SİBEL ATİK
satik@ekonomist.com.tr
Türkiye'nin önde gelen STK'larından olan Türk Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği (TÜSİAD), dijital dönüşüm çalışmalarına hız verdi. TÜSİAD Sanayide Dijital Dönüşüm Programı Başkanı ve İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci, TÜSİAD SD2 adını verdikleri yeni programla teknoloji tedarikçilerine bir çağrı yaptıklarını söylüyor.
Şirketlerin teknoloji tedarikçileriyle kopukluğunu gidermeyi hedeflediklerini aktaran Perihan İnci, TÜSİAD üyesi 13 şirketin sorunlarına çözüm üretecek teknoloji tedarikçileriyle bir araya gelecekleri bir platform oluşturduklarını aktarıyor.
Bu programdan çıkacak başarı hikâyelerini ise aralık ayında duyuracaklarını anlatan Perihan İnci ile dijital dönüşüm sürecini konuştuk...
Türkiye çokça konuşulan dijital dönüşümün neresinde? Türkiye'de işletmelerin kaçı bu dönüşümü sağladı?
Küresel rekabetçilik endeksinde ortada durduğumuz bir yer var. Bunun geliştirilmesi gerekiyor. Sanayi politikalarına baktığınızda, yatırım çekebilmemiz ve rekabetçilikte öne çıkabilmemiz için düşük iş gücü hep önde tutuluyor. Fakat geldiğimiz noktada, buradan rekabetçilikte bir yere varmak çok mümkün değil. Bizim yapmamız gereken, katma değeri yüksek teknolojiyi üretiyor ve kullanıyor olmamız. TÜSİAD 2015'te bu konuyu ele almaya başladığında Almanya'dan başlayan ve eş zamanlı farklı ülkelerle gelişmeye devam eden bir süreç oldu. Fakat bugün gelinen noktada dijital dönüşümde ileri seviye olan ülkelerin de yetenek kısıtı var. Özetle bu işin neresindeyiz, geçip gitti mi sorularının karşılığı yok. Bu bir süreç ve farkındalık çalışması yapılmalı. Ülke çapında bir strateji ve ciddi planlama gerekiyor. Bu toplumun her kesimini ilgilendiriyor.
Dijital dönüşüm 2015'ten beri TÜSİAD'ın gündeminde. Konuyla ilgili önünüzde nasıl bir çalışma programı var?
Öncelikle Türkiye'nin Küresel Reka-betçiliği için Bir Gereklilik Olarak Sanayi 4.0 raporumuz ile Türkiye'nin SanayideDijital Dönüşüm Yetkinliği raporlarını hazırladık. Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nca koordine edilen Sanayide Dijital Dönüşüm Platformu'na katılım sağlıyoruz. Almanya'daki muadil kuruluşumuz BDI ile işbirliği protokolü imzaladık. World Economic Forum Dördüncü Sanayi Devrimi Merkezi'ne üyeliğimiz gerçekleşti. Yine Almanya'da Berlin merkezli European School of Management and Technology (ESMT) ile işbirliği yaptık. Bir de Sanayi 4.0 Günleri'ni bir markaya dönüştürmeyi ve Anadolu'nun çeşitli şehirlerinde devam etmesini planlıyoruz. Bugünlerde ise odağımızda tedarikçi ve sanayiciyi bir araya getirecek dijital dönüşüm programı var.
Bu programla hedeflenen nedir?
Kurumların teknoloji tedariki konusunda arz ve talep arasındaki kopukluktan yola çıkarak TÜSİAD SD2 projesini hayata geçirdik. Bu programla teknoloji kullanıcısı sanayi veya hizmet şirketleri, belirledikleri dönüşüm arayışında kendilerine özel tanımladıkları bir sorun, ihtiyaç ya da fırsat alanı için özel tedarikçilere çağrı yapıyor.
Programa dahil olma koşulları nedir?
Sanayide Dijital Dönüşüm alanında faaliyet gösteren, mikro, küçük veya orta ölçekli şirketi olan ve bu çağrılara cevap verecek, çalışan bir prototip ürünü olan teknoloji tedarikçileri için bir havuz oluşturmuş oluyoruz. Tedarikçiler www.tusiadsd2.org adresinde yer alan 13 TÜSİAD üyesi şirketin arayışlarına çözüm üretecek girişimleriyle başvurabiliyorlar. 3 Ağustos'a kadar yapılacak başvurular içinde bir eleme olacak. Ön değerlendirmeyi geçen tedarikçi şirketler, Sanayi-Teknoloji İleri Entegrasyon Programı'nda (STEP) farklı uzmanlar, kullanıcılar ve bu ekosistemin diğer aktörleriyle bir araya gelecek. STEP kapsamında, şirketler seçecekleri en uygun tedarikçiyle eşleşip, birlikte çalışma dönemine girecekler. Üç ay sonunda oluşacak başarı hikayeleri aralık ayında Sanayide Dijital Dönüşüm Başarı Hikayeleri Töre-ni'nde kamuoyuyla paylaşılacak.
Programda hangi 13 üye yer alıyor?
AGT, AKG Beton, Arkas, Borusan, Boyner, Ford Otosan, Gedik, Güven, Kordsa, Limak, Tofaş, Vitra ve Yaşar bu programda çözüm bekleyen gruplar olarak yer alıyor. Tedarikçilerden yoğun başvuru bekliyoruz.
Peki sizce kamu bu süreci nasıl yönetiyor?
Kamu son yıllarda önemli teşviklerle üretime destek olmaya çalışıyor. Konuya ilişkin farkındalık ve eğitim konusunda daha yapıcı yaklaşımlar olabilir. Devletin üretimde temel ihtiyacı olan alanlara yönelik bir stratejik planı olmalı. Bugün sanayide ciddi bir envanter yok. Yatırım yapılıyor, fakat o alanda arz fazlalığı yatırım sonrası görülüyor. Oysa devlet olarak benim şu alanlarda yatırıma ihtiyacım var diyerek ilerlemek daha doğru. Teşvikler de ihtiyaç alanlarında olmalı.
AR-GE teşviklerini buna dahil edebilir miyiz?
Bu gibi projelere destek verilmeli. Fakat AR-GE yatırımlarının ortak geçiş alanı yok, olamaz da. Çünkü şirketlerin ticari kaygıları var. Fakat uygulanabilir projelere teşviklerle bu süreç desteklenebilir. Yerli teknoloji tedarikçilerinin teknoloji kullanıcısı şirketlerle buluşamaması önümüzde duran önemli bir sorun. Teknoloji de paylaştıkça daha fazla çözüm, daha fazla sinerji ve daha fazla fırsat alanına ulaşabileceğiniz bir alan. Ben otomotiv sektöründeyim, turizmde yaratılmış bir çözüm benim işimi çok kolaylaştırabilir. Sektörler arası ürün geçişkenliğini bu programla sağlamayı, hızlandırmayı planlıyoruz.
"CDO SAYILARI HIZLA YÜKSELECEK"
"Dijital dönüşüm sadece IT algısıyla ilgili bir durum değil. Şirketler için IT, insan kaynakları ve AR-GE departmanlarını içeren bir yönetim kademesi bu. Bu bir fırsat alanı ve bunu fark eden şirketler, derhal şirketlerinde yapılanmaya gidiyorlar.
Türkiye'nin 500 büyük şirketi içinde şu an CDO(Chief Digital Officer) sayısı 20'yi bulmaz. Tabii bu benim tahminim. Fakat bu bir trend olacak ve hızla yükselecek. Bir gayret, bir telaş var. Kurum içi girişimcilik gibi konular da bu alana giriyor. Büyük gruplar bünyesinde kurulan yatırım şirketleri de dijitalleşme girişimlerinin bir parçası. Yaptıkları işi dönüştürme gayretinde olan şirketlerde yönetimsel anlamda da bir değişim var."