Selamlique ve Haremlique’ten sonra: Yeni markasını anlattı

Selamlique ve Haremlique markalarının ortaklarından Banu Yentür, ‘Neolonca’ adında yeni bir marka yarattı. Türkiye’nin köklü zanaatkarlık mirasını çağdaş tasarım anlayışıyla bir araya getiren marka, ilhamını Yentür’ün memleketi Hatay’dan alıyor.

05 Aralık 2024

Geçtiğimiz günlerde çok özel bir marka ile tanıştım: Adı ‘Neolonca’... Kurucusu ise Selamlique ve Haremlique markalarının ortaklarından Banu Yentür.  ‘Noe’nun yenilikçi ruhu ile ‘lonca’ kültürünün birleştirici gücünü bir araya getiren Neolonca’da zanaatkarlık ve tasarımı buluşturmak hedefiyle yola çıkan Yentür, farklı disiplinleri tek bir çatı altında toplayarak geçmişin el işçiliğini çağdaş bir yorumla geleceğe taşıyor.  Bunu yaparken de; kültürel mirası sürdürülebilirlik ilkesiyle korumayı ve gelecek nesillere güçlü bir şekilde aktarmayı amaçlıyor. İlhamını ise memleketi Hatay’dan alıyor.  Kentin belleğinden güçlü etkiler taşıyan tasarımlar; Hatay’daki toprağın kırmızısından, yöredeki eşsiz lezzetlerden, köklü bir tarih ve zengin bir kültürden izler taşıyor. Bu girişim uzun süredir planlayan Yentür, yaşadığımız deprem felaketinin ardından hızlıca aksiyon alarak Neolonca’ya hayat veriyor.

SEVAN BIÇAKÇI’DAN KUYUM KOLEKSİYONU
Yakında online kanalda tüketicilerle buluşacak olan Neolonca, yerel zanaatkarlarla yakın iş birliği içinde çalışarak onlara istihdam yaratmanın ötesinde sürdürülebilir destekler sunuyor. Bu iş birlikleri, yalnızca sanatı ve zanaatı korumakla kalmayıp, kaybolmaya yüz tutmuş geleneksel tekniklerin de çağdaş dünyada yer bulmasını sağlıyor. Örneğin; Türkiye’nin en önemli sanatkar ve zanaatkarlarından Sevan Bıçakçı ve ekibinin, çizilen sikke desenlerini hayata geçirmesiyle oluşturulan kuyum koleksiyonu usta-çırak ilişkisinin güçleneceği, kültürel değerlerin korunarak aktarılacağı atölye ortamları yaratmayı amaçlıyor.

HALI VE DOKUMA ATÖLYESİ KURULACAK
Itır ve karakılçık desenli ayaklı taslar, Hatay’dan ilhamla yapılan çini serisi, Cornucopia oymalı ahşap sehpa, Antakya Tikesi’nin tacından esinlenerek hazırlanan gümüş bir tepsi… Hünerli zanaatkarların el işçiliğinin, çağdaş tasarım yorumuyla harmanlanmış eserlerinden sadece birkaçı…

Neolonca koleksiyonunda; çini, cam, gümüş, kuyum, mozaik, dokuma, nakış, kilim, mermer, ahşap, seramik, fine art baskı gibi pek çok farkı kategoride ürün bulunuyor. Marka çeşitli iş birlikleri ile yeni kategorileri de bünyesine katacak. Örneğin; Ahmet Hayri Diler’in öncülüğünde, Neolonca işbirliğiyle Hatay’da bir halı ve kilim dokuma atölyesi kurulacak. Sadece belirli ustaların üretebildiği özel ürünlerin markanın zanaat ve tasarım sürecinde başrolde olduğunu vurgulayan Yentür, “Bu yolla kültürel değerlerimizin canlı kalmasını sağlarken zanaatkarlığın değerini bilerek ve kutlayarak bu zengin mirası geleceğe taşıyoruz” diyor.

BİRÇOK YEREL ÜRETİCİ İLE İŞ BİRLİĞİ VAR

Neolonca, birçok yerel üretici, sanatçı ve tasarımcının işbirliği içinde olduğu bir ekosistem. Sanat tarihçileri, akademisyenler, minyatür sanatçıları, endüstriyel tasarım ve grafik tasarım gibi farklı alanlardan uzmanlar, geleneksel teknikleri çağdaş unsurlarla dengeliyor. Hatay’daki fener üreten bir zanaatkarın da iğne oyası yapan kadınlar da markanın bir halkasını oluşturuyor.  

“KÜLTÜREL MİRASI GÜN YÜZÜNE ÇIKARIYORUZ”

Markanın kuruluşundaki en büyük hedefin, usta-çırak ilişkisini geliştirecek, istihdam yaratacak bir ortamın doğması olduğunun altını çizen Yentür, şunları anlatıyor: “Bu markanın, yeni nesillere ilham vererek zanaatkarların el emeğini hak ettiği yere getirmesini, aynı zamanda kültürel değerlerin yaşatılmasına katkı sağlamasını hayal ediyorum. Bu sürecin, arz ve talep yaratmak için benim en iyi bildiğim yoldan, bir marka oluşturarak başlamak olduğunu düşünerek bu yatırıma girdim. Neolonca’da bu süreci çeşitli atölyeler ve yerel zanaatkârlarla iş birliği içinde yürütüyoruz. Böylece hem onlara bir gelir kapısı açmış oluyoruz hem de bölgenin kültürel mirasını gün yüzüne çıkarıyoruz.”