Sektörde dünyada ilk üçe gireceğiz

04 Haziran 2020
Türkiye’de ton balığı denince akla gelen ilk marka olan Dardanel, Covid-19 krizinin etkilerinin gözlenmeye başladığı 2020 ilk çeyrek performansıyla dikkatleri üzerine çekti. Tarihinin en iyi çeyrek dönemini geçiren şirket, konsolide satış gelirleri ve net kâr gibi verilerde kendi rekorunu kırdı.
ÖZLEM BAY YILMAZ
obay@ekonomist.com.tr

Şirketin son dönemdeki bilanço performansı yanında gelecek hedefleri de iddialı. Dardanel, önümüzdeki beş yıl içinde dünyadaki en büyük üç su ürünleri şirketinden biri olmayı planlıyor.

Tüm çalışmalarını bu vizyonla gerçekleştiren Dardanel, Yunanistan’ın su ürünleri sektörünün lider firmasını da satın almak için pazarlık aşamasında. Dardanel İcra Kurulu Başkanı Mehmet Önen ile şirketin performansını ve gelecek planlarını konuştuk.

Covid-19’un etkilerinin gözlenmeye başladığı 2020 ilk çeyreğini nasıl geçirdiniz?

Bu yıl ilk çeyrekte 211 milyon TL konsolide satış geliri elde ettik. Geçen yıl aynı dönemde bu rakam 110,2 milyon TL’ydi. Yine net kârımızı iki kat artırdık ve 64 milyon TL’ye çıkardık. Faaliyet, vergi, amortisman öncesi kâr (FVAÖK) artışımız da yüzde 95 oldu.

Bu başarılı performansın altında hangi faktörler yatıyor?

Bizim çok sadık kaldığımız ve inandığımız, DNA’mıza da işlemiş bazı değerlerimiz var. İşte bu güzel sonuçları bu değerlere borçluyuz. Bu süreçte yönetim kurulu başkanımız Niyazi Önen’in müthiş bir rolü var. 70 yaşında ve hala ilk günkü heyecanıyla çalışıyor. Şirketimizin ortağı yok ve yüzde 100 yerli sermaye. Yüzde 70’i aileye ait, kalan yüzde 30’u ise halka açık. Hiçbir şekilde yabancılarla ortaklık gibi bir düşüncemiz olmadı. Bundan sonra da olmayacak.

Dardanel’in pazardaki yeri hakkında biraz bilgi verir misiniz?

Bizim en önemli değerimiz markamız. Konserve balık sektöründe yüzde 80 pazar payı Dardanel markasına ait. Siz Migros marka balık aldığınızda da bunu Dardanel üretiyor. A101'inkini de Dardanel üretiyor. Bim ve Şok'un da neredeyse yarısını biz üretiyoruz. Marka özelinde bakacak olursak yüzde 60 Dardanel'in pazar payı var. Bizim girdilerimiz dövize bağlı ama kendi ürünlerimizin raf fiyatlarını da piyasanın yüzde 60'ı bizde olduğu için biz belirliyoruz. Bu süreçte döviz riskini kaldırıyoruz.

Online kanalda satışlarınız nasıl gidiyor?

Şu anda Türkiye'de 120 bin noktada Dardanel ürünü satıyoruz. Satış kanallarını artırmak satışlara direkt etki yapıyor. Biz bu noktaya yoğunlaştık. Online kanallar önemli. Artık hayatımızda Getir ve Migros Sanal Market gerçeği var. Getir, ticaret sıralamasının ilk beşinde. Bu kanallara girmek çok önemli.

Korona ile birlikte satışlarınızda nasıl bir değişim oldu?

Böyle bir dönemde halkın sağlıklı gıdaya erişimi bizim için çok daha büyük bir stratejik öneme sahip. Ülkemizde ilk vakanın görüldüğü günden bu yana Dardanel ürünlerine yönelik talepte de ciddi
bir artış yaşanıyor. Ülkemizde ton balığı tüketimi ortalama kişi başı 130 gramdı, şu anda 240 grama yükselmiş durumda. Covid-19 sürecinde iki kat arttı. Aslında Türkiye'de 1 kilo olması lazım. Bu demektir ki önümüzde beş kata kadar gidecek potansiyelimiz var. İhracat ve iç piyasada toplam satışlarımız ise üç katına çıkmış durumda.



Artan talebe karşı ne yapıyorsunuz?

Bu talebe yanıt verebilmek için önemli çalışmalar sürdürüyoruz. Bu amaçla Çanakkale'deki tesislerimizde üretim kapasitemizi yüzde 50, istihdamımızı ise yüzde 30 oranında artırdık. Gelen talepleri zorluk yaşamadan karşılayabiliyoruz. Stoklarımız da şimdiden temmuz ayı sonuna kadar yetecek balığımız olacak şekilde planlandı ve hazırlandı.

Gündeminizde yeni ürünler var mı?

İnovasyona çok büyük önem veriyoruz. Yeni ürün çıkarmak bizim DNA'mıza işlemiş durumda. AR-GE en önemli departmanlarımızdan biri. Yıllık 15 milyon TL'yi aşan bir AR-GE bütçemiz var. Bu yıl raflara 20 yeni ürün çıkarıyoruz. Son 1,5 yıl içinde ise 44 yeni ürün çıkardık. 44 yeni ürünümüzün 20'si ton balığı ile ilgili. Geri kalan kısmı da hazır yemek işiyle alakalı.

Son dönemde gerçekleştirdiğiniz yatırımlar neler?

Pazarlama faaliyetlerimizi kısmadık. Bir yıl boyunca sürdürdüğümüz iletişimin meyvelerini topluyoruz. Satışlarımızı ikiye katladık. Makarna iletişimi ile insanların aklına makarna alırken ton balığı almak geldi. Bundan sonra da pilavı eklemeyi düşünüyoruz. Korona sürecinde üretimi yüzde 50, istihdamı yüzde 30'un üzerinde artıracağımızı açıklamıştık. Bu yatırımları da hayata geçirdik.

Ton balığı üretimini artırmak istiyorsanız, kadın çalışan istihdam etmeniz lazım. Çünkü o balıkları tek tek kadınlar temizliyor. Şu an toplam bin 854 çalışanımız var. Bunun yaklaşık bin 200'ü kadın. Son üç ayda 500 yeni istihdam sağladık. Bunun yüzde 70'ini kadınlar oluşturdu. Son bir yılda 10 milyon dolarlık teknoloji yatırımımız da oldu.

Önümüzdeki beş yılda Dardanel'i nerede görmek istiyorsunuz?

Önümüzdeki beş yıl içinde dünyadaki üç deniz ürünleri üreticisinden biri olmayı hedefliyoruz. Bunun için iki yol var. Organik ve inorgonik büyüyeceğiz. İhracatımızı daha da artıracağız. 2020 yılı ciro hedefimiz 1 milyar TL. Şu an cirodan ihracatın aldığı pay yüzde 20. Bu oranı yüzde 50'ye çıkarmayı hedefliyoruz. 40 ülkeye ihracatımız var. Bu 40 ülkenin 38'ine Dardanel markasıyla satış yapıyoruz.
“YUNANİSTAN’DA SEKTÖR LİDERİ ŞİRKETLE MASADAYIZ”
Dondurulmuş su ürünleri konusunda Yunanistan’ın en önemli firmalarından biri ile masada olduklarını söyleyen Dardanel Yönetim Kurulu Başkanı Niyazi Önen, uzun zamandır yakın coğrafyada büyüme fırsatlarını incelediklerini belirtiyor.

Yunanlı şirketin kendi pazarının lideri olduğunu dile getiren Niyazi Önen, şunları anlatıyor: “Dondurulmuş deniz ürünlerinin üretimi ve satışı konusunda faaliyet gösteriyor. Bu anlaşmayı birkaç ay içerisinde tamamlamayı hedefliyoruz. Bu şirketin ürünleri arasında ton balığı yok. O nedenle Türkiye’den Yunanistan’a ciddi anlamda ihracat yapacağız. Kendi kategorimizde farklı fırsatlar olursa onları da değerlendiririz.”