Türkiye ve Pakistan’ı dünyaya tanıtacağız

12 Temmuz 2020
Özel sermaye, emlak, girişim sermayesi fonu, danışmanlık, sosyal etki ve yatırım alanlarında faaliyet gösteren Imtiaz Holding'in İstanbul, Londra, New York, Abu Dabi, Zürıh ve Lahor'da altı ofisi bulunuyor.
Burcu Tuvay
btuvay@ekonomist.com.tr

Şu anda iki emlak platformu için 200 milyon dolardan fazla büyüklükte bir yatırım toplayan holding, Türkiye'deki fırsatlar için tanınmış bir İstanbul merkezli geliştirici ile ortak girişimde bulunacak.

Ayrıca Londra'da tanınmış bir markayla Türkiye'de ultra yüksek lüks emlak yatırımı için pazara girilmesi hedefleniyor. Imtiaz Holding Yönetim Kurulu Başkanı Omar Imtiaz, "İstanbul merkezli medya şirketimiz Sophisto Global Medya ile Hasan Güngör Management arasında önemli bir işbirliği anlaşması imzaladık.

Bu işbirliği Türk dizi ve filmlerine yurtdışında artan talebi değerlendirmek istememizin bir sonucu. Bu adımla Türkiye ve Pakistan'ın yeteneklerini, kültürünü ve tarihini; film, drama, sanat ve müzik yoluyla dünyaya tanıtılmasını hedefliyoruz” diyor.

Imtiaz, sorularımızı şöyle yanıtladı:

Imtiaz Holding'in kuruluş hikayesi nasıl başladı?

Imtiaz Holding'i bir yatırım butiği olarak tanımlamayı seviyorum. Belirli sektörlerdeki uzmanlarımız ile geniş coğrafyalarda ilişki ağımızla ve stratejik yaklaşımımızla birleştiğinde performansını artıracağımıza inandığımız şirketlere yatırımlar yapıyoruz. Holding olarak, aile şirketlerine, özel müşteri gruplarına ve küresel portföylerle çalışıyoruz. Yatırım havuzumuzda bulunan varlık ile aslında geleneksel özel bankalara ve varlık yönetimi firmalarına bir alternatifiz. Imtiaz Holding'in şu an için dünya genelinde altı ofisi bulunmaktadır: İstanbul, Londra, New York, Abu Dabi, Zürih ve Lahor.

Şirketinizin faaliyet alanları hakkında bilgi verir misiniz?

Ağırlıklı olarak beş alanda alternatif yatırım faaliyetleri yürütüyoruz: Özel sermaye, emlak, girişim sermayesi fonu, danışmanlık, sosyal etki ve yatırım. Ağırlama-konaklama, eğitim, tarım, seyahat turizmi, medya sporları ve eğlence, yiyecek ve içecek sektörlerinde faaliyet gösteriyoruz. Emlak sektörü içinde ise üç kolumuz var: B2C alanında - August Property markasıyla hizmet sunuyoruz.

Mülk yönetiminde August Emlak Yönetim markasıyla yer alıyoruz. Kurumsal tarafta ise Providence & Mutual alt markalarına sahibiz. Kurumsal yatırım platformumuz ise risk azaltmak ve yatırım portföyü yönetimi için geleneksel yöntemleri kullanıyor. Her bir yatırımcımızın risk profilini ortaya çıkararak emlak yatırımlarını yönetiyoruz. Girişim
sermayesi tarafında ise özellikle emlak teknolojileri (prop-tech) ve finansal teknolojiler (fintech) sektörlerindeki girişimleri yakında takip ediyor ve yatırım fırsatı kolluyoruz.

Türkiye pazarına ne zaman giriş yaptınız? Türkiye'de ne gibi çalışmalar yürütüyorsunuz?

Ağustos 2019'da İstanbul'a taşındım. Türkiye'nin benim için stratejik önemi, küresel pazara olan bağlılığı sayesinde uluslararası ticaret ve yatırım alanlarını kolaylıkla yönetebilmem. Ağustos 2019'dan beri İstanbul'da olmama rağmen, şu anda Türkiye'deki en büyük İngiliz bir Pakistanlının kurduğu (British Pakistani) holdingiz. Stratejik konumunun getirdiği kolaylıklar yanında özellikle yabancı yatırımcı için devlet teşvikleri oldukça cazip. Genç nüfus ile yüksek iş gücü ve hızla gelişen bir girişimci ekosistemine sahip. Emeklilik fonları, yatırım danışmanlığı, varlık yönetimi, finansal planlama en çok potansiyel gördüğüm alanlar.

Şu anda iki emlak platformu için 200 milyon dolardan fazla büyüklükte bir yatırım topluyoruz. Türkiye'deki fırsatlar için tanınmış bir İstanbul merkezli geliştirici ile ortak girişimde bulunacağız. Ayrıca Londra'da tanınmış bir markayla Türkiye'de ultra yüksek lüks emlak yatırımı için pazara girmeyi hedefleyeceğiz.

Pakistan ve Türkiye arasında ne gibi işbirlikleri gerçekleştireceksiniz?

Pakistan ve Türkiye çok fazla ortak tarihi öğe paylaşıyor. Birçok kişi 'iki devlet tek ulus' yaklaşımına sahip. Bu ilişkiden yararlanmak ve her iki ülkeye de katkı sunmak mümkün. İki ülke arasındaki ticaret hacmi oldukça düşük. Bunu, altyapı, ağır makine, inşaat, turizm ve medya sektörlerine yatırı yaparak artırmak mümkün. Her iki ülkenin de birbirinden alacağı çok şey var. Bu noktada ilk adımı medya sektöründe attık.



Medya sektöründe neler yapmayı planlıyorsunuz?

Haziran 2020'de İstanbul merkezli medya şirketimiz Sophisto Global Medya ile Türkiye'nin en iyi yetenek şirketlerinden Hasan Güngör Management arasında önemli bir işbirliği anlaşması imzaladık. Bu işbirliği Türk dizi ve filmlerine yurtdışında artan talebi değerlendirmek istememizin bir sonucu. Mayıs ayında Pakistan'da izleyiciyle buluşan Ertuğrul dizisi, ilk ayında 450 milyon görüntülemeye ulaştı. Bu ilgiyi daha da artırmak için işbirliğine başladık. Bu adımla Türkiye ve Pakistan'ın yeteneklerini, kültürünü ve tarihini; film, drama, sanat ve müzik yoluyla dünyaya tanıtılmasını hedefliyoruz. Bir sonraki adımımız ise Pakistanlı yatırımcıların Türkiye'de emlak başta olmak üzere birçok sektörde yatırımlarını gerçekleştirmeleri için adım atmak. Bu noktada da sona gelmiş bulunuyoruz.

Markalaşma konusunda ne gibi çalışmalar gerçekleştiriyorsunuz?

Markamızın logosu dahi çeşitli sektörlerin birleşimi ve 20 yıllık inişli çıkışlı bir ticari hayatın iki kıtanın birleşimiyle temsilini ifade ediyor. Öyle ki bir harita üzerinde Londra ve İstanbul arasında bir çizgi çizdiğinizde arada kalan 28 derecelik açı markamızın yazı tipinin oluşmasını sağladı. Ayrıca, logoda yer alan Imtiaz ifadesindeki her bir çapraz çizgi, şirketi tanımlayan üç kilometre taşından birini yani belirli bir zaman dilimini temsil ediyor.

Benim için logoda en önemlisi ise karelerden oluşan grafiklerin ailemi hatırlatan matematiksel bir denklemi ifade etmesi. Şöyle ki: Sağ üstteki iki sütun annemin doğum gününü oluşurken, ilk iki dikey çizginin toplamı babamın doğum gününü ifade ediyor. Karelerin toplamı ise on yedi ve bu da benim doğum günüme karşılık gelen sayı.

Tabi bir logonun böylesi bir hikayeden ilham aldığını herkes göremez ancak bu noktada markayı logodan öteye götürüp vaatleri ve stratejisiyle müşteriye ikna etmesi gerekiyor. Bu noktada marka yatırımlarımız artarak devam edecek. Marka, şirkete özgü bir parmak izi ve başka hiç kimsenin kendisine ait olduğunu iddia edemeyeceği bir işarettir.

MADEN SUYU İTHAL EDEREK BAŞLADI

Omar Imtiaz, 1960’ların sonunda ailesinin Pakistan’dan İngiltere’ye taşınmasıyla birlikte, Manchester’da doğdu ve büyüdü. Gayrimenkul, kamu ve özel şirketlere yatırım yapan babası, Omar Imtiaz’ın rol modeli oldu. Profesyonel kariyerine 2001 yılında Arabistan’dan Manchester’a maden suyu ithal ederek başlayan Omar Imtiaz, BAE’de gayrimenkul sektörüne adım attı ve yurtdışında Dubai’den konut satan ilk insanlar arasında yer aldı.

21 yaşında milyoner oldu ancak varlık yönetimini iyi yönetemediği için 23 yaşında birikimini tüketti. Gayrimenkul, yatırım yönetimi ve stratejik operasyonların tüm yönlerinde kendimi geliştirdi. Son 10 yıldır birçok aile şirketine yatırım danışmanlığı yaparken birikimiyle kendi yatırım platformunu oluşturdu.