27 ihracatçı sektörün yeşil dönüşümüne katkıda bulunmak hedefiyle 'Sürdürülebilirlik İzleme Platformu' kuracaklarını açıklayan TİM Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatçıların karbon emisyonlarını aylık hesaplamalarına destek olacak platformu da devreye alacaklarını söylüyor.
12-25 Kasım tarihli sayıdan
Avrupa Birliği'nin (AB) Sınırda Karbon Düzenleme Mekanizması'nın (SKDM) demir-çelik, alüminyum, gübre, elektrik, çimento ve hidrojen sektörlerini kapsayan ilk aşaması, 1 Ekim 2023 tarihi itibarı ile yürürlüğe girdi. Yeni mekanizma ile AB ülkelerinin ithalat yaptığı şirketlere, üretimin olduğu ülkede ödenen karbon fiyatı ile AB'deki karbon fiyatı arasındaki farkı ödemek için SKDM sertifikaları satın alma zorunluluğu getirdi.
Bu yeni mekanizma ile Türkiye'den AB ülkelerine yoğun ihracat gerçekleştiren sektörlerde etkinin yakından hissedileceğini aktaran Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mustafa Gültepe, ihracatçıların yeşil dönüşümlerine katkı sunmak üzere 'Sürdürülebilirlik Koordinasyon ve İzleme Platformunu' kuracaklarını belirtiyor.
Bunun yanında, ihracatçıların karbon emisyonlarını hesaplayıp aylık olarak takip edebilecekleri Dijital Mentorluk Platformu da kuracaklarını aktaran Mustafa Gültepe sorularımızı yanıtladı:
Türkiye ihracatı açısından 2023 yılını değerlendirip, 2024 yılı beklentilerinizi paylaşır mısınız?
Avrupa ve ABD gibi küresel pazarlar 2023'e talep daralmasıyla başladı. İçeride ise yüksek enflasyona rağmen seçimlerden önce kurun uzun süre baskılanması rekabetçiliğimize zarar verdi. Pazar kayıpları yaşadık. 10 aylık verilere baktığımızda hemen hemen geçen yılla aynı düzeydeyiz.
Cumhuriyetimizin 100. yıldönümünü kutladığımız 2023'ü, 255 milyar dolar mal ve 110 milyar dolar hizmet ihracatı ile kapatarak bu anlamlı yılda ülkemize bir rekor armağan etmek istiyoruz. Cumhuriyetimizin ikinci yüz yılına Türkiye'yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarma hedefi ile başladık. Bu hedef için ihracatımızı her yıl en az yüzde 10 büyütmemiz gerekiyor. 2024'e de bu anlayışla hazırlanıyoruz.
İhracatçıların bu noktada ikinci yüzyılda güçlü bir şekilde yer almak istedikleri pazarlar hangileridir?
Bizim ana pazarımız Avrupa Birliği. Toplam ihracatımızın yüzde 42'sini AB ülkelerine yapıyoruz. İngiltere'yi de ilave ettiğimizde oran yüzde 50'ye yaklaşıyor. ABD ve Ortadoğu da önemli pazarlarımız arasında yer alıyor. AB pazarı bizim için stratejik önemde ve alternatifi bulunmuyor.
Ancak Türkiye'yi ihracatta ilk 10 ülke arasına çıkarabilmemiz için ürün ve pazar çeşitliliğimizi artırmak durumundayız. Bu gerçekten hareketle Ticaret Bakanlığımızın 'Uzak Ülkeler Stratejisi' doğrultusunda çalışmalar yürütüyoruz. 2023, uzak pazarlara yoğun ticaret heyetleri düzenlediğimiz bir yıl oldu. TİM ve ihracatçı birlikleri olarak bu yılı 148 ticaret heyeti ve 53 alım heyetiyle, yani toplamda 200'ün üzerinde heyetle tamamlayacağız.
TİM olarak ihracatçılar için sürdürülebilir ve çevreci yaklaşımı yerleştirmek için ne tür destekler söz konusu?
AB Yeşil Mutabakatı'nı açıklandığı 2019 yılından itibaren yakından takip ediyor ve yeni düzenlemeleri ihracatçılarımızla paylaşmaya önem veriyoruz. Bu amaçla Haziran 2021'de 12 hedeften oluşan TİM Sürdürülebilirlik Eylem Planı'nı açıklayarak kendi- mize bir yol haritası belirledik.
Bu doğrultuda yeşil dönüşümün ihracatımıza olası etkilerini en aza indirmek için akademi, kamu, iş dünyası, ulusal ve uluslararası fon kuruluşlarının da içinde yer aldığı TİM Sanayide Sürdürülebilirlik Bilim Komitemizi oluşturduk. Bunun yanında ihracatçılarımızın bu dönüşümü gerçekleştirmelerinin önündeki finansmana erişim engellerini aşmak için Yeşil Dönüşümün Finansmanına Erişim Toplantıları gerçekleştirdik.
Toplantıların bir çıktısı olarak bankalarımızın katılımı ve TİM, İGE ve TBB'nin inisiyatifiyle Yeşil Dönüşüm Finansman Mekanizması üzerine çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Önümüzdeki dönemde bu konuda yeni adımlar atacak mısınız?
İhracatçılarımız açısından sürdürülebilirlik konusunu üst sıralarda tutmak amacıyla her bölgemizin dinamiklerini göz önünde bulunduran TİM Bölgesel Sürdürülebilir İhracat Seferberliği eğitim serileri ile farkındalığı artırmaya çalışıyoruz. Son olarak, yeşil dönüşüm odaklı projelerimizle AB fonlarından etkin bir şekilde yararlanmaya ve ihracatımızı daha sürdürülebilir bir hale getirmek için çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte bakanlıklarımız ve kurumlarımızla yakın iş birliği yaparak çalışmalarımızı güçlendirmeyi hedefliyoruz.
Avrupa Birliği'nin sınırda karbon vergisi konusuna ihracatçılar hazır mı?
SKDM süreci geçiş döneminde sadece altı sektörü önceliklendirse de 2025'teki gözden geçirme ile bu sektörlerin sayısının daha da artacağını öngörüyoruz. Bu nedenle ülkemizdeki her sektörün sürdürülebilirlik yol haritalarını açıklamaları ve süreci başlatmaları rekabetçiliğimizi korumak adına önem taşıyor.
27 sektörümüzden 15'i sürdürülebilirlik eylem planlarını açıkladı. 12 sektörümüz de çalışmalarını yıl sonuna kadar tamamlayacaklar. TİM olarak biz sürdürülebilirlik eylem planları ve çalışmaları kapsamında, 27 sektörümüzün yeşil dönüşümünde öncülük edeceğiz. Eylem planlarının yürütülüşünün takibi için Sürdürülebilirlik Koordinasyon ve İzleme Platformunu'nu kurmayı amaçlıyoruz.
Bunun yanında, ihracatçı firmalarımızın karbon emisyonlarını hesaplayıp aylık olarak takip edebilecekleri dijital mentorluk platformumuzu yakında hayata geçireceğiz. Bu platform aracılığıyla bir yandan ihracatçılarımızın farkındalığını artırırken, diğer yandan karbon emisyonlarına ilişkin veri eksikliğini de gidermeyi hedefliyoruz.
Ticaret Bakanlığı ile ihracatçı ve üreticilerimizin SKDM'nin geçiş dönemi raporlama yükümlülüklerine hızlı adaptasyonunu sağlamak üzere çalışmalarımıza devam ediyoruz.
Sanayide artan üretim maliyetleri de düşünüldüğünde rekabetçiliği artırmak ve ihracatta güçlenmek için hangi kritik adımlar atılacak?
Firmalarımızın SKDM'den etkilenmeden ihracat yapabilmeleri için yeşil dönüşümün finansmanının kritik bir konu olduğunun farkındayız. TİM Sürdürülebilirlik Eylem Planı çerçevesinde; ekosistemin tüm paydaşlarıyla iş birliğini geliştirmek ve ihracatçılara yeşil finansman olanaklarından azami ölçüde faydalanmalarını sağlamak amacıyla Yeşil Dönüşümünün Finansmanı toplantılarını başlattık.
İhracatçılar için yeşil dönüşümün finansmanına yönelik fon sağlayacak ulusal ve uluslararası paydaşlarla somut iş birliği adımlar atmayı planlıyoruz. Diğer taraftan TÜBİTAK ile Ufuk Avrupa çağrılarını da yakın takip ediyoruz.
İklim, enerji ve hareketlilik alanlarını kapsayan 'Küme 5' çağrıları kapsamında bu yıl açılacak 1,3 milyar avroluk Yeşil Mutabakat Temalı 97 çağrı ile 2024'te açılacak 900 milyon avroluk 70 çağrıdan maksimum düzeyde istifade etmek için projelerimizi sunmayı hedefliyoruz. Bunun yanı sıra Avrupa İnovasyon Konseyi'nde yeşil gündemle ilgili dokuz çağrıyı da takip edeceğiz.
"SAVAŞLAR BELİRSİZLİĞİ ARTIRIYOR"
"Savaşlar ve bölgesel çatışmalar aynı zamanda belirsizlik anlamına geliyor. Belirsizlikler de ticareti olumsuz etkiliyor. Ukrayna'da yaklaşık iki yıldır devam eden bir savaş var. Üstüne İsrail, Gazze'de 7 Ekim'den bu yana sivilleri katlediyor. Gazze'deki vahşet sürdükçe bölgesel çatışma riski de giderek artıyor.
Biz işin ekonomik ve ticari boyutundan çok olaya insani açıdan yaklaşıyor ve Gazze'deki katliamın bir an önce durdurulmasını diliyoruz. Çatışmanın bölgeye yayılması halinde insani dramın büyümesinin yanında ekonomimize ve ticaretimize de olumsuz yansımaları olacaktır."