ARAM EKİN DURAN
eduran@ekonomist.com.tr
Balkan yarımadasının yükselen ekonomisi olan 7 milyon nüfuslu Sırbistan, yatırım avantajları ve yaklaşık 1 milyarlık nüfusa ulaşma imkanı nedeniyle Türk yatırımcıların ilgisini çekmeye başladı. Hem AB pazarına açılan en yakın kapı olan hem de ABD ile Tercihli Ticaret Anlaşması bulunan Sırbistan, aynı zamanda Rusya ile de serbest ticaret anlaşması olan tek ülke. Türkiye ile 1 milyar dolara yakın ticaret hacmi bulunan ülkede gıda, tekstil ve otomotiv yan sanayi alanlarında önemli fırsatlar var.
Sırbistan, yalnızca Türk şirketlerinin değil, uluslararası pek çok yatırımcının da giderek daha fazla ilgi gösterdiği bir ülke. Dünya Bankası tarafından yayınlanan “İş Yapma Kolaylığı” listesinde 2016’da 32 sıra birden atlayıp 58’inciliğe yükselen Sırbistan, Financial Times’ın her yıl düzenli olarak yayınladığı “FDIntellegence” raporuna göre ise 2017’de Singapur’u geride bırakarak doğrudan yabancı yatırıma en elverişli ülke seçildi.
SAĞLAM TİCARET İLİŞKİSİ
Sırbistan’ın bu yükselişinde dünyanın hem doğusu hem de batısı ile kurduğu sağlam ticari ilişkilerin payı büyük. Bağımsız Devletler Topluluğu dışında Rusya Federasyonu ile Serbest Ticaret Anlaşması imzalayan tek ülke olan Sırbistan, aynı zamanda Avrupa Serbest Ticaret Birliği’nin (EFTA) de üyesi. 2012’de başlayan AB’ye tam üyelik müzakerelerine devam eden Sırbistan, Avrupa Birliği’ne (AB) üye olmayan merkezi ve Güneydoğu Avrupa ülkelerinin oluşturduğu Orta Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması’na (CEFTA) da taraf.
Sırbistan’ın Kazakistan ve Beyaz Rusya ile de serbest ticaret anlaşmaları bulunuyor. Sırbistan’ın küresel ticaretteki bu avantajlı durumu, bu ülke üzerinden yapılacak ihracatla yaklaşık 1 milyar nüfuslu bir pazara ulaşmayı mümkün kılıyor.
Türkiye ile Sırbistan arasındaki ticari işbirliğinin temelleri 2009 yılına dayanıyor. Dönemin Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Sırbistan’a bir ziyaret gerçekleştirip İki ülke arasında ilk Serbest Ticaret Anlaşması’na (STA) imza atmıştı. Aradan geçen sekiz yılın ardından şimdilerde STA’nın güncellenmesi gündemde.
Özellikle tarım ve hayvancılık ürünleri konusunda karşılıklı uygulanan kotalar, ticari işbirliklerinin gelişmesinde engel olarak görülüyor. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eylül sonunda kalabalık bir yatırımcı heyetiyle Sırbistan’ı ziyaret etmesi planlanırken, bu ziyaret sırasında STA güncellemesinin de masaya yatırılması bekleniyor.
HALKBANK 30 ŞUBE AÇTI
Şu anda Sırbistan’daki en büyük Türk sermayesi Halkbank. Halk-bank’ın 2015’te faaliyete başladığı ülkede bugün itibariyle 30 şubesi ve 425 çalışanı bulunuyor. Sırbistan’da kısa sürede hızla büyüdüklerini ve yakın zamanda şube sayısını iki katına çıkarmayı hedeflediklerini dile getiren Halkbank Genel Müdürü Osman Arslan, Sırbistan'ın Avrupa pazarında önemli bağlantılara sahip bir ülke olarak Türk yatırımcılar için cazip olduğunu vurguluyor.
Sırbistan’da hükümet destekli verilen kredilerde en çok tercih edilen altı bankadan biri olduklarını kaydeden Arslan, “Ülkedeki 31 banka içerisinde en büyük sekizinci banka konumundayız. Bugüne kadar 220 milyon Euro’luk kredi hacmine ulaştık” diye konuşuyor.
İLK GİDEN JEANCİ OLDU
Türkiye’den Sırbistan’a giden ilk doğrudan yatırım, 2010 yılında Lesko-vac şehrinde üretime başlayan hazır giyim markası Jeanci oldu. Buradan başta İtalya olmak üzere Avrupa pazarlarına ihracat yapmaya başlayan Je-anci, bugüne kadar Sırbistan’da 10 milyon Euro’yu aşan yatırımla bin kişiye istihdam sağladı.
Şirketin bugün ülke genelinde dört fabrikası bulunuyor. Tekstilde bir diğer yatırımcı ise Aster Tekstil oldu. Şirket, ülkenin güneyindeki Niş kentinde 8 milyon Euro yatırımla, üç yıl içinde 2 bin kişiye istihdam sağlayacak bir fabrika kuracak.
Ayrıca Sırbistan’da LCW Waikiki ve Tudors mağazaları da yakın dönemde hizmete açıldı. Hazır giyim ve tekstil firmalarının AB pazarlarına dönük üretim için üs olarak seçtiği Sırbistan, otomotiv yan sanayi için de büyük fırsatlara kapı aralıyor. Türkiye’nin önde gelen otomobil yedek parçası üreticisi Teklas, bu fırsatları ilk gören firmalardan biri. Teklas, son iki yılda ülkede iki fabrika yatırımı yaptı. İlk yatırımını 2016’nın
ilk yarısında devreye alan Teklas, ikinci fabrikasının inşaatını da 2016 sonunda tamamladı.
ASGARİ ÜCRET DÜŞÜK
Ülkede asgari ücretin 190 Euro olması, devlet teşviklerinin genişliği ve eski Yugoslavya döneminde bölgenin tekstil ve makine üssü olan Sırbistan’daki nitelikli işgücü, ihracattaki pazar avantajlarının yanı sıra üretimde de kalite ve verimlilik avantajı sağlıyor.
Şimdilik ülkedeki doğrudan Türk yatırımların büyüklüğü 50 milyon Euro civarında. Ancak yakın gelecekte özellikle tarım ve gıda alanında Türk firmalarının Sırbistan’a olan ilgisinin artacağı tahmin ediliyor. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Türkiye-Sırbistan İş Konseyi Başkanı Aleksan-dar Medjedoviç’in verdiği bilgilere göre, Simit Sarayı ülkenin farklı kentlerinde 13 mağaza açmaya hazırlanırken Nusr-et de başkent Belgrad’ın lüks semtlerinden birinde restoran açacak.
TARIMDA FIRSAT VAR
İki hafta önce Belgrad’da düzenlenen Türkiye-Sırbistan Tarım İş Forumu’nda Türkiye’den gelen yaklaşık 150 iş insanına seslenen Sırbistan Tarım Orman ve Su Yönetimi Bakanı Branislav Nedimovic, özellikle tarım ve gıda alanlarında Türk şirketlerine kapılarının sonuna kadar açık olduğunu vurguluyor.
8 milyon nüfuslu küçük bir ülke olan Sırbistan’ın yıllık yaklaşık 5 milyar dolarlık tarım ihracatı bulunuyor. 80 milyonluk Türkiye’den yapılan ihracatın 20 milyar dolar seviyesinde olduğu düşünülünce, Sırbistan’ın verimli ve modern tarımsal üretiminin barındırdığı potansiyeli görmek mümkün.
Sırbistan'ın lojistik bakımdan Avrupa'ya yakın, AB, Rusya, Çin ve Türkiye ile iyi ticari ilişkilere sahip bir ülke olduğunun altını çizen Bakan Nedimovic, Türkiye'nin Sırbistan için doğuya açılmak adına önemli bir kapı olduğunu kaydediyor.