'Terzi işi danışmanlık hizmeti veriyoruz'

20 Ocak 2020

Şirketlere liderlik gelişimi, uygulama, verimlilik, güven inşası, satış performansı, müşteri sadakati konularında eğitimler veren FranklinCovey, son dönemde KOBİ'lere ve start up'lara odaklanıyor.





AYŞEGÜL SAKARYA PEHLİVAN
asakarya@ekonomist.com.tr





FranklinCovey Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Selda Bağlan, global know-how'ı olan yerli bir terzi gibi çalıştıklarını söylüyor.









Şirketlere liderlik gelişimi, uygulama (execution), verimlilik, güven inşası, satış performansı, müşteri sadakati konularında eğitimler veren bir danışmanlık şirketi olan FranklinCovey, 20 yılı aşkın süredir Türkiye’de faaliyet gösteriyor.





FranklinCovey, şirketlerde uzun soluklu davranış değişimini sağlamak için yalnızca eğitimin yeterli olmadığı fikrinden yola çıkıyor.





Bireylerin ve kurumların yeni düşünce biçimlerini benimseyerek, öğrendikleri yeni ve daha iyi olan davranışları alışkanlık haline gelene kadar uygulamaları gerektiğini savunan şirket, tüm eğitim ve danışmanlık kurgusunu da bu yaklaşım üzerine oturtmuş durumda.





Global know-how’ı olan yerli bir terzi gibi çalıştıklarını söyleyen FranklinCovey Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Selda Bağlan, “Diktiğimiz elbisenin o firmaya yakışması tam üzerine olması ve onu daha iyiye adım adım taşımasını sağlaması bizim becerikli olduğumuz alanlardan bir tanesi. İkinci olarak bir yol haritası çizip el sıkışıyoruz” diyor.





FranklinCovey Türkiye ve Azerbaycan Genel Müdürü Selda Bağlan’la uyguladıkları modeli ve nasıl bir farklılık yarattıklarını konuştuk.





Kısaca FranklinCovey'den bahsedebilir misiniz?
Stephen R. Covey’in FranklinQuest isimli şirketi ile Hyrum Smith’in Covey Liderlik Merkezi’nin birleşmesi sonucunda 1997 yılında kurulan FranklinCovey, bugün dünya genelinde iki binden fazla çalışanı ile 20 yılı aşkın süredir Türkiye’nin de dahil olduğu 160 ülkede faaliyetlerine devam ediyor.





Stephen R. Covey ve Hyrum Smith değişim ve verimlilik için insan davranışlarında kalıcı etki yaratacak değişimlere ihtiyaç olduğunu tespit etmişler ve bu doğrultuda hem kurumlara hem de bireylere yardım etmek için yola çıkmışlar.





Yaptıkları çalışmalar sonucunda, uzun soluklu davranış değişimini sağlamak için yalnızca eğitimin yeterli olmadığını, bireylerin ve kurumların yeni düşünce biçimlerini benimseyerek, öğrendikleri yeni ve daha iyi olan davranışları alışkanlık haline gelene kadar uygulamaları gerektiğini görmüşler. Tüm eğitim ve danışmanlık kurgusunu da bu yaklaşım üzerine oturtmuşlar.





Türkiye pazarına ne zaman girdiniz?
1999 yılında Türkiye kurulan ve kendi alanlarında uzman danışmanları bünyesinde barındıran FranklinCovey Türkiye olarak, önce kurum ya da bireylerin ihtiyaçlarını anlıyor sonrasında liderlik gelişimi, uygulama (execution), verimlilik, güven inşası, satış performansı, müşteri sadakati konularında eğitim veriyor ve onlara danışmanlık hizmeti sunuyoruz. Şu anda 20 kişilik bir ekiple hizmetlerimizi sürdürüyoruz.





Faaliyetlerinizde odaklandığınız alanlar nelerdir?
İki alana odaklanıyoruz: Liderlik ve şirketlerin iş sonuçlarını iyileştiren stratejilerin uygulanması. Kalıpları yıkmanın ve kazanan kültür oluşturmanın temelinde liderin başarısı yatar. Çünkü bireylerin davranışları ancak tutarlı ve örnek davranışlar sergileyen liderler tarafından değiştirilebilir.





Programlarımız kapsamında farklı seviyedeki liderler, sürdürülebilir başarının formülünü ve etkili lider olmanın inceliklerini aktarmaya özen gösteriyoruz.





Diğer taraftan içinde bulunduğumuz ekonomik koşullar ve rekabet ortamında büyümek için artık yeni bir düşünme sistemi ve çalışma yöntemine ihtiyaç duyuluyor.





FranklinCovey tarafından geliştirilen Execution - 4DX (Uygulama) programı sayesinde kurumun olmazsa olmaz hedeflerine kısa sürede ulaşmasını sağlıyoruz.





"HEDEF ODAKLI BİR SİSTEM KURULUYOR"





KOBİ’lere ne gibi avantajlar
sunuyorsunuz?





Ellerindeki kaynakları verimli kullanmak zorunda oldukları için KOBİ'lere bu doğrultuda destek oluyoruz. Kurumsallaşma ve büyüme yolunda olan KOBİ'lerin zamandan tasarruf etmelerini sağlıyoruz. Maliyetlerini düşürmelerine yardımcı oluyoruz.





Execution programı ile daha analitik bir dille rakamlarla konuşmaya başlıyorlar. Çok şikayet, az ziyaret gibi kavramlar yerine şikayetin ciroya veya faturaya oranları gibi söylemler dile geliyor.





Ürün kârlılıkları gibi her türlü bilgi, oran veya rakamla konuşuluyor. Toplantılar kısalıyor ve sayısı azalıyor. Hedef odaklı çalışanların arttığı şirkette, çalışanların şirkete bağlılığı artıyor, memnuniyet oranı yükseliyor.





Bir şirketle irtibata geçtiğinizde nasıl bir yol haritası izliyorsunuz?
İlk yaptığımız ihtiyacı anlamak oluyor. Çünkü bir firma için ihtiyaç olan bir konu diğer firma için ihtiyaç olmayabiliyor.





Yani biz global know-how’ı olan ama yerli bir terzi gibiyiz. Diktiğimiz elbisenin o firmaya yakışması tam üzerine olması ve onu daha iyiye adım adım taşımasını sağlaması bizim becerikli olduğumuz alanlardan bir tanesi. İkinci olarak bir yol haritası çizip el sıkışıyoruz.





Yolda bu harita değişiyor mu elbette ihtiyaçlar değişiyor öncelikler değişiyor hem dünya hızlı değişiyor hem ülke koşulları dolayısıyla yol haritası buna uygun yeniden gözden geçirmek fayda ve maliyet için en optimum çözümü bulmak için sürekli iletişim halinde oluyoruz. Son olarak da sürekli ölçüyoruz ve kalibre ediyoruz.





Execution - 4DX (Uygulama) modelinden bahsedebilir misiniz? Nasıl bir model uygulanıyor?
Execution (icraat veya uygulama) start up’lardan KOBİ’lere hatta büyük kurumsal yapılarda bile oldukça etkili ve sade çözüm sunan, çalışan herkesin hedefi sahiplenmesini sağlayan ve sürekli ölçerek şirketleri yolda tutan bir sistem.





2016 yılında execution programımızı kurduğumuz Zivella’nın Yönetim Kurulu Başkanı Abdurrahman Uzun, programımızı execution fırtınalı bir denizde yol alırken bizi rotadan saptırmak isteyen her türlü fırtınaya rağmen rotada kalmamızı sağlayan çok etkili bir yöntem olarak tanımladı.





Kesinlikle Sayın Uzun’un tanımına katılıyorum. Sistem dört disiplinden oluşuyor; odaklan, kaldıraçları belirle, sürekli ölç ve sorumluluk anlayışını kültürleştir.





Her birinin prensipleri ve kuralları var. Tüm programda şirket yöneticilerinin akredite edilerek bir ömür bu sistemi kullanmalarını sağlıyoruz. Yani firmaya bir defa bunu kurmamız yetiyor. İlerideki yöneticiler sonrasında bunu ekipleri ile büyütecek yetkinliğe sahip oluyorlar.





2020 yılı için yeni projeleriniz var mı gündemde?
2019 yılında Azerbaycan şubemizi açmak en büyük hedefimizdi; bunu yerine getirdik. 2020 yılında ise Azerbaycan’da pazar payımızı büyütmek istiyoruz. Ayrıca Türkiye’de özellikle KOBİ’lere ve start-up’lara destek olmayı hedefliyoruz.