TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Ancak ülkedeki ağır bürokrasi ve dış politikadaki gerilim yüzünden Türk şirketlerin İran pazarına girişi zor olabilir. Tahran’da açılacak Türk Ticaret Merkezi, bu açıdan kolaylık sağlayacak.
Tüm dünya İran ile yeni bir döneme girmeye hazırlanıyor. Heyecan duymayan tek bir ülke yok gibi. Tabii Türkiye de sınır komşusunu en yakından takip eden ülkelerin başında geliyor.
İran’ın nükleer programı için yürütülen görüşmelerde anlaşma sağlanması sonrasında ABD’nin ve Avrupa Birliği'nin Tahran’a yönelik ekonomik yaptırımları kaldırması, uzun yıllardır İran pazarına giriş yapmayı bekleyen Türk iş dünyasını hareketlendirdi.
Mobilyadan hazır giyime, otomotivden telekoma hemen hemen her sektör, 78 milyonluk İran pazarında boy göstermek için kolları sıvamış durumda. Ancak hem ülkedeki ağır bürokratik yapı hem de İran ile Türkiye'nin dış politikada ters düşüyor olması, iki ülke arasındaki ticari işbirliğinin kısa zamanda hızla artmasını zorlaştıracağa benziyor. Bu nedenle İran ile iş yapmak isteyen şirketlerin olabildiğince kontrollü olması ve bu pazara sağlam adımlarla girmesi gerekiyor.
TÜRK TİCARET MERKEZİ
Ekonomi Bakanlığı ve Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM), İran pazarına girişte yaşanacak olası sorunları en aza indirmek ve Türk şirketlerinin İran’da tanıtımını sağlamak üzere Tahran’ın merkezinde alacağı bir binada ‘Türkiye Ticaret Merkezi’ kuracak.
TİM’in bu girişiminin global dünyaya yönelik ilk proje olduğunu belirtelim. Bu merkezde İran'da iş yapmak isteyenlere hukuki destek verilecek ve İranlı firmalarla temasa geçmelerine yardımcı olunacak. Merkezde mobilya, otomotiv, hazır giyim ve beyaz eşya sektörleri için birer kat ayrılması planlanırken, THY merkez ofisinin de bu binaya taşınması planlanıyor.
Türkiye’nin İran’daki ticari ateşeliği de 2016’da faaliyete geçmesi planlanan bu merkezde yer alacak. Türkiye Ticaret Merkezi’nde yer alacak şirketlerin masraflarının yüzde 70'ini devlet ödeyecek. 10 kişiye kadar çalışanların ve 200 bin dolara kadar reklam harcamalarının belli kısmı da devlet tarafından karşılanacak.
Geçen yıl 10 milyar dolar civarında gerçekleşen Türk-İran dış ticaret hacmi, petrol fiyatlarındaki gerileme öncesinde 22 milyar dolar seviyesindeydi. Ambargoların kalkması ile ilk etapta dış ticaretin 30 milyar dolara çıkarılması hedefleniyor.
TÜRK ÜRÜNLERİ FUARI
Türk şirketlerinin İran pazarındaki en büyük avantajlarının başında 1 Ocak 2015’te imzalanan Tercihli Ticaret Anlaşması geliyor. Bu anlaşma ile Türkiye’den 140, İran tarafından 125 olmak üzere toplam 265 üründe gümrük vergileri sıfıra yakın oranlara çekildi. Böylelikle tekstilden kozmetiğe, mobilyadan demir çeliğe pek çok alanda ihracat şansı ortaya çıktı.
TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, "Ambargonun kalkmasının bu yıl İran'a ihracatımıza yüzde 8-10 olumlu katkı yapacağını öngörüyoruz. Ayrıca İran'dan 1,5 milyon turist geliyor,
bu sayı artabilir" diye konuşuyor. Büyükekşi, Türk firmaların İranlı şirketlerle birlikte bölgede yatırımlar yapabileceklerini, ayrıca yurtdışından birçok firma ile joint venture yoluyla da İran'da yatırım yapabileceklerini söylüyor.
‘3 YILDA 1000 MAĞAZA'
İstanbul Ticaret Odası (İTO) kayıtlarına göre yalnızca İstanbul'da İran sermayeli bin 715 firma faaliyet gösteriyor. Türkiye’nin ise İran’da petro-kimyadan ev tekstiline 200’ün üzerinde yatırımı bulunuyor. İTO Başkanı İbrahim Çağlar, İran'ın şu anda en çok önem verdiği konunun kendi ülkesine yatırım yapılması olduğunu belirtiyor.
Çağlar, “Önümüzdeki mayıs ayında İran'da bir Türk Ürünleri Fuarı organize ediyoruz. İnanıyorum ki bu fuar yatırımcılarımız için önemli bir imkan oluşturacak" diye konuşuyor. İran’da şu anda 29 Türk markasına ait 135 mağaza bulunuyor.
Birleşmiş Markalar Derneği (BMD) Başkanı Sami Kariyo, ambargoların kalkmasıyla pazara yeni girecek 20 Türk markasının üç yılda 500 mağaza açabileceğini söylüyor. Kariyo, “Önümüzdeki üç yılın sonunda bu ülkede toplam 1000 kadar mağaza ve satış noktasına ulaşabileceğimizi öngörüyorum" diyor.
BU UÇ BİNADAN BİRİ TÜRKİYE'NİN SEMBOLÜ OLACAK
İlk kez yabancı bir ülkede kurulacak ‘Türkiye Ticaret Merkezi' için İran'ın başkenti Tahran'ın en merkezi bölgesinde üç bina uygun bulundu. Yalnızca Ekonomist'in yayınladığı bu fotoğraflardaki binalardan biri seçilecek ve İran'da Türk iş dünyasının sembolü haline getirilecek.
Şirketler nasıl etkilenecek?
İran pazarına yönelik gelişmelerin borsa ş irketlerine etki s iyle ilgi l i İş Yatırım ve Yatırım Finansman'ın yorumları şöyle:
ARÇELİK:
İran'a yapılan ihracat100 milyon dolardan 2014 sonunda 50 milyon doların altına kadar inmişti. Bu rakamın yeniden artması bekleniyor. İran ayrıca coğrafi yakınlığı ve petrokimya kapasitesi sayesinde, şirkete ileride plastik komponent alımları tarafında da avantaj sağlayabilir.
GÜBRETAŞ:
İran'da faaliyet gösteren Razi şirketine yüzde 49 oranında ortak. Yaptırımların ortadan kalkmasının ciro ve kârlılıkta artış, risk algısının değişmesiyle şirketin değer artışı gibi faydaları var.
TURKCELL:
Bölge ülkelerinde büyüme planları kapsamında İran'ı inceliyor. İran'daki sabit ve mobil oyuncularla iletişim halinde.
TÜPRAŞ:
Yaptığı yatırımlarla ağır petrol işleyebiliyor. İran'ın üretiminin artması, ağır petrol fiyatlarını baskılayabilir. Bu da Tüpraş için avantaj olabilir.
BANKACILIK:
Halkbank ve Ziraat Bankası'nın İran'da temsilcilikleri bulunuyor. İran ile ticaret hacm in in artma potansiyeli ile çoğu banka aracılık konusunda fayda sağlayabilir. OTOMOTİV: İran oto pazarı 1 milyon adetlik hacimle önemli bir pazar. Satışlarda binek araçların ağırlığı var. Bu nedenle Tofaş gibi binek araç üretimi olan şirketlerin İran pazarından daha çok faydalanması bekleniyor.
TAAHHÜT:
Yurtdışında projeleri olan Türk taahhüt şirketlerinin henüz İran'da ilgilendiği bir proje yok. Yaptırımların kalkmasıyla Enka,Tekfen Hold inggib i şirketler olumlu etkilenebilir.