LEVENT GÖKMEN DEMİRCİLER
lgokmen@ekonomist.com.tr
Türkiye'nin yalıtım sektöründe dünya çapında bilinen firmalarından biri olan İzocam, 53 yıl önce kurulmuştu. Üç yıl önce ise Kuveytli Alghanim Izolas-yon Ticaret ve Sanayi AŞ ile Fransız Saint Gobain Weber Yapı Kim. Sanayi ve Ticaret AŞ'nin yarı yarıya ortaklığı tarafından Koç Grubu'ndan satın alınmıştı.
İzocam, 100'ün üzerinde markanın faaliyet gösterdiği yalıtım sektöründen aldığı yüzde 20'lik payı artırmak üzere ürün geliştirmeden fabrika yatırımlarına kadar çalışmalar yürütüyor. Şirketin yatırım planlarını ve hedeflerini İzocam CEO'su Levent Gökçe ile konuştuk:
İzocam'ın sektördeki yerinden ve hedeflerinden bahseder misiniz?
Türkiye'de yalıtım sektörünü başlatan ve yüzde 20'lik pazar payı ile sektörde söz sahibi olan İzocam'ın yenilikçi ürünleriyle sektöre yön verme misyonu var. Tüm dünyada yedi farklı ana segmentte ürünü üreten tek firmayız. Son yıllarda müşterilerimize daha yakın duran, daha dinamik yapımızla sektörün üzerinde büyüme gerçekleştirdik. Her geçen yıl da yenilikçi ürünlerimiz ve satış stratejilerimizle büyümeye devam ediyoruz. Önümüzdeki beş yılda pazar payımızı yüzde 25'e çıkarma hedefimiz var. Şirket olarak pazarın iki katı büyümeyi planlıyoruz.
Büyüme planınız çerçevesinde yeni yatırımlar olacak mı?
İç pazardaki büyümemizi sadece mevcut ürünlerle değil yeni geliştirdiğimiz ve geliştireceğimiz ürünlerle yapmak istiyoruz. 2017 yılında beş yeni ürünü piyasa arz ettik. Yeni ürünlerimizin cirodaki payı yüzde 15. Bu oranı artırmayı planlıyoruz. Türkiye'de sektörümüzde en gelişmiş AR-GE yatırımları bizde. Önümüzdeki 1,5 yılda AR-Ge'ye 5 milyon TL'lik yeni yatırım planlıyoruz. Gelişmiş ülkelerde bile olmayan yeni ürünler geliştireceğiz. Sektörümüzün büyüme hızı çok yüksek. 6-7 yıldır inşaat sektörünün en az iki katı büyüyoruz. Eski binaların da yalıtımlı hale getiriliyor olması büyümeyi tetikliyor.
Fabrika yatırımı yapacak mısınız?
Büyümemiz doğrultusunda kapasite artırımı yatırımları planlıyoruz. Türkiye'de ikisi Gebze'de, biri Eskişehir'de, biri de Tarsus'ta olmak üzere dört fabrikamızla faaliyetteyiz. Toplam çalışan sayımız da 750. Bu yatırımların yanı sıra Aksaray'da 30 milyon Euro'luk bir yatırımla gelecek yıl açmayı planladığımız fabrikanın yatırımına bu yılın ikinci yarısında başlayacağız. Bu yatırımla taşyününde 75 bin ton olan kapasitemize 35 bin tonluk ilave kapasite gelecek.
Halka açık bir şirket olarak temettü politikanız nedir? Önümüzdeki dönemde ne yapmayı planlıyorsunuz?
Kâr ettiğimiz halde iki yıldır temettü dağıtmıyoruz, çünkü büyümeye yönelik AR-GE ve kapasite artırım yatırımları yapıyoruz. Büyük yatırımcılarımız, geçen yıldan başlayan tarihimizin en hızlı büyüme hızından ve pazardan büyük pay almamızdan memnun.
Halka açıklık oranınız yüzde 5. Bu oranı artırma planınız var mı?
Kuvvetli hissedarlarımız olduğu için finansman ihtiyacımız yok, bu nedenle halka açıklık oranımızı yükseltmek gibi bir planımız da yok. Bireysel yatırımcılarımıza şimdiye kadar olduğu gibi bize güvenmeye devam etmelerini tavsiye ediyorum.
Büyümeniz cironuza nasıl yansıyor?
2016 yılında 386 milyon TL ciro elde etmiştik. 2017 yılında 457,2 milyon TL net satış hasılatı elde ettik ve yaklaşık yüzde 19 ciro artışıyla yılı kapattık. 2017 yılının ilk çeyreğinde 3,9 milyon TL olan esas faaliyet kârımız, 31 Mart 2018 itibariyle 10,1 milyon TL olarak kayıtlara geçti. Yine 2017 yılının ilk çeyreğinde 84,3 milyon TL olan satış hasılatımız, bu yılın ilk çeyreğinde 131,1 milyon TL'yi buldu. Bu yıl ilk çeyrekte ciromuzu yüzde 50'nin, operasyonel kârımızı ise yüzde 100'ün üzerinde artırdık. 2017 yılının ilk çeyreğinde yaklaşık 4 milyon TL olan esas faaliyet kârımız, bu yıl aynı dönemde yaklaşık 11 milyon TL oldu. Geçen yılın aynı dönemine göre faaliyet karımızı 2,75 kat artırdık.
Kaç ülkeye, ne kadarlık ihracatınız var? İhracatta yeni ülkeler olacak mı?
Ana ihracat pazarlarımız Ortadoğu, Kuzey Afrika ve Türki Cumhuriyetler. 2017 yılında 22,2 milyon dolarlık ihracat gerçekleştirmiştik. Bu yıl 30 milyon dolarlık ihracat hedefliyoruz. Önümüzdeki beş yıllık süreçte toplamda 150 milyon dolarlık ihracat yapma hedefiyle yeni pazarları araştırıyoruz. Sahra alt Afrika'ya girmeye çalışıyoruz. Konjonktürün düzelmesi halinde Suriye ve Irak gibi komşu coğrafyalarda büyümeyi de planlıyoruz.
Sektörde standartları yükselten ilk olan hangi belgelere sahipsiniz?
İzocam'ın öncelikle taşyünü ve cam-yünü için, sadece bio ürün kategorisine verilen EUCEB sertifikası bulunuyor. Bu belge sektörde ilk İzocam tarafından alınmıştı. Binalarda kullanılan İzocam ürünleri "CE" işaretiyle piyasaya arz ediliyor. Tüm İzocam ürünleri Türk Standartları Enstitüsü (TSE) kriterlerine de uygun olarak üretiliyor. Çatı Şiltesi ve Rulopan ürünlerimiz AB'nin ulusal emisyon limitlerine uygunluk belgesi olan Eurofins Gold belgesine sahip. Ayrıca 1 Nisan 2015 tarihi itibarıyla camyünü ve taşyünü ürünler için Environmental Product Declaration (EPD) belgesini de aldık.
Sektöre ilişkin önümüzdeki dönemde ne gibi gelişmeler bekliyorsunuz?
Önümüzdeki dönemde yeni binalarda Gürültü Yönetmeliği'nin etkilerinin görülmesini bekliyoruz. Yalıtım sektörü Türkiye'de hala olması gerektiği noktada değil. Önümüzdeki dönemde Yalıtım Yönetmeliği'nin etkisiyle sektörümüz büyümeye devam edecektir. Yeni teknoloji ürünler, ses, ısı ve yangın yalıtımı sağlayarak hem tasarruf hem de tüketici için konfor getiriyor. Çevreci ürünler konusunda ilk adımları atan şirket biziz. Çevreci ürünler önümüzdeki dönemde daha da öne çıkacaktır.