DR. ORHAN KARACA
okaraca@ekonomist.com.tr
Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK), ocak ayı enflasyon oranlarını önceki hafta açıklamıştı. Buna göre ocak ayında Tüketici Fiyatları Endeksi’ndeki (TÜFE) aylık enflasyon yüzde 2,46, yıllık enflasyon ise yüzde 9,22 olmuştu. Ancak bunlar Türkiye’de harcama yapan ortalama bir tüketici için geçerli olan enflasyon oranlarını ifade ediyor. Gerçekte herkesin harcama kalıbı farklı olduğu için enflasyon da kişiden kişiye değişiyor. Elbette herkes için ayrı ayrı enflasyon oranları hesaplamaya imkan yok. Fakat toplumdaki çeşitli kesimler için ayrı ayrı enflasyon oranları hesaplanabilir. İşte biz de bunu yaptık ve 10 özel enflasyon göstergesi hesapladık. Bundan böyle her ay TÜİK'in açıkladığı enflasyon verileriyle ilgili değerlendirmelerimizi yaparken kendi hesapladığımız bu özel enflasyon göstergelerini de yayınlamayı planlıyoruz.
10 FARKLI ENFLASYON
“Ekonomist özel tanımlı enflasyon göstergeleri” iki gruba ayrılıyor. Birinci grupta hanehalkının temel gelir kaynağına göre, ikinci grupta ise yüzde 20’lik gelir gruplarına göre hesaplanan enflasyon göstergeleri yer alıyor. TÜİK'in 2002 yılından bu yana düzenlediği Hanehalkı Bütçe Anketi’nde (HBA) haneler temel gelir kaynağına göre beşe ayrılıyor. 2015 yılı HBA verilerine göre Türkiye’de 21 milyon 825 bin hane var ve bunların 11 milyon 946 bini maaş ve ücret geliriyle geçiniyor. İkinci büyük grubu 3 milyon 637 binle emeklilik geliriyle, üçüncü büyük grubu da 3 milyon 474 binle müteşebbis geliriyle geçinen haneler oluşturuyor. Bizim kısaca ‘muhtaç’ olarak tanımladığımız 2 milyon 482 bin hane karşılıksız gelirlerle (dul, yetim, yaşlılık maaşı, yardım vb.) geçinmeye çalışıyor. Bizim kısaca ‘rantiye' olarak tanımladığımız 286 bin hane ise gayrimenkul ve menkul kıymet geliriyle geçiniyor. Yüzde 20’lik gelir gruplarının her birinde ise 4 milyon 365 bin hane var. İşte hesapladığımız 10 enflasyon göstergesi tüm bu haneler için geçerli enflasyon oranlarını gösteriyor.
Bu özel tanımlı enflasyon oranlarını nasıl hesapladığımız aşağıdaki tablonun altında yazıyor. Hesapladığımız enflasyon göstergeleri genelde tüketici enflasyonuna paralel bir seyir izliyor ama bazen ondan önemli ölçüde farklılaştığı da oluyor. Mesela, aşağıdaki grafikte gördüğünüz gibi, 2015 yılında bir ara yoksulun enflasyonu tüketici enflasyonunun 1 puandan fazla üzerine çıkmış, zenginin enflasyonu ise tüketici enflasyonunun 1 puana yakın altında kalmıştı. Böylece yoksul ve zengin enflasyonları arasındaki fark da 2 puana yaklaşmıştı. O dönemde gıda fiyatlarında yaşanan olağanüstü artış bütçesinin yüzde 30'a yakınını gıdaya harcayan yoksulun enflasyonunu yükseltmişti. Aynı dönemde petrol fiyatlarında yaşanan olağanüstü düşüş sayesinde ulaştırma grubundaki fiyatların gerilemesi ise bütçesinin yüzde 22'ye yakınını ulaştırmaya ayıran zenginin enflasyonunu aşağı çekmişti.
OCAK AYI RAPORU
Bu açıklamalardan sonra kısaca özel enflasyon göstergelerinde ocak ayı gelişmelerini değerlendirelim. Ocak ayında ücretli enflasyonu tüketici enflasyonu ile aynı düzeyde çıktı. Zenginin enflasyonu tüketici enflasyonunun altında kaldı. Diğer özel enflasyon göstergeleri ise tüketici enflasyonunu aştı. Özellikle yoksulun enflasyonu tüketici enflasyonunu çok aştı ve yüzde 2,99’u buldu. Buna karşılık ocak ayındaki yıllık enflasyonda ise daha farklı bir tablo var. Burada ücretlinin, müteşebbisin, zenginin, ortanın üstü gelir grubunun ve ortadakilerin enflasyonunun tüketici enflasyonunu aştığı, diğer gruplardaki enflasyonun ise tüketici enflasyonunun altında kaldığı görülüyor. Fakat ocak ayındaki eğilim sürerse önümüzdeki aylarda yıllık enflasyonda da tablo tersine dönebilir.