Sürdürülebilir moda atağa kalktı

11 Ağustos 2021
Ayşegül Sakarya Pehlivan asakarya@ekonomist.com.tr

Dünyada yılda 1.2 milyar ton karbon emisyonuna neden olan tekstil ve hazır giyim \ endüstrisi, sürdürülebilir ürünlere yatırım yapmaya başladı. Türkiye'de de Mavi, Koton, Beymen gibi şirketler sürdürülebilir koleksiyonların payını artırmaya hazırlanıyor.

25 Temmuz 2021 tarihli sayıdan

Son yıllarda moda dünyasının gündeminde olan sürdürülebilirlik kavramının önemi pandemiyle birlikte daha da arttı. Çevreye duyarlılık, tüketicilerin alışverişlerinde tercih nedeni olmaya başladı.

McKinsey & Company'nin araştırmasına göre, tüketicilerin üçte ikisi moda endüstrisinin iklim değişikliği üzerindeki etkisinin sınırlandırmanın artık daha önemli hale geldiğini düşünüyor.

Buna ek olarak yüzde 88'i kirliliğin azaltılmasına daha çok dikkat çekilmesi gerektiğini belirtiyor. Dünyada yılda 1.2 milyar ton karbon emisyonuna neden olan tekstil ve hazır giyim endüstrisi çevre üzerindeki olumsuz etkisini azaltmak için projeler geliştiriyor.

Tabloyu görmek için görsele tıklayın.

Bu değişime kayıtsız kalamayan yerli yabancı pek çok marka, kademeli olarak tüm ihtiyaçlarını sürdürülebilir kaynaklardan karşılamak için çalışıyor. Bunlardan biri Orka Holding son altı yıldır üzerinde çalıştığı sürdürülebilir ürünleri ilk defa 2020-21 sonbahar/kış sezonunda bir kapsül koleksiyon ile piyasaya sürdü.

Bu koleksiyondaki ürünler pet şişelerin iplik haline getirilmesiyle dokunan kumaşlardan üretildi. Holding, 2025 yılına kadar koleksiyonun yüzde 80'inin sürdürülebilir olmasını hedefliyor.

Orka Holding Yönetim Kurulu Başkanı Süleyman Orakçıoğlu, "Sonbaharda, Mimar Sinan Üniversitesi'nde eğitim verdiğim öğrencilerim ile birlikte yapacağımız proje kapsamında kullanılmış ürünlerin geri dönüşümü için düğmeye basacağız" diyor.

500 MİLYON LİTRE TASARRUF


Beymen Club ürün temininden mağazalardaki aydınlatmalara kadar her alanda sürdürülebilirliğe katkı sağlayacak stratejiler izliyor. Denim koleksiyonu yüzde 100'ü sürdürülebilir süreçlerle, daha az su ve enerji tüketilerek üretiliyor. İyi tarım pamuğu sayesinde Beymen Club önümüzdeki yıl 500 milyon litrenin üzerinde su tasarrufu gerçekleştirecek.

Şu anda satışta olan ilkbahar yaz 2021 sezonunda ürün çeşidinin yaklaşık 30'u, sonbahar kış 2021 sezonunda ise yaklaşık yüzde 45'i sürdürülebilir süreç ve hammaddelerle tasarlandı. Beymen Club Marka Direktörü Pınar Sezgin, "Önümüzdeki yıl son iki sezondur yakaladığımız ivmeyi devam ettirmeyi ve 2023 sonunda da koleksiyon içindeki payını yüzde 90'ın üzerine çıkarmayı hedefliyoruz" diyor.

Colins, 'ecologic jean' koleksiyonunu ilk olarak 2019 yılında piyasaya sürdü. Toplam satışlar içinde bu koleksiyonun payı denimde yüzde 40 oranında seyrediyor.

Şirketin hedefi önümüzdeki yıl için sürdürülebilirlik alanında yapılan çalışmaları da genişleterek bu oranı denimde yüzde 50'ye çıkartmak. Şirket, 'ecologic jean' koleksiyonuna ek olarak erkek koleksiyonunda yer almak üzere geri dönüştürülmüş iplikleri ve fazla kalan kumaşları değerlendirerek trikolar üretmeye hazırlanıyor.

Colins Global Pazarlama Direktörü Önder Ön, "2022'de denim koleksiyonumuzun yüzde 50'sini organik ve geri dönüştürülebilir kumaşlarla üretmek istiyoruz" diyor.

İKİ KAT BÜYÜDÜ


Mavi de All Blue adını verdiği yeni stratejisini 'kaliteyle sürdürülebilir büyüme' üzerine kurdu. Bu anlayışı şirket kültüründen vizyonuna, iş yapış şekillerinden ürünlerine ve büyüme hedefine kadar her alana entegre etti.

All Blue koleksiyonundaki denim ürünlerin tamamı inovatif tekniklerle daha az su ve enerji harcanarak, işlem görmeden, geri dönüştürülmüş, ileri dönüştürülmüş ya da organik pamuk malzemelerle üretildi. All Blue koleksiyonu 2020 yılında iki kat büyüdü.

Mavi CEO'su Cüneyt Yavuz, iklim değişikliğinden AR-GE'ye 17 farklı alanda sürdürülebilirlik konusundaki hedefleri belirleyip kamuoyuna açıklamayı hedeflediklerini söylüyor.

Koton, 'Suya Saygı' ismiyle yeni bir koleksiyon piyasaya sürdü. Bu koleksiyon ile 90 bin adet pet şişenin geri dönüştürülmesi ve 28 milyon litre suyun tasarruf edilmesi sağlandı.

Pamuğun üretiminin çevreye, çalışana ve insana saygılı bir şekilde yürütülmesine olanak sağlayan Better Cotton Initiative (BCI) üyeliğini Türkiye'den ilk marka olarak açıklayan Koton, Kasım 2021'e kadar tüm pamuk içeren ürünlerinin yüzde 10'unu ve beş sene içinde pamuk içeren ürünlerin yüzde 60'ını BCI standartlarına uygun olarak tedarik etmeyi hedefliyor.

İplik üreticisi Durak Tekstil, ilk geri dönüştürülmüş (recycled) ürünlerini 2020 yılında pazara sundu. Şirket, hem dikiş hem nakış uygulamalarına hitap eden polyester ürünlerin tümünü geri dönüştürülmüş olarak tedarik edebiliyor. Şu anda toplam satışların yüzde 5'lik kısmını recycled ürünler oluşturuyor.

Şirket, önümüzdeki yıl recycled ürünlerin toplam satışlardaki payının yüzde 5'ten yüzde 10'a çıkmasını hedefliyor. Her 1 kg geri dönüştürülmüş iplik üretimi için yaklaşık 30 adet pet şişe kullanılıyor. Durak Tekstil Yönetim Kurulu Üyesi Yiğit Durak, bu konuda sadece polyester ile sınırlı kalmayıp recycled naylon ipliklerini de ürün gamına ekleyeceklerini söylüyor.

Biriken deri artıklarını değerlendirme fikriyle ortaya çıkan Mianqa'nın koleksiyonunun yüzde 100'ü sürdürülebilir çantalardan oluşuyor. Marka, tabakhanelere yeni deri talebi yaratmadan, daha önce üretilmiş ve biriken atıklarla tasarımlar yapıyor.

Yeni koleksiyon yaratırken, çevreye en az olumsuz etkisi olan hammaddelere yöneldiklerini söyleyen Mianqa Kurucusu Zeynep Akman, bitkisel tabanlı yeni nesil bir hammadde olan kaktüs derisi ile çalışmaya başladıklarını söylüyor.

MÜCEVHER SEKTÖRÜ DE BAŞLADI


Hazır giyimin yanı sıra perakendenin farklı kategorilerinde de bu konuda adımlar atan şirketler var. Mücevher sektörünün önemli markalarından Pandora bunlardan biri. Pandora'nın mücevherlerinin yüzde 60'ı geri dönüştürülmüş kaynaklardan üretiliyor.

Şirketin hedefi 2025 yılı itibarıyla mücevherlerinde kullandığı altın ve gümüşün tamamını geri dönüştürülmüş kaynaklardan elde etmek. Buna ek olarak, bu yılın başında laboratuvar yapımı elmaslardan oluşan Brilliance koleksiyonu İngiltere'de lanse edildi. Pandora Türkiye Ülke Müdürü Sağnak Binzet, "Hedefimiz 2025 yılı itibarıyla tedarik zincirinin tüm aşamalarında, mağazalarda ve ofislerde karbon emisyonunu sıfıra düşürmek" diyor.

CİRONUN YÜZDE 30'U ECODESİGN'DAN GELECEK


Decathlon, sürdürülebilirlik konusundaki adımı 2018 yılında attı. Ecodesign olarak adlandırılan bu ürün grubu diğerlerine göre yüzde 10 daha az çevresel etkiye sahip. Bu tasarım yaklaşımıyla şirket, yeni bir ürün tasarlanırken; organik veya geri dönüştürülmüş pamuk, geri dönüştürülmüş polyester gibi ham maddeleri yüzde 60 su tasarrufu sağlayan teknolojiler kullanıyor.

2021 itibarıyla Ecodesign ürünler Decathlon Türkiye cirosunun yüzde 7'sini oluşturuyor. Decathlon Sürdürülebilirlik Lideri Hilal Adalı, "2026 taahhüdümüz ürünlerimizin tamamının Ecodesign yaklaşımıyla tasarlanıp üretilmesi olduğundan 2022'de ciromuzun yüzde 30'unun Ecodesign ürünlerden oluşmasını hedefliyoruz" diyor.