ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Ancak toplantı metninde yapılan bazı değişiklikler, tabiri caizse, suyu biraz bulandırdı. Metinde politika faizinin enflasyonun üzerinde oluşturulmaya devam edileceği vurgulansa da önceki aylarda metne giren 'gerekirse ilave sıkılaştırma yapılacağı ve sıkı duruşun uzun müddet korunacağı' ifadesinin metinden çıkarılması, Merkez Bankası'nın yeni bir faiz artırımına kapıları kapadığı şeklinde yorumlandı.
ENFLASYON TRENDİ TAKİPTE
Oysa son zamanlarda enflasyondaki yükseliş hesaba katıldığında, politika faizinde 100-200 baz puanlık son bir artışın gerekli olduğuna dair yorumlar çok sık yapılır olmuştu.
Ancak önceki başkan Naci Ağbal'ın 18 Mart'ta gerçekleştirdiği "önden yüklemeli" 200 baz puanlık faiz artışı sonrasında görevden alındığını ve yerine faiz politikaları konusunda görüşleri Cumhurbaşkanı Erdoğan ile daha çok örtüşen Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu'nun atandığını hatırlarsak, yeni bir faiz artışı yapılacağına dair beklentilerin boşa çıkmasının garipsenmemesi gerektiğini de söyleyelim.
Bununla birlikte, haziran ayına kadar yüzde 18'ler seviyesine çıkması beklenen tüketici enflasyonunda, son altı aydır devam eden yükseliş trendinde bir geri çekilme olmazsa, TCMB faiz artırmak konusunda tekrar köşeye sıkışabilir. Bu durumda, olası bir faiz indiriminin yılın son çeyreğine kaldığını söylemek de sanırım çok yanlış olmayacak.
FİYAT İSTİKRARI SAĞLANABİLECEK Mİ?
Öte yandan, eğer görevde kalsaydı Naci Ağbal'ın da nisan ve hatta mayıs aylarında faizi değiştirmeden ama piyasaya güven verici mesajlar vermeye devam ederek yola devam edeceğini öngörebilirdik. Yeni başkan Kavcıoğlu da temelde aslında bunu yapacağını ilk PPK toplantısında teyit etmiş oldu.
Buna karşın, 'gerekirse ilave sıkılaştırma yapılacağı ve sıkı duruşun uzun müddet korunacağı' ifadesinin metinden çıkarılmasının pratikte ne yarar sağladığı tartışmalı. Zira, faiz kararının hemen ardından çok kısa bir geri çekilme yaşayan döviz kurları, karar metnindeki ifadelerin ortaya çıkması ile yeniden yükselişe geçti.
Önümüzdeki haftalar ve aylar, hem fiyat istikrarını sağlamak hem de ekonomideki soğumayı geri çevirmeye çalışmak gibi iki hayati görevi üstlenmiş gibi görünen yeni Merkez Bankası yönetimi için hayli zorlu geçeceğe benziyor.
SANAYİ ÜRETİMİ BEKLENTİYİ AŞTI
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) Şubat 2021 sanayi üretim verilerini açıkladı. Buna göre sanayi üretimi yıllık yüzde 8,8, aylık yüzde 0,1 artarak beklentileri aştı. Böylelikle sanayi üretiminde yıllık büyüme dokuzuncu ayına girdi. Şubat'ta yüksek teknoloji ve sermaye malı üretimindeki aylık artış dikkat çekiyor.
Sanayinin alt sektörleri incelendiğinde, 2021 yılı şubat ayında madencilik ve taş ocakçılığı sektörü endeksi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 15,9 ve imalat sanayi sektörü endeksi yüzde 9,3 artarken, elektrik, gaz, buhar ve iklimlendirme üretimi ve dağıtımı sektörü endeksi yüzde 0,8 azaldı.
Arındırılmış sanayi üretimi endeksi Ocak 2020'de yıllık yüzde 11,4 ve aylık yüzde 1 artış göstermişti. Arındırılmamış sanayi üretim endeksi de yıllık yüzde 7,5 yükselmişti.