Tek yol ihracat!

16 Temmuz 2018
Kısa bir süre öncesine kadar büyüme rakamları ağızlardan düşmüyordu. Ama çoğu şirketin gözü hızlı büyüyen iç pazardan çok dış pazarlardaydı. Şimdi ise neredeyse bütün gözler ihracat pazarlarında.

TALAT YEŞİLOĞLU
tyesil@ekonomist.com.tr

Türkiye ölçütlerinde orta ölçekli bir şirketin CFO'su, son 6 ayda iç pazardan nasıl dış pazarlara odaklandıklarını şöyle bir örnekle anlatıyor: "İhracat bölümünü yeni arkadaşlarla güçlendirdik.

Bazı ihracatları neredeyse maliyetine yapmayı kabul ettik, yeter ki, nakit ödeme yapılsın. O ödemelerle borçlarımızı azalttık. Evet, ihracat bedelinden değil ama faiz yükünü azaltarak para kazandık."

Dış ticaret rakamları parlak değil, cari açığımız yılın ilk altı ayında, geçen yıla göre yüzde 58 büyüdü. Finansmanı da giderek zorlaşıyor.

Örneğin, geçen hafta Uğur Gürses'in Hürriyet'teki köşe yazısında yer verdiği gibi, mayıs ayına ait 5,9 milyar dolarlık cari açığın sadece 331 milyon dolarlık bölümünü ülkeye gelen finansmanla sağlayabildik. Geri kalanı ise rezervlerden ve şirketlerin yurtdışındaki varlıklarından karşılandı.

İç piyasada durumun iyi gitmediğini herkes biliyor. Henüz teşhiste anlaşamadığımız için tedavinin ne olacağını bilmiyoruz. Cuma akşamı ekonominin yeni patronu Berat Albayrak'lı ilk kabine toplantısından öne çıkanlar, enflasyonla mücadele ve bütçe disiplini vurgusu oldu.

Üstelik, kur artışının geçirgenliği karşısında enflasyonda yeni bir dalga gelme olasılığı hayli yüksek. İç piyasanın daraldığı ve vergi tahsilatının düştüğü bir ortamda gelirlerin nasıl artacağı soru işareti. Üstelik, yerel seçimler yaklaşırken...

Şirketler, iç piyasada birkaç yönlü baskı altında. Birincisi, satışlarda sıkıntı var. Şirketler, satışları artırmayı hedefliyor. Lakin, satın alma gücünün giderek düşmesi karşısında "Satışları nasıl artıracağız?" sorusuna yanıt arıyor. İkincisi, yaptıkları satışların vadesi uzuyor.

Artan vadelerin finansmanı da yüzde 25 civarında faiz ile mümkün. Üçüncüsü, vadelerin uzamasının yanı sıra tahsilat sorunu daha da ciddi bir riske dönüşüyor.

İç piyasada oluşan negatif havayı dağıtmanın tek ve kaçınılmaz yolu da ihracata yönelmek. Aram Ekin Duran'ın hazırladığı kapak haberinde okuyacağınız gibi, dünyada gümrük vergilerinin artırılmasıyla şiddetlenen ticaret savaşları, Türk ihracatçıları için yeni fırsatları da yanında getirebilir.

Özellikle de dış ticaret açığı verdiğimiz ülkelere olan ihracata pozitif katkı sağlayabilir. Bilgi analizi konusunda çalışmalar yapan Cem Şengezer, ülkelerin verilerinden yola çıkarak potansiyeli yüksek ülkelerin listesini hazırladı.

Evet, başlıkta okuduğunuz gibi tek yol ihracat. Ama riskleri de yok değil. Ülke, şirket, piyasa analizi yapmadan yapılacak ihracatları lütfen bir daha değerlendirin. Bankalar, alacak sigortası hizmeti veren kurumlar, katkıya hazır.

İhracat pazarından güzel haberli bir hafta diliyorum.