine yön veren isimlerden biri olan Üçok da 1,8 milyar dolara ABD'li Zynga'ya satılan ve Türkiye'nin ilk unicornu olan Peak Games'in de yatırımcılarından.
Taşkent Ailesi: Türkiye'nin köklü kuruluşu STFA'nın kurucularından Sezai Türkeş'in kızı Tomris Taşkent ve ailesi, inşaat alanındaki deneyimlerini yeni alanlara aktarmaya devam ederek bu yıl listemize giriş yaptı.
Türkiye'de altyapı denilince akla gelen firmalardan biri olan STFA'nın yönetiminde yer alan Taşkent Ailesi, marina işine de girdi. Aile şimdilerde Göcek'teki marina ile işletmecilik heyecanını yaşıyor.
Nazım Salur: Altı yıl önce kurduğu iş fikrini son iki yılda aldığı yatırımlarla bir deve dönüştüren Getir'in kurucusu Nazmi Salur, yurtdışında birçok ülkeye taşıdığı girişimiyle başarısını kanıtladı. Yurtdışında ilk adımı İngiltere'den atan ve Getir'i Londra'ya da taşıyan Salur, bu başarısıyla En Zengin 100 isim arasında yerini aldı.
TEKNOLOJİ, SAĞLIK, İMALAT SEKTÖRÜNDEKİ MİLYARDERLER DAHA DA ZENGİN
İsviçre merkezli yatırım bankası UBS ve danışmanlık şirketi Pricewaterhouse Coopers (PwC)'ın "2020 Servet Raporu"na göre temmuz sonu itibarıyla dünyanın en zengin yaklaşık 2 bin 200 kişisinin serveti 10,2 trilyon dolara ulaşarak rekor kırdı.
Bir önceki rekor yılı 2017'de milyarderlerin serveti 8,9 trilyon dolar olarak açıklanmıştı. Raporda, artışın başlıca nedeni menkul kıymetler fiyatlarındaki yükseliş olarak gösterilirken; söz konusu dönemde dolar milyarderlerinin sayısı da 2 bin 158'den 2 bin 189'a çıktı.
Rapora göre, dolar milyarderlerinin bu yılın nisan-temmuz döneminde servetlerini yüzde 27,5 artırması dikkati çekti. Servet raporunda, her sektördeki milyarderlerin nisan- temmuz döneminde servetlerinin çift haneli arttığına yer verilerek, teknoloji, sağlık hizmetleri ve imalat sektörlerindeki milyarderlerin servetlerindeki artışın yüzde 40 civarında olduğu belirtildi.
Milyarderin servetinin üçte biri ABD'ye ait olurken, bunu Çin ve Almanya izledi. Avrupa'nın en büyük ekonomisi Almanya'da ise 119 milyarderin toplam serveti 595 milyar dolar oldu."