DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Merkez Bankası’nın hesapladığı Tüketici Fiyatları Endeksi (TÜFE) Bazlı Reel Efektif Döviz Kuru Endeksi’nin (REDK) değeri şubat ayında 88,8 olarak gerçekleşti. Bu endeksin değeri ocak ayında 87,7’ydi. Buna göre REDK’de şubat ayında yüzde 1,3 artış yaşandı.
2003=100 temel yıllı olan REDK’deki düşüşler Türk Lirası’nın (TL) reel olarak değer kaybettiğini, artışlar ise değer kazandığını ifade ediyor. TL’nin reel değeri ocak ayında REDK’nin hesaplanmaya başladığı Ocak 2003’ten beri görülen en düşük seviyeye inmişti.
Şubat ayında ise bu dipten dönülmüş oldu. Ancak bu dönüşe rağmen TL’nin değeri reel olarak hala çok düşük seviyede bulunuyor. Yaşanan iniş çıkışlara karşın TL’nin değeri 2008-2009 küresel krizi öncesinde genelde yükseliş eğilimindeydi.
2010 yılı sonlarından bu yana ise TL’nin reel değeri genelde düşüş eğiliminde. Bu dönemde zaman zaman büyük düşüşler yaşadık. Bu büyük düşüşlerin sonuncusu da geçen yılın son üç ayı ile bu yılın ilk ayında gerçekleşti.
TL’nin değerindeki düşüşün şubat ayında durmasında, Merkez Bankası’nın ocak ayından itibaren likiditeyi iyice kısarak, piyasalara verdiği fonların ortalama faizini yüzde 8,5 dolayından yüzde 10,5 dolayına çıkarmasının önemli etkisi var.
Bu, fiili para politikası faizinde 200 baz puanlık artış anlamına geliyor. Ancak bunun döviz kurlarını daha ne kadar tutabileceği konusunda kuşkular var.
Çünkü ABD’nin merkez bankası olan FED’in bu haftaki toplantısında faiz artışı yapması bekleniyor. Bizim Merkez Bankası’nın da buna paralel faiz artışına gitmemesi halinde ise kurların yeniden yükselişe geçmesinden korkuluyor.