Türkiye'de 10 markası altında, 107 oteli bulunan Hilton'un gelecek olan üç markası daha var. Hilton Başkan Yardımcısı ve Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Simon Vincent, ''Hedef Türkiye'de beş yıl içinde genişlemek ve turizm ekonomisinin gelişimine katkıda bulunmaya devam etmek'' diyor.
17-30 Eylül 2023 tarihli sayıdan
Son 15 yıl içinde hızla büyüyerek 107 otele ulaşan Hilton Türkiye, önümüzdeki süreçte pazarda daha fazla genişlemek için yatırımlarına devam ediyor. İki yeni markası olan Embassy Suites by Hilton ve Home2 Suites by Hilton'un anlaşmaları için Türkiye'ye gelen Hilton Başkan Yardımcısı ve Avrupa, Ortadoğu ve Afrika Başkanı Simon Vincent ile gelecek planları üzerine konuştuk.
Simon Vincent, ''Türkiye bizim için küresel anlamda çok önemli bir pazar. İngiltere, Çin ve ABD'nin ardından dördüncü büyük pazarımız. Bu anlamda son derece önemli bir pazar, öyle olmaya da devam edecek'' diyor. Simon Vincent, sorularımızı şöyle yanıtladı:
Hilton için Türkiye pazarının önemi nedir ve bulunduğu Avrupa, Ortadoğu ve Afrika bölgesindeki konumu nasıl?
Türkiye bizim için küresel anlamda çok önemli bir pazar. İngiltere, Çin ve ABD'nin ardından dördüncü büyük pazarımız. Bu anlamda son derece önemli bir pazar. 100'ün üzerinde otelimiz var. 2008'de sekiz otelimiz olduğunu düşünürseniz, son 15 yılda hızlı bir büyüme kaydettik.
Bu bizim için küresel olarak ve gerçekten de Avrupa, Ortadoğu ve Afrika'da son derece önemli bir pazar. Bildiğiniz gibi İstanbul, doğunun batıyla buluştuğu yer ve bu nedenle inanılmaz derecede önemli bir ticari şehir.
Ama aynı zamanda Türkiye'nin kıyı şeridinde ve Türkiye'nin iç kısımlarında marka portföyümüzü oldukça genişlettik ve odak hizmet ürünlerimiz Hampton by Hilton ve Hilton Garden'ı Türkiye'deki birçok ile getirdik. Muhtemelen büyük şehirlerin ötesine genişleyen ilk uluslararası markayız, bu yüzden Türkiye bizim için son derecede önemliydi ve olmaya devam edecek.
Türkiye'de şu an kaç markamız var ve başka hangi markaları getireceksiniz?
Hilton'un Türkiye'de 10 markası altında, faaliyette veya geliştirme aşamasında olan 107 oteli bulunuyor. Gelecek olan üç markamız daha var. Yapılan anlaşmayla birlikte Embassy Suites by Hilton ve Home2 Suites by Hilton markaları Avrupa'da ilk kez faaliyet göstermeye başlayacak.
Bu yıl anlaşmaları imzaladık, yapım aşamasın-dalar ve muhtemelen 2024'te açılacak. Embassy Suites by Hilton, Torunlar GYO'nun mülkiyetinde 110 odalı olarak planlanıyor. Orta segment ve tamamı süitlerden oluşan markamız Home2 Suites by Hilton ise IFC Hotel ve Ofis İşletmeleri A.Ş.'nin mülkiyetinde 119 odaya sahip olacak.
Embassy Suites by Hilton ve Home2 Suites by Hilton'a ek olarak, 2022 yılında anlaşma imzalandığını duyurduğumuz Taksim'de açılacak yeni otelimiz Canopy by Hilton markasını da Türkiye ile buluşturmaya hazırlanıyoruz.
Ayrıca 1955 yılından bu yana faaliyet gösteren Hilton Istanbul Bosphorus reno-vasyon sürecinden geçiyor. Renovasyonun tamamen bitiş tarihi 2025 yılında, otelin 70'inci yılında olması planlanıyor. Orada 80 milyon dolar yatırım yapacağız.
Bu yeni markalar ve yatırımlarla birlikte Türkiye'de hedefleriniz neler?
2022 yılında yaklaşık 45 milyon ziyaretçi ağırladığımız Türkiye'de, Torun Center ve İstanbul Finans Merkezi gibi projelerin de tamamlanmasıyla birlikte, markalarımız için muazzam büyüme fırsatları sunacağını öngörüyoruz. Hilton uzun yıllardır Türkiye'de varlığını sürdürüyor ve bizim için büyük öneme sahip olan bu bölgede gayrimenkul sahipleri ve yatırımcılarla iş birliği içinde portföyümüzü daha da geliştirmeyi umuyoruz.
Türkiye'deki büyüme planlarınız nasıl şekillenecek?
Büyük şehirler dışındaki ikincil bölgelerde de büyümeyi planlıyoruz. Markalarını bölgelere götüren ilk uluslararası otel şirketlerinden biriydik ve birçok bölgede genişledik. Özellikle Güneydoğu Türkiye'de çok güçlü bir varlığımız var ama aynı zamanda kıyı bölgelerinde de çok sayıda fırsat görüyoruz.
Bu illeri ve sahil şeridini bizim için çok cazip geliştirme teklifleri olarak görüyoruz, bu nedenle planlar ve hedefler Türkiye'de beş yıl içinde genişlemek ve turizm ekonomisinin gelişimine katkıda bulunmaya devam etmek.
Beş yıl içinde kaç tane daha otel açmayı planlıyorsunuz?
Şu an 150 otelimiz olacak diyemem ama sekiz otelimizin olduğu 2008 ile bugün 107 otelimizin olduğu 15 yıl arasında ne kadar büyüdüğümüzü görebilirsiniz. Bu yüzden bir 15 yıl daha bugün olduğu gibi başarılı bir zaman geçirebileceğimizi ve Türkiye için yatırım yapacağımızı söyleyebilirim. İş modeli olarak ortaklarla çalışıyoruz ve modelimiz otel ile otel operasyonlarını fiziksel olarak yönettiğimiz bir yönetim modeli.
Ayrıca otelin kendisinin üçüncü bir tarafa ait olduğu ve sadece markaları lisansladığımız ve üçüncü bir tarafça inşa edilip işletildiği bir franchise operasyonumuz var. Bu nedenle aslında yerel girişimcilerle çalışıyoruz ve bu modeli sürdüreceğiz.
Turizm sektörünün en önemli sorunlarından biri de istihdam. Siz bu konuda nasıl bir yol izliyorsunuz?
Türkiye'de 6 binden fazla çalışanımız var. Faaliyet gösterdiğimiz tüm pazarlarda istihdam yaratma geleneğimizle gurur duyuyoruz. Çalışanlarımızı uzun süre tutma eğilimindeyiz.
Onlara hem burada hem yurtdışında kariyer fırsatları sunuyoruz. Mutfak şefi bulmak zor, özellikle de sektör genelinde yetenekli şeflere yönelik gerçek bir talep var, şu anda bunun için rekabet ediyoruz. Ayrıca iyi temizlik görevlileri bulmak zor ama onları bulduğumuzda da elimizde tutma eğilimindeyiz.
Özellikle pandemi sonrası tüketici eğilimlerinde farklılıklar oldu. Turizm sektörüne bu değişim nasıl yansıdı?
Turizm sektörü diğer sektörlere göre daha çabuk toparlandı. Avrupa ve Ortadoğu, ABD çok hızlı bir şekilde büyümesine geri döndü. Sizin de dahil olduğunuz Ortadoğu pazarı global büyümeye öncülük ediyor. Çin muhtemelen pandemiden çıkan son pazar ama toparlanmaya gidiyor.
Çinli ziyaretçilerin tam hacmi uluslararası pazarda önceden kodlanmış seviyelere geri dönüyor. Amerikalılar, Avrupa'nın majör şehirlerine tekrar seyahat ediyor, yaz boyunca Amerikan pazarından çok güçlü bir talep yaşandı. Bunu gördüğünüz için çok iyimseriz. Aslında önümüzdeki yıllarda da bu değişimin kalıcı olduğunu göreceğiz.