Fast Brands Haziran 2021 tarihli sayıdan
Sibel Atik
satik@ekonomist.com.tr
Son dönemde Türkiye'yi Avrupa'ya bağlayan demiryolu yatırımlarıyla dikkatleri çeken Danimarkalı lojistik devi DSV, 2024 yılı hedeflerini belirledi. Gerçekleştirdiği stratejik satın alma ve birleşmelerle büyüyerek güçlenen şirket, Avrupa'da başlayan yolculuğunu yedi kıtaya yaydı.
Türkiye pazarında da özellikle demiryolu yatırımlarıyla öne çıkan şirket, burada 2 milyar TL olan cirosunu 2024 yılında üçe katlamayı planlıyor. DSV Türkiye Genel Müdürü Ozan Önder, üç yıl içinde DSV'nin Türkiye'deki cirosunu 6 milyar TLye çıkartmayı istediklerini söylüyor.
Ozan Önder şirketin büyüme hedefini ve yeni yatırım planlarını anlattı:
DSV'nin markalaşma yolculuğunu anlatır mısınız?
Danimarkalı lojistik devi DSV, 1976 yılında 10 nakliyecinin bir araya gelmesiyle kurulmuş ve kısa sürede uluslararası taşımacılık pazarının kilit oyuncularından biri haline gelmiştir.
Kurulduğu yıldan bugüne gerçekleştirdiği stratejik satın alma ve birleşmelerle büyüyerek güçlenmiş, Avrupa'da başlayan yolculuğunu küreselleştirerek günümüzde operasyonlarını yedi kıtada sürdürebilecek boyuta ulaştırmıştır.
Markanın bugünkü konumuyla ilgili bilgi verir misiniz? En güçlü olduğunuz alanlar hangileri, neden?
Lojistik sektöründe, kara, deniz, hava ve demiryolu taşımalarında dünya devi Danimarka merkezli DSV 1976'dan bu yana 50'den fazla satın almayla beraber günümüzde dünyanın en büyük üç lojistik firmasından biri konumuna gelmiştir. Marka değeri olarak Türkiye'de oldukça iyi bir konumdayız.
Türkiye'nin yüzde 12 oranıyla hava kargosu, yüzde 1'in üzerinde deniz kargosu ve B2B taşımacılık alanında yüzde 50'den yüksek oranla demiryolu işletmeciliğini yapmaktayız.
Şirket geçen yılı nasıl kapattı?
Geçen yıl şirketimizin cirosu ortalama 2 milyar civarındaydı. Çalışan sayımız ise bin 500.
Şirketin bu yılki yatırım gündemi nedir?
Şirketimiz bu yıl toplam 5 milyon Euro yatırım planlıyor, ilk çeyrekte yatırımımızın birinci fazı olarak Anadolu'yu ilk defa tren yoluyla Avrupa'ya bağladık. Türkiye'nin en geniş 45HC (tıra en yakın ölçüdeki) konteyner filosuna sahip bir firmayız.
Bu projemiz Türkiye'nin Doğu Avrupa pazarında daha güçlü bir konuma ulaşması için çok önemliydi. Yeni yapılan MarmaraTüneli'nin açılışı ile tren seferlerimizi geçen ay itibariyle başlattık. Bu sayede Anadolu'daki ihracatçımızın mallarını kolay, ucuz ve hızlı bir şekilde Avrupa'ya ulaştırmasını sağladık.
Pandemi sürecinin getirdiği zorlukları nasıl yönettiniz? Bu süreçte tedarik zincirindeki aksamayı önlemek adına ne gibi yenilikler kattınız?
Pandemi sürecinde özellikle limanların ve sınır kapılarının kapanması ve araçların Avrupa'ya ve diğer bölgelere geçememesiyle alakalı olarak birçok zorlukla karşı karşıya kaldık. Bu aksamaları önlemek için elimizden gelen tüm imkanları ortaya koyduk.
Birinci fazda trenlerimizin sefer sayılarını artırarak karayolundan geçiş yapamayan Türk mallarının Avrupa'ya ulaştırılması operasyonlarını yönettik.
Bunun dışında hava kargoda yolcu uçaklarının kullanılamaması nedenli kargo uçaklarındaki azalma sebebiyle Avrupa'da kendi kargo uçak filomuza Türkiye'de ise Speedy 1 isimli kamyonetler ve tırlarla binlerce seferlik işlemler yaparak üretimi Türkiye'de olan sağlık malzemelerinin tüm dünyaya ulaşmasını sağladık.
Taşımacılıkta yeni yatırımlarımız oldu mu? Hem taşımacılıkta yeni güzergahlar hem de markaya nasıl bir yatırım yaptınız bu süreçte?
İki yıl önce Çin'den fijA karayolu projesini hayata geçirdik. Bu süre zarfında çalışmayan limanlar ve diğer tüm zorluklara istinaden Türkiye'deki ihracatçının ihtiyacı olan araç makine parkurlarını tırlarla Çin'den getirdik.
Bu yılla ilgili olarak hedeflerinizi paylaşır mısınız? Organik ve inorganik büyüme planınız nedir?
Bu sene Avrupa'da tüm bağlantılarımızla demiryolu seferlerimizi artırmaya çalışıyoruz. Mottomuz, "Anadolu'yu Avrupa'ya bağlıyoruz" Bu imkân elimize Marmara Tüneli ile geçti. Anadolu ihracatının mallarını çok hızlı ve iyi bir şekilde mallarını teslim etmesini sağlıyoruz.
Bunun yanında depo yatırımlarımızı devam ettirmekle birlikte pandemi döneminde B2C ve B2B domestik taşımalarımız alanına çok büyük yatırımlarımız oldu.
Türkiye'deki yerel bir firmanın lojistik operasyonlarını devraldık. Şu anda 60 milyon civarında bir ciroyla devralmış olduğumuz firmanın bu yılitibariyle lojistik operasyon cirosunu 300 milyon TLye ulaştırdık. 2024 hedefimiz ise sadece domestik bacağında ekstra 2 milyar TLlik bir ciro yaratarak DSV'nin Türkiye'deki cirosunu 6 milyar TLye çıkartmak.
Sizin sektörünüzde inovasyon çok önemli. Taşımacılık alanına yeni kattığınız değerlerden söz eder misiniz?
Pandemi sürecinde artan e-ticaret cross border operasyonlarında piyasanın ihtiyaç duyduğu ve tüm dünyanın 0-2 kilo bandında sıkışmış olduğu e-ticareti 300 kilograma çıkartabilmek için Türkiye'yi karayoluyla Avrupa'ya bağladık.
Bu vesileyle herkesin girmeye çalıştığı pazarda ucuz, güvenilir ve ekonomik bir şekilde bugüne kadar satılamamış olan, ölçülebilir ve satılabilir bir ürün çıkartarak 300 kilograma kadar Avrupa'da kapıya teslim, kata teslim ve kurulumlarla yüz binlerce teslimat noktasına ulaştık.
Bu alanda lokal olarak Horoz Lojistik ile bir yatırımımız oldu. Horoz Lojistik'in kargosunu Avrupa'ya bağlamış olduk. Kendileri zaten Türkiye'de yüzde 90 pazar payına sahip yurtdışına açılmak istiyorlardı. DSV olarak biz de onların yurtdışı bacağı ve partneri olarak Türkiye'yi baştan sona tamamlamış olduk.
Önümüzdeki süreçte markanızı güçlü kılmak adına neler yapıyorsunuz?
Holding geçmişten günümüze 50'den fazla satın almayla hep aktif kalmış. Son iki senede iki büyük satın alma gerçekleştirdik. Birincisi 4,4 milyar dolarla aldığımız Panalpına oldu, üç ay önce de Kuveyt merkezli Agility Lojistik'i 4,1 milyar dolara satın aldık.
Önümüzdeki dönemde, 2023 içinde 10 milyar doların üzerinde yeni bir satın alma ile ilgili görüşmeler şu anda devam ediyor. Eylül ayı itibarıyla rekabet kurulunun onayına mütakip en son satın almış olduğumuz Agility Lojistik'in entegrasyon sürecini gerçekleştireceğiz.
Artan navlun fiyatlarına karşılık müşterilerinize ne gibi kolaylıklar sundunuz?
Şu anda sadece alternatif güzergahlar ve süreçleri yönetebiliyoruz çünkü navlunlara karşılık özellikle deniz yolu taşımacılığında alternatifimiz Avrupa bacağında sadece tren yolu olabiliyor. Limanlarda olmasa da orta kesimlerde deniz yolunu alternatif olarak yürütebiliyoruz. Bunun yanı sıra Çin'den de sürekli tren servislerimiz devam ediyor.
Burada belki deniz yolu navlunlarından bir kademe daha yukarıda olabiliyoruz ama müşterinin stoğunu azaltmasına ve 30-45 günlük transit zamanı yerine 15-16 günde Türkiye limanına getirmesi durumunda pozitiflik yaratıyoruz ve müşterimizin stok maliyetlerini azaltıyoruz.
Navlunların önümüzdeki 6-8 ay gibi dönemde deniz tarafına düşmeyeceğini öngörüyoruz ama hava kargo tarafında özellikle pandemi koşullarında, aşılanma süreciyle beraber yolcu uçaklarının yeniden havalanmasıyla kargo fiyatlarında düşüşleri gözlemliyoruz hem de bunun çok daha hızlı bir şekilde olacağını öngörüyoruz.
Çünkü dünyadaki hava kargo taşımacılığının yüzde 60'ı sanılanın aksine yolcu uçaklarıyla taşınmakta, pandemi döneminde yolcu uçaklarının yere inmesinden kaynaklı olarak hava kargo navlunlarında yükselme gördük. Turizmin tekrar canlanmaya başlaması ve normalleşmesiyle beraber yolcu uçaklarına yük alınmaya başlanmasıyla navlunlarda aşağı kırılmalar göreceğiz.
YENİ PAZARLARA GİRİYOR
Hem global hem lokal anlamda çalışmalar yapıyoruz. Amacımız pazar payımızı artırmak. DSV inorganik ve organik olarak büyümesini devam ettiriyor, şirket yüzde 50'nin üzerinde büyüme yapmıştı. Bu anlamda new blood injection olarak adlandırabileceğimiz, taze kanla yeni ürünlere yelken açıyoruz.
Bu süreçte kendimizi güncelleyerek yeni pazarlara girmiş oluyoruz, şirketimizi canlı bir organizma gibi düşünebilirsiniz. Önümüzdeki dönemde yeni firmaların da katılımıyla daha değişik konularda profesyonel katılım sağlayacağız.
"DEMİRYOLU TAŞIMACILIĞINA AĞIRLIK VERDİK"
''Pandemi sürecinde sınır kapılarının bir günde kapanması ve karayolu lojistiğinin durma noktasına gelmesiyle demiryolu taşımacılığının sürdürülebilirlik açısından ne kadar önemli olduğuna tanık olduk. Bu sebeple DSV olarak sürdürülebilir bir bakış açısıyla yatırımlarımızda demiryolu taşımacılığına ağırlık vermeye başladık.''