Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), dünya genelinde yaklaşık 1,3 milyar ton gıdanın israf edildiğini bildiriyor. Yani dünyada yılda 4 milyar ton gıda üretilirken bunun 1,3 milyar tonu çöpe gidiyor. Gıda israfının yüzde 56’sı gelişmiş ülkelerde, yüzde 44’ü ise gelişmekte olan ülkelerde oluşuyor.
Ekonomist’in 2 - 15 Şubat 2025 tarihli sayısından
Ülkelerin kişi başı israf oranları ise; Fransa’da 85 kg, İngiltere’de 77 kg, Almanya’da 75 kg, Japonya ve Çin’de 64 kg, ABD’de ise 60 kg şeklinde. Türkiye ise ne yazık ki kişi başı 93 kg gıda atığı ile bu alanda en çok israf eden üçüncü ülke konumunda. Yiyecek içecek noktalarında oluşan atıklar ise genel atığın yüzde 40’ı kadar.
Yeme - içme sektöründe; Köşebaşı, AliO cakbaşı, Perihan Meyhane, Yamo Sushi, Snob Street Food, Ken Sushi, Donkey, Ristorante Umberto, Mr. Meat, Safderun,A ll Day Catering ve Yemehazır markaları ile faaliyet gösteren Akkomarka Restoranlar Topluluğu, gıda israfı konusunda ilk harekete geçen restoran gruplarının başında geliyor. 12 markasıyla Türkiye dahil altı ülkede 52 restoranla hizmet veren grup, ‘Sorumlu Restoran Hareketi’ ile gıda atıklarıyla mücadelesini sürdürüyor. Grup, restoranlarında oluşan atıkları geri dönüşüme kazandırıyoruz. Yeni nesil elektrikli araçlarıyla restoranlarından topladıkları gıda atıklarını geçen yıl Ataşehir’de kurduğu kompost üretim tesisinde kedi/köpek maması ve gübreye dönüştüren şirket, sonrasında bunları paketli olarak restoranlarındaki stantlara koyarak misafirlerine ücretsiz olarak veriyor. Ayrıca Haytap gibi STK’lara besleme, kadın kooperatiflerine ise gübre desteğinde bulunuyor. Grup, bir süredir İBB – Beltur şubelerinde atıklarını toplayarak dönüştürüyor.
KARBON AYAK İZİNİ AZALTTI
Geçen yıl 9,7 ton gıda atığı geri dönüşümü gerçekleştirerek 3,5 ton organik mama ve 6,2 ton organik gübre üretimi gerçekleştirdiklerini belirten Akkomarka Genel Müdür Yardımcısı Elif Üngör, 12 bin cana da mama desteği verdiklerini söylüyor. Grubun sürdürülebilirlik adımlarının ilkini müşterilerine “Kebabın yanında garnitür ister misiniz? sorusunu sorarak başladığını hatırlatan Üngör, “İsraf olan garnitürler nedeniyle bu uygulamaya başlamıştık. Yıllar içinde cam, plastik ve kağıt atıklarının dönüştürülmesi, 15 kadın kooperatifinin desteklenmesi, coğrafi işaretli ürün tedariki, su tasarrufu, kadın istihdamı artışı, vegan bireylere özel ürünler geliştirilmesi, glutensiz ürünlerle çölyak hastalarının desteklenmesi gibi pek çok sürdürülebilirlik adımı attık. Geçen yıl karbon ayak izimizi 4,8 ton azalttık” diye anlatıyor.
YURT DIŞINDA DA BÜYÜYOR
Grubun lokomotif markası Köşebaşı. Öyle ki Köşebaşı’nın şu anda 22 şubesi var. İstanbul, Kapadokya, Bursa, Bodrum, Kuşadası, Cunda ve Ankara’nın ardından yakında İzmir’de de bir şubesi açılacak olan Köşebaşı’nın yurt dışında ise Özbekistan’da üç, Azerbaycan’da ise tek şubesi bulunuyor. Ancak yakında Bakü’de ikici şubesi, nisan ayında Londra’da da ilk şubesi açılacak. Güney Kore ve Meksika’da Köşebaşı açmak için görüşme halinde olduklarını belirten Üngör, “Markalarımızdan biri de 2014’te ilk şubesini Karaköy’de açtığımız Ali Ocakbaşı. Hatta Karaköy şubemiz Michelin Guide Türkiye seçkileri içine girerek Bib Gourmand ödülünü aldı. Yurt dışında Barselona ve Amsterdam’da da şehrin tarihi dokusu içerisinde konumlanan, Latin- oryantalist tarzda dekore edilen Ali Ocakbaşı restoranlarımız var. Şimdi Londra’da da açmak için yer arayışındayız” şeklinde konuşuyor.
YEREL EKONOMİYE KATKI
Şef restoranı olmadıklarını da vurgulayan Üngör, “Bu tarzdaki tek restoranımız Lokanta Safderun. Haliç Bölgesi’ne kazandırdığımız bu markamızın yerel ekonomiye katkısı için menüsünde coğrafi işaretli ve lokal ürünlerin yer almasına özen gösterdik. Örneğin; kullandığımız manda kaymağı bile Kemerburgaz’daki bir çiftlikten geliyor” diye ekliyor. Öte yandan grup, özellikle dijital platformlardaki itibarlarına büyük önem veriyor. Her gün Google ve Tripadvisor’da yapılan yorumlara göre hızlıca aksiyon alınıyor.