TL mevduat önerisi ağırlığını koruyor

04 Aralık 2018
Son dönemde piyasalardaki sakin seyir devam ediyor. Yıl sonuna kadar uzmanlar belli veri ve gelişmelerin takibini öneriyor. Portföylerde TL mevduat ağırlığı korunuyor. Ayrıca sağlam hisselerden de seçici olmak kaydıyla alım tavsiyesi veriliyor.

GÖZDE YENİOVA
gyeniova@ekonomist.com.tr

Piyasalar, geçtiğimiz aylarda yaşanan sert dalgalanmaların ardından alınan ekonomik önlemler ve dış siyasette yaşanan yumuşamayla birlikte sakin seyir izlemeye devam ediyor.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.



Ancak küresel riskler ve içerde devam eden enflasyon etkisi, piyasalar açısından hala olumsuz faktörler olarak duruyor. Bu dönemde yıl sonuna kadar yatırım araçlarının hangi seviyelerde olacağını ve uzmanların beklentilerini araştırdık.

NE ÖNERİLİYOR?
Buna göre, portföy önerilerinde kazanç oranı ve risksiz getiri olması açısından TL mevduat öne çıkıyor. Ayrıca Borsa İstanbul'daki olası getiri potansiyeli düşünülerek geri çekilmelerde seçici hisse senetlerinin de değerlendirilebileceği yönünde görüşler hakim.

Ancak bu dönemde yaşanacak gelişmeleri ve veri takvimini yakından takip etmekte fayda var. Kasım ve aralık ayları enflasyon verileri, 13 Aralık'ta gerçekleşecek Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısı ve ABD Merkez Bankası FED'in 18-19 Aralık toplantısındaki faiz kararı, TL'deki gidişatı belirleyecek kritik veriler olarak gösteriliyor.

Bu dört faktör de TL üzerinde baskı yaratabilecek. Önümüzdeki dönemde enflasyonun beklentilerin üst bandına yakın seyretmesi mümkün. Dolayısıyla, dolar/TL üzerindeki baskılar yıl sonuna doğru bir miktar yeniden artabilir.

DOLARDA 5,25-5,75 TL BANDI
Özellikle dolar/TL'de önce 5,50 ardından 5,20 seviyelerinin altına kadar yaşanan gevşeme piyasaları rahatlattı. Geçen hafta 5,1440 ile son dört ayın en düşük seviyesini gördü. Uzmanlara göre, dolar/TL 5,25-5,75 bandında seyredecek. Ama aşağıda 5 TL ve yukarıda 6 TL beklentileri olan uzmanlar da mevcut. Genel eğilim ise aşağı yönde bulunuyor.

Ikon Menkul Genel Müdürü Engin Kuru, diplomatik riskin neredeyse sıfıra inmesinin TL üzerindeki baskının da büyük ölçüde azalmasını sağladığını belirtiyor.Kuru, "TL, yüksek faiz ortamını ve son dönemde cari dengenin fazla vermiş olmasını iyi değerlendirmiş gözüküyor. Petrol fiyatlarının global piyasalarda panik yaratmadan geri çekilişi ise ticaret dengesi açısından olumlu.

Ancak cari dengenin fazla vermesinin de bizim gibi ekonomiler için 'küçülme' sinyali olduğunu belirtmekte yarar var" diyor. Engin Kuru, maliye politikasında gözle görülür bir sıkılaşma olmadığına ve önümüzde FED'in kritik aralık ayı toplantısı bulunduğuna dikkat çekiyor.

Bu nedenlerle de dolar/TL paritesindeki geri çekilmenin 7,20 yükselişinin düzeltmesi olduğunu ve kur biraz daha aşağıya inse bile dengelenme durumunun çok uzun sürmeyeceğini düşünüyor.

InvestAZ Genel Müdünü Hakan Avdan, 5,50 seviyesinin bir denge noktası haline geldiğini söylüyor ve bu seviyenin altının alış seviyesi, 5,50-6,00'nın ise bekleme seviyesi olduğunu ifade ediyor.

GCM Menkul Genel Müdürü Alper Nergiz de dolar kurunun önemli teknik destek seviyesi olarak görülen 5,30 TL'nin altına indiğine, yıl sonunda teknik olarak kurun 5,00 seviyesinin de altını görebilme ihtimali olsa da burada kalıcı olmayabileceğine dikkat çekiyor. Nergiz, "Daha geniş bant aralığında ise dolar kurunda 5,00-5,50 aralığında fiyatlama davranışı gözlenebilir" diyor.

ALTIN 1.230 DOLARIN ALTINDA
Dolar/TL'nin 5,00-5,50 TL aralığında dengeleneceği ve bununla birlikte ons altın fiyatlarının 1.225 dolar civarlarında seyredeceği varsayımıyla gram altın fiyatlarının da yıl sonunda 200-220 TL civarlarında olması bekleniyor.

Küresel risk algısındaki dalgalanmalara karşın doların gücünü koruması altının ons fiyatındaki yükselişi sınırlandırıyor ve fiyatın 1.230 seviyesinin altında kalmasına yol açıyor. Gram altında yıl sonunda 200-220 TL arasında fiyat bekleyen Integral Yatırım Genel Müdürü Tuncay Turşucu, "Dolar/TL'nin gevşek seyri ile ons altındaki yukarı yönlü hafif baskı neticesinde gram altın fazla hareket alanı bulamayabilir" diyor.



YIL SONU RALLİSİ GELİR Mİ?
Borsa için ise yıl sonu beklentileri 90.000100.000 arasındaki geniş bantta seyrediyor. Gedik Yatırım Genel Müdürü Metin Ayışık, yakın dönemde kur tarafındaki oynaklığın ve ülke risk priminin görece azalmış olması BİST açısından olumlu gelişmeler olarak değerlendirilebilse de özellikle küresel piyasalarda gözlenen olumsuz havanın BİST'i de önemli ölçüde baskıladığını söylüyor.

Ayışık'a göre, bu durum, devamında görülebilecek olası tepki alımları ve genellikle Noel Baba Rallisi olarak adlandırılan takvimsel etkiler, yukarı yönlü riskler tarafına yazılabilir.

Ziraat Portföy Genel Müdürü Uğur Boğday ise "Global piyasalar, ABD ve Çin arasındaki dış ticaret savaşlarının global büyüme endişelerini tetiklemesiyle bir çalkantı içine girdi. Bu durum bir süre daha sürebilir.

Bu nedenle endeksin 95.000100.000 bandına yükselip bir süre bu seviyelerde kalacağını öngörüyoruz" diyor. Ancak Boğday'a göre, bankacılık sektörüne yönelik yapısal adımlar ve reel sektörün finansal yükünü düzenleyici adımlar faaliyete geçerse daha yukarı seviyeler gündeme gelebilir.

FAİZDE YÜZDE 20'NİN ALTI ZOR
Gösterge faiz kasım ayı içerisinde dövizin düşmesine eşlik etti. Özellikle dolar/TL'nin 5,50'nin aşağısına inmesinin akabinde gösterge faizi yüzde 20'ye geldi. Şu anda faizlerde göreceli bir iniş var ama uzmanlar burada önemli olanın enflasyonun düşmesi olduğunu ifade ediyor.

Uzmanlara göre, enflasyonda kalıcı iniş görmeden yüzde 20'nin altında bir faiz gerçekçi olmaz. Ayrıca, global çapta faiz ortamı yükseliş eğiliminde. Devam edecek olan FED faiz artışlarının yanında 2019 ortasında Avrupa Merkez Bankası ECB'nin de faiz artırmaya başlaması bekleniyor. Genelde yıl sonu için gösterge faiz beklentisi yüzde 20-23 arasında bulunuyor.

ING Menkul Genel Müdürü Bülent Altınel, "TCMB'nin bir haftalık repo ihale faizinin yüzde 24 olması ve yıllık enflasyondaki seyir dikkate alındığında, iki yıllık tahvilin bileşik faizinin yıl sonunda yüzde 21-22 aralığında olması makul görünüyor" diyor. Yıl sonunda yüzde 19-20 arasında beklentisi bulunan Yapı Kredi Yatırım Genel Müdürü Gülsevin Çipli ise "Küresel anlamda enflasyon ve gelişmekte olan ülke piyasalarına yönelik endişeler, yurtiçinde ise enflasyondaki katılık soru işareti yaratmaya devam edebilir" diyor.

PORTFÖY NASIL OLMALI?
Peki bu beklentiler ışığında portföyler nasıl oluşturulmalı? Genellikle yüksek faiz avantajlarından yararlanmak için TL mevduat ağırlığı korunuyor. Ayrıca sağlam hisselerden de seçici olmak kaydıyla alım tavsiyesi veriliyor.

TEB Portföy Strateji ve Araştırma Direktörü Pınar Uğuroğlu, ÖST'lerde seçici olarak yatırım yapılabileceğini söylüyor. Ayrıca korelasyon etkisinden yararlanmak için de bir miktar altın ve hisse taşınması gerektiğini düşünüyor.

Yatırım Finansman Araştırma Müdürü Serhan Gök ise hisse senedi piyasasındaki yükseliş beklentilerine paralel olarak portföy ağırlığını yüzde 25 olarak belirlediklerini ifade ediyor.

Gök, "TL mevduat oranları, bono faizlerindeki düşüşün ardından göreceli olarak daha cazip hale geldi. Özel sektör bilançolarında bozulma riskine karşılık ÖST tavsiye etmiyoruz. Dolar endeksindeki yükselişi, dolar faizlerindeki artışı ve jeopolitik risklerin mevcut seviyesini göz önünde bulundurarak altın ağırlığını düşük olarak belirledik" diyor.