TALİP YILMAZ
tyilmaz@ekonomist.com.tr
Özelleştirmelere bağlı olarak bu rakam, 12-13 milyar dolar seviyelerine çıkabilir. Bu yılın ilk çeyreğinde beklentilerin çok üzerinde 60 işlemde 5,5 milyar dolarlık satın alma & birleşme (S&B) işlemi oldu. Yılın ikinci çeyreğinde ise anayasa referandumu sürecinde bir durgunluk olabileceği ifade ediliyordu.
Tabloları görmek için görsellere tıklayın.
2016 yılının toplamında 224 işlemde yaklaşık 7,5 milyar dolarlık hacim olmuştu. Bu yıla başlarken yapılan tahminlerde 10 milyar dolar, ilk çeyrek sonuçlarının ardından 15 milyar dolar hedefleri verilmişti. Burada olası özelleştirmeler kritik öneme sahipti.
YAVAŞLAMA OLDU
İkinci çeyrek gerçekleşmelerinin ardından uzmanların değerlendirmelerini aldık. Yine yılın ikinci yarısına yönelik yeni beklentilerini öğrendik. Yapılan tahminler tekrar 10-12 milyar dolar seviyelerine doğru çekilmeye başladığını gösteriyor.
Yılın ikinci çeyreği ile ilgili değerlendirmelere bakıldığında, KPMG Türkiye Danışmanlık Bölüm Başkanı Hande Şenova, 2016’nın aynı dönemi karşılaştırıldığında, işlem sayısı ve işlem adedinde bir gerileme gözlendiğini söylüyor.
Şenova, bu dönemde Migros, Saide Tekstil, Kıyıköy Rüzgar Santrali gibi önemli işlemler gerçekleştiğini anlatıyor. Yılın ikinci çeyreğinin S&B işlemleri açısından ilk çeyreğe kıyasla daha yavaş bir dönem olduğunu söyleyen Deloitte Türkiye Yönetici Ortağı Başak Vardar, referandum sonrası bekledikleri hareketin henüz işlem sayılarına yansımadığını belirtiyor.
İşlem hacminin 1 milyar dolar seviyesinde kalmasında küçük ölçekli işlemlerin etkisinin olduğunu kaydeden Vardar, “İnternet ve mobil hizmetler, e-ticaret ile teknoloji en fazla sayıda yatırım alan sektörler oldular. Altyapı, enerji, üretim ve perakende de ilgi çeken sektörler arasında yer aldı” diyor.
SEKTÖREL BEKLENTİLER
Sektörel olarak dağılım dağınık görülmekle beraber, 2017 yılı ikinci çeyrekte önemli işlemler olduğunu kaydeden Hande Şenova, yine enerji alanındaki işlemlerin ağırlık gösterdiğini ifade ediyor. Şenova “Önümüzdeki dönemlerde ise enerji ve altyapı sektörlerinde yatırım ilgisinin devam edeceğini düşünüyoruz” diyor.
EY Türkiye Kurumsal Finansman Bölümü Başkanı Müşfik Cantekinler de “İşlem değeri bakımından öne çıkan sektörler perakende, ulaştırma ve enerji olurken, işlem sayısı bakımından bu sektörlere ek olarak bilişim sektörünün de öne çıktığını görmekteyiz” diyor.
Cantekinler, bu yıl içerisinde özel sektör işlemleri kapsamında, özellikle perakende, yiyecek ve içecek, sağlık sektörlerinde büyük hacimli işlemlerin gerçekleşmesini bekliyor. Yine gerçekleşmesi beklenen enerji sektöründeki özelleştirmelerin de en büyük işlemler arasında yer alacağını kaydediyor.
İKİNCİ YARI DAHA AKTİF
2016 yılındaki EY verilerine göre 7 milyar dolarlık büyüklüğe dikkat çeken Müşfik Cantekinler, “Bu yıl sonu için işlem büyüklüğü beklentimiz, 10 milyar dolar seviyesinde. Yılın ikinci yansındaki performansın, özellikle jeopolitik gelişmeler ve kurlardaki dalgalanmaya bağlı olacağını söyleyebiliriz” diyor.
Ayrıca, özellikle HES özelleştirmelerinin hızlanacağı öngörüsünde bulunan Cantekinler’e göre referandumu geride bırakmamız ve büyüme verilerinin olumlu gelmesi gibi gelişmeler neticesinde yatırımcılar temkinli duruşunu koruyor. Ancak ilk yarıyla karşılaştırdığımızda ikinci yarıda daha aktif olmaları ihtimaller dahilinde.
Özel sektör işlemleri arasında 2017 içinde kapanması beklenen; enerji, perakende ve yazılım/teknoloji şirketlerinde işlemler bekleniyor. Özelleştirme projelerinde ise; at yarışları, Milli Piyango ve Şeker Fabrikaları özelleştirme ajandasına girmiş durumda.
Ayrıca çeşitli enerji varlıklarının özelleştirmesi de gündemde. Genel bir tahmin yapmak zor olmakla birlikte İş Yatırım Birleşme ve Devralmalar Müdürü Efsane Çam, “2016 yılının üzerinde bir hacmin yakalanıp, 10 milyar dolar civarında büyüklük olacağını söyleyebiliriz” diyor.
Yılın üçüncü çeyreğinin yavaş, son çeyreğin ise daha hareketli geçmesini bekleyen Başak Vardar, “İşlem sayısı geçen yıl ile benzer seviyede gerçekleşir. Hacim olarak ise geçen yılın oldukça üstüne çıkacağını ve yaklaşık 12-13 milyar dolar seviyesinde bir hacmin oluşacağını tahmin ediyor. Başak Vardar, üretim, enerji, ilaç, kimya, çimento ve teknoloji sektörlerinde hareketin yoğun olmasını bekliyor.
YABANCILARIN İLGİSİ
İkinci çeyrekte yeni yabancı yatırımcı girişinden çok ülkemizde mevcut yatırımcıların şirketlerdeki paylarını artırmaları şeklinde yabancı yatırım girişleri gözlendi. Bunların başında TAV da Aeroports de Paris’in Akfen’e ait yüzde 8,1’lik hisseyi alması gösterilebilir. Yabancı yatırımcılar, satışlarında ihracat ağırlığı bulunan, finansal açıdan sağlıklı ve büyüme olan sektörlerde yer alan firmalara daha çok ilgi gösteriyor.
Bu sektörlerinde başında son yıllarda oldukça iyi performe eden otomotiv yan sanayii firmaları, büyümesi eskisi kadar yüksek olmasa da halen büyümeye devam eden inşaat sektörü tedarikçi firmaları, gıda sektörü firmaları, gıda sektörüne yönelik olarak çalışan ambalaj firmaları; beyaz eşya üreticileri ve hizmet sektöründe
niş oyuncular geliyor.
Yabancı yatırımcı ilgisinin sektör ve oyuncu bazında devam ettiğini söyleyen Efsane Çam, “Bu tür firmalar arasından satışa /ortaklığa açık firmalar olduğu anda büyük ilgi çekiyor. Yabancı yatırımcılar ayrıca son dönemde nakit döngüsü uzun olan, yüksek yatırım gerektiren ağır sanayi firmalarına da müşterileri/ pazarları kuvvetli olması, güçlü finansal yapıya sahip olmaları şartları ile ilgi göstermeye başladı” diyor.
FONLAR ETKİLİ OLACAK
2017 yılına yönelik olarak private equity (girişim sermayesi) fonlarının yatırımlarından çıkışlar bekleniyor. Bunların genelde tüketici ürünleri sektöründe faaliyet gösteren firmalar olacağı tahmin ediliyor. Bu konuda halka arzlar da önemli bir seçenek olmaya başladı.
Fonların sağlıklı firmalara yatırım stratejilerinin yanı sıra gelecek dönemlerde sıkça rastlanabilecek türde olan finansal açıdan zor durumda olan ancak faaliyetleri ve sektörü iyi giden firmalara da yatırım stratejileri geliştirdikleri görülüyor.