GÖZDE YENİOVA
gyeniova@ekonomist.com.tr
Dünya çapında 23 milyar dolarlık ciroya sahip Çinli e-ticaret devi Alibaba Group, 550 milyar dolarlık iş hacmine aracılık ediyor. Grubun B2B yani işletmeden işletmeye satış kanalı Alibaba.com, 200'den fazla bölge ve ülkede, 40'tan fazla kategoride, 2 milyondan fazla sanal mağazasıyla uluslararası ticarete destek sunuyor.
Alibaba.com, Türkiye'de 2008 yılında operasyonlarına başladı ve şu anda 3,5 milyondan fazla üyesiyle Avrupa'nın ikinci büyük pazarı konumunda. Türkiye, aynı zamanda Avrupa genelinde İngiltere'den sonra ikinci en yüksek üye sayısına sahip olan ülke. Alibaba.com'un KOBİ'lere e-ihracat desteklerini ve gelecek planlarını Alibaba.com Türkiye Müdürü Cüneyt Erpolat'a sorduk.
Alibaba.com, Türkiye'deki faaliyetlerine 2008 yılında başladı. 10 yıl içinde Türkiye pazarında geldiğiniz nokta nedir?
Öncelikli olarak biz e-ticarete ilişkin yaklaşımı değiştirdik. İlk yıllarda e-ticarette geride duruluyordu. Ancak özellikle son iki yıldır yaptığımız çalışmalarla e-ticaret kavramı oturmaya başladı. Özellikle bizim olduğumuz B2B tarafında e-ticaretin önemi kavrandı ve ciddi bir aşama kaydettik. Önümüzdeki 3-5 yıl içinde hacim ve e-ticaret okuryazarlığı ciddi biçimde yükselecek. Devlet kuruluşları da özellikle e-ticaret tarafına kaynak ayırıp bu konuda desteklerde bulunuyor.
"AMAZON'UN GELMESİNDEN MUTLU OLDUK"
DÜNYA DEVLERİNDEN AMAZON DA TÜRKİYE’DE FAALİYETE BAŞLADI.
E-TİCARET SEKTÖRÜNDE REKABETTE NASIL ÖNE ÇIKACAKSINIZ?
Amazon işletmeden müşteriye satış yaptığı için bizim tam olarak rakibimiz değil. Ancak Amazon gibi bir şirketin Türkiye e-ticaret pazarına girmesi ülke açısından önemli. Biz gelmesinden mutlu olduk çünkü her kaliteli oyuncunun girişi e-ticaret ekosistemini geliştirip besliyor. Ayrıca iş olanağı da yaratıyor. Biz kaliteli ve iyi rekabetten yanayız. Türkiye demek ki bütün büyük oyuncuların ilgisini çekecek boyuta gelmiş. Bundan sonra da devamını bekliyoruz.
Türkiye pazarındaki büyümeniz nedir?
Son iki yılda yüzde 20'den fazla büyüdük. Genelde B2B (işletmeden işletmeye) tarafı ortalama yüzde 20 büyüyor. 2020 yılında e-ticaretin dünyada 10 trilyon doları bulacağı, bunun 3,5 trilyon dolarının B2C (işletmeden tüketiciye) olacağı, kalanının ise B2B'den oluşacağı hesaplanıyor. O nedenle ticaretin çoğu aslında işletmeden işletmeye tarafında. Çok fazla büyüklükte ürün satıldığı için de hacmi daha büyük.
Kayıtlı üye sayısı ne kadar oldu? Bunu ne kadar artırmayı planlıyorsunuz?
Şu anda 3,5 milyon üyemiz, 4 bin 500 de ücretli üyemiz var. 3,5 milyon üyenin önümüzdeki yıl 4 milyona çıkmasını, daha sonraki yıllarda da giderek artmasını bekliyoruz. Çin'den sonra en fazla ücretli üyesi olan ikinci ülkeyiz.
Bunu neye bağlıyorsunuz?
Devlet 1,5-2 yıldır B2B sitelerine akredite olmuş KOBİ'lere ciddi destek veriyor. Bu da etkili oldu. B2B ağırlıklı olarak ihracat üzerinden çalıştığı için devlet teşviki burada önemli. Bizim hedefimiz Türkiye'deki KOBİ'leri bir an önce uluslararası arenaya açmak ve bunu hızlı şekilde yapmak için devlet desteği almak. Türkiye'deki toplam ticaretin sadece yüzde 4'ü elektronik ticaret üzerinden gerçekleşiyor. Burada daha gidecek çok yolumuz var.
Ticaret Bakanlığı'yla birlikte iki yıldır Türk KOBİ'lerini ihracatçı hale getirmeye ilişkin bir projeniz var. Alibaba.com aracılığıyla KOBİ'lerin ihracatı ne kadar arttı?
Aldığımız üyelerin neredeyse yarısı ilk defa bizim aracılığımızla ihracat yaptı. Geçtiğimiz yıl ilk etabına Ticaret Bakanlığı himayesinde başladığımız e-ticaret teşvik projesiyle, Türk KOBİ'lerinin uluslararası ticarete açılma oranına ciddi ivme kazandırdık. Bu yıl haziran ayında, Ticaret Bakanlığı himayesinde, TOBB, Halk-bank ve Vakıfbank'ın KOBİ'lere desteğini içeren yeni bir adım atıldı. Şimdi yeni adımla ihracatçıya yeni pazarlar yaratmayı, dış pazarlarda sürekli artan sabit müşteri portföyü oluşturmayı ve mevcut ihracatçıların verimliliğini artırmayı hedefliyoruz.
KOBİ'lerin ihracat yapması için nasıl desteklerde bulunuyorsunuz?
Türkiye'deki iş ortağımızla birlikte eğitim programımız var. Bu kapsamda KOBİ'ler birebir yerinde ya da online eğitimler alabiliyor. Çağrı merkezindeki arkadaşlarımızdan da her an destek alınabiliyor. Bunun haricinde danışmanlık da alabiliyorlar. Üniversitelerle de anlaşmalarımız var. Üniversitelerde Alibaba sertifikalı e-ticaret uzmanları yetiştiriyoruz. Bu öğrencileri kendi üyelerimizle buluşturuyoruz. Öğrenciler stajyer olarak şirketlerde dış ticaret uzmanı gibi çalışıyorlar.
Şirketlerin ihracatının artmasına yönelik yeni adımlarınız olacak mı?
Çin'deki 'one touch' ürünümüzü buraya getirmek için çalışıyoruz. Bu ürün KOBİ'lerin ihracat sırasında ihtiyaç duyduğu finans, lojistik, para transferi, denetleme ve gümrükleme hizmetlerinin tek noktadan verilmesini sağlıyor. Şirketler bu konuların uzmanı olmadan ihracat yapabiliyor. Güvenli ödeme sistemini de bu ürün üzerinde açacağız. Bir taraftan eğitiyoruz ama bu süreci hızlandırıcı bir hizmet oluşturuyoruz. Yakın süre içinde devreye alınacak.
En çok hangi ülkelere, hangi ürünlerin ihracatı yapılıyor?
Türkiye'den en çok talepte bulunan ülkeler Avrupa Birliği (AB) ülkeleri, Hindistan, Çin ve İngiltere. Ürüne göre hangi ülkelere satış yapılabileceğini ve talebin nereden gelebileceğini onlara analiz yapıp sunuyoruz. En fazla yiyecek-içecek, güzellik-kişisel bakım ürünleri, makine, giyim ve tarım ürünleri talep ediliyor.
KOBİ'ler e-ticaret yaparken ne gibi hatalar yapıyor, sizin onlara önerileriniz neler?
KOBİ'ler ilk adımı atmakta zorlanıyor. Ne zaman iç pazar daralsa şirketler ihracata yöneliyor. Aslında buna önceden hazırlanılması gerekiyor. İçine girdikten sonra neler yapacağını biz zaten gösteriyoruz. Girdikten sonra adapte olmaları kolay oluyor. E-tica-rette geleneksel ticarete göre daha hızlı olmanız, müşteriye anında cevap vermeniz gerekiyor.