Bilginin teknoloji ve mühendislikle üretime dönüştüğü bir alan olan savunma sanayi sektörü, Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) öncülüğünde 2000’li yıllardan itibaren yerlilik ve millilik hareketi ile büyük bir gelişim gösteriyor.
02-15 Mayıs 2021 tarihli sayıdan
Öyle ki 2002 yılında 1 milyar dolar olan savunma ve havacılık cirosu bugün 9 milyar dolara yaklaştı. 2002 yılında yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı ise bugün 2 milyar doları aşmış durumda.
ürkiye'nin savunma sanayi alanında ihtiyaçlarının ileri teknolojili ve yerli çözümlerle karşılanmasına yönelik yürütülen çalışmalar, T.C. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı (SSB) öncülüğünde sürdürülüyor. Öncelikli hedef ise Türkiye'nin savunma sanayiinde kendine yeten, tamamen bağımsız bir ülke olması.
Sektör, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) ihtiyaçlarına yönelik çözümler geliştiryi ve söz konusu çözümleri dost ve müttefik ülkelere ihraç etmeyi hedefliyor.
Bilginin teknoloji ve mühendislikle üretime dönüştüğü bir alan olan savunma sanayi sektörü, SSB öncülüğünde 2000'li yıllardan itibaren yerlilik ve millilik hareketi ile büyük bir gelişim gösteriyor.
Öyle ki 2002 yılında 1 milyar dolar olan savunma ve havacılık cirosu bugün 9 milyar dolara yaklaştı. 2002 yılında yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı ise bugün 2 milyar doları aşmış durumda.
PROJE HACMİ ARTIYOR
Aynı yıllarda sektörde faaliyet gösteren firma sayısı ise 56 iken bugün bin 500'e yaklaşmış bulunuyor. Öte yandan o yıllarda 70'e yakın savunma projesi yürütülürken bugün proje sayısı da on kat artarak 750'yi buldu.
Yaklaşık 20 yıl önce 5,5 milyar dolar bütçeli savunma projeleri yürütülürken, gelinen noktada 60 milyar dolarlık proje hacmine ulaşıldı. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında 75 milyar doların üzerinde büyüklüğe ulaşılacağı öngörülüyor.
Savunma sanayii ekosisteminde, dışa bağımlılığı asgari seviyeye indirecek şekilde güçlendirmek için hareket ediliyor. Yerlilik oranları bu anlamıyla kritik bir öneme sahip. Yıllar içinde artış gösteren yerlilik oranı yüzde 70'e ulaşmış bulunuyor.
Sektörün yıllar içinde AR-GE'ye ayırdığı kaynak da katlanarak arttı. Neredeyse yok düzeyinde olan AR-GE harcaması bugün 1,5 milyar dolar civarında.
600 KOBİ VAR
Savunma sanayimizin ana entegratör olarak görev yapan büyük firmalarına bu güne kadar iş yapmış, sipariş almış olan 3 bini aşkın KOBİ düzeyinde yerli firma var. Bu kapsamda gerek üretim gerek tasarım anlamında savunma sanayine sürekli iş yapan ve ana iştigal alanı savunma sanayi olan 600 civarı KOBİ düzeyinde firma bulunuyor.
Yerli savunma ürünleri sayısı arttıkça bu kapsamda alt sistem bileşen seviyesinde ürün veren, mühendislik ve tasarım hizmeti sunan, fason imalat yapan KOBİ'lerin teknik yeterlilikleri, faaliyet alanları dahilinde uygun seviyeye yükseliyor.
İHRACAT PERFORMANSI
Dünyanın en büyük savunma şirketleri listesinde bugün yedi Türk firması bulunuyor. Savunma sanayimiz; büyük ana yüklenicilerimiz, tedarikçilerimiz, araştırma kuruluşlarımız, üniversitelerimiz ile bir bütün olarak hareket ediyor ve özgün ürünler geliştirerek ihracat başarıları gösteriyor.
Öyle ki 2002 yılında yalnızca 248 milyon dolar olan savunma ve havacılık ihracatı Türkiye İhracatçılar Meclisi'nin (TİM) 2020 verilerine göre 2 milyar 279 milyon 27 bin dolar olarak gerçekleşti. 2019 yılına göre sektörün ihracatında yüzde 16,8'lik gerileme yaşandı.
Söz konusu gerilemede, salgın tedbirlerinin üretim, tedarik ve lojistik süreçlerinde yarattığı olumsuzluklar ve ülkelerin önceliklerinin sağlık tedbirlerine kayması etkili oldu.
PANDEMİDE HIZLI AKSİYON ALINDI
Pandemi, savunma kapsamının çok daha başka başlıklarla genişletilmesi; bilgi, teknoloji ve ürün zinciri gibi farklı başlıklarda da devam ettirilmesi gerektiğini gösterdi. Bugün bütün dünya pandemi karşısında saldırı altında. Artık savunma başlığı altında bir ülkenin altyapısı, tıp teknolojisi, kimyasal, biyolojik, nükleer alanlardaki dayanıklılığı, iletişim sistemi, siber güvenliği, enerji politikaları, enerji hatları gibi birçok parametre konuşuluyor.
Ülkelerin güvenlikleri artık bu parametrelerin herhangi birindeki yetersizlikle tehdit altında olabiliyor. Bu nedenle savunma başlığı altında teknolojik kabiliyetler, sağlık sektörü gibi alanlara yönelik çözümler üretmek için de kullanılıyor.
Türkiye de bu konuda hızlı aksiyon alan ülkelerin başında geliyor. Pandemi döneminde sektör, yerli ve milli solunum cihazı, MR görüntüleme sistemleri gibi çözümler üreterek esnekliğini ve kabiliyetini gözler önüne serdi.
"SEKTÖR HACMİ 75 MİLYAR DOLARI BULDU"
Türkiye, savunma sanayi sektöründe son beş yılda ihracatını yüzde 30 artırırken, ithalatını ise yaklaşık yüzde 60 oranında azalttı. Bugün savunma ve güvenlik alanında 60 milyar dolarlık hacme sahip yaklaşık 750 proje üzerinde çalışıldığını belirten Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, "İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında, 2021 itibarıyla 75 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşıldı" diyor.
Türk savunma sanayii, Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığı koordinasyonunda tasarımdan seri üretime, AR-GE ve inovasyondan sanayileşmeye, yürüttüğü proje faaliyetleriyle güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını, etkin bir biçimde karşılamak için çalışmalarına devam ediyor.
Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) olarak ana amaçlarının güvenlik güçlerimizin ihtiyacı olan sistemleri azami oranda yerli ve milli imkânlarla sağlamak olduğunu belirten Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanı Prof. Dr. İsmail Demir, "Bunu yaparken güvenlik güçlerimizin ihtiyaçlarını karşılamak için yürüttüğümüz projelerde bir yandan teknolojik ilerlemeleri yakından takip ediyor, diğer taraftan geleceğin teknolojileri için AR-GE faaliyetlerini de sürdürüyoruz" diyor. SSB Başkanı Demir'in Ekonomist Dergisi'ne özel açıklamaları şöyle:
İHRACAT ARTIŞI
Bütün bu faaliyetler yerli ve milli firmalarımız, KOBİ'lerimiz, araştırma merkezlerimiz, teknoparklarımız ve üniversitelerimizle işbirliği içerisinde yürütülüyor.
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayi Başkanlığı'nın ilk yıllarında yalnızca hazır alım modeli ve ithalat gündemde iken gelinen noktada büyük oranda milli projeler vasıtası ile ihtiyaçlarımızın karşılandığını söyleyen İsmail Demir, "2002 yılında 56 firmanın faaliyet gösterdiği savunma sanayii sektörü bugün, bin 500'ün üzerinde firma faaliyette gösteriyor.
ihracatımız 248 milyon dolar seviyesinden 3 milyar doları aşan bir noktaya gelmiş durumda. Son beş yıllık verilere baktığımızda ihracatımız yüzde 30 artarken, ithalatımız yaklaşık yüzde 60 oranında azaldı.
Ülkemiz savunma sanayiinde, teknoloji ithal eden değil, teknoloji ihraç eden bir ülke konumuna doğru emin adımlarla yürümeye devam ediyor. Bugün geldiğimiz nokta kararlı bir iradenin ve ülkemizin geleceği için çalışan büyük bir ekibin başarısı" diye anlatıyor.
750 PROJE VAR
Türkiye'nin son yıllarda savunma sanayii alanında yapılan atılımlarla dünyada önde gelen ülkeler arasına girdiğini rahatlıkla söylemek mümkün. Bugün gelinen noktada dünyanın en büyük 100 savunma sanayii şirketi arasında 7 Türk şirketin bulunduğunu dile getiren İsmail Demir, şöyle devam ediyor: "Hâlihazırda ülkemizin savunma ve güvenlik ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik 60 milyar dolarlık hacme sahip yaklaşık 750 proje üzerinde çalışmaktayız. İhale süreci devam eden projeler de göz önüne alındığında, 2021 itibariyle 75 milyar doların üzerinde bir büyüklüğe ulaşıldı."
10 ÜLKE ARASINDA
Ülkemiz, savunma sanayiinde kendi ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını da karşılayan bir ülke hâline gelmiş bulunuyor. Öyle ki Türkiye, kendi savaş gemisini tasarlayan, inşa eden ve idamesini gerçekleştirebilen 10 ülke arasında yer alıyor.
İHA, SİHA ve TİHA üretiminde ise artık dünyanın ilk üç dört ülkesi içindeyiz. Elimizdeki kaynağı, kendi savunma sanayiimizi geliştirmek ve güçlendirmek için kullanmanın birinci önceliğimiz olduğunu vurgulayan İsmail Demir, "Bu konuda vakıf şirketlerimizin yanı sıra, sektörümüz de azami gayret gösteriyor.
Dünyada savunma sanayii, diğer tüm teknolojilerin gelişmesinde lokomotif role sahip. Dolayısıyla bu alanda yapılan her yatırım ülke kalkınmasına çok daha büyük katkı sağlayacak" diyor.
YERLİ VE MİLLİ PROJELER
ENVANTERE GİRECEKLER
Savunma Sanayii Başkanlığı olarak, kara, hava, deniz platformları, elektronik harp, silah ve mühimmat, siber güvenlik, uydu ve uzay sistemleri ve AR-GE alanlarında yerli ve milli birçok projelerimize hız kesmeden devam ediyoruz.
Bu yıl içerisinde daha fazla faydalı yükle görevini icra edecek taarruzi insansız hava aracımız AKINCI, milli torpidomuz AKYA, tek er tarafından kullanılabilen tanksavar silahımız KARAOK ve milli gemisavar füzemiz ATMACA projelerimizde teslimat faaliyetlerine başlamayı planlıyoruz.
Yine donanmamızdaki en büyük gemi olacak çok maksatlı çıkarma ve hücum gemimiz ANADOLU'yu ve test ve eğitim gemimiz Ufuk'u envantere almayı hedefliyoruz. Ayrıca, yerli-milli hava savunma sistemlerimiz Hisar-A+ yine bu yıl ilk kez envantere girecek.
PROJELER DEVAM EDECEK
Müteakip yıllarda hava, kara ve deniz araçlarımızı, uydu ve fırlatma sistemlerimizi, silah sistemlerimizi, radar ve elektronik harp sistemlerimizi, güvenlik ve istihbarat sistemlerimizi, bunların alt sistemlerini ve bileşenlerini geliştirdiğimiz ve ürettiğimiz projelerimiz devam edecek.
Sahada ortaya çıkabilecek ilave ihtiyaç ve kabiliyetler için de yeni projeleri hayata geçireceğiz. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde "İstiklal ve İstikbalimiz İçin" idealiyle çıktığımız bu yolda, karşımıza çıkan her türlü zorluk ve engellemelere rağmen "Küresel Güç Türkiye" vizyonu için çalışmalarımızı sürdürmeye devam edeceğiz.
İHRACATTA YÜZDE 41,9 ARTIŞ
Türkiye İhracatçılar Meclisi verilerine göre 2021 yılı Mart ayında Türk savunma ve havacılık sektörü 247 milyon 97 bin 81 dolar ihracat gerçekleştirdi. 2021 yılının ilk çeyreğinde sektörün ihracatı ise 647 milyon 319 bin dolar olarak gerçekleşti.
Savunma ve Havacılık Sanayii sektörünce; Ocak 2021'de, 166 milyon 997 bin dolar, Şubat 2021'de 233 milyon 225 bin dolar, Mart 2021'de 247milyon 97 bin dolar ve toplamda ise 647 milyon 319 bin dolar ihracat gerçekleştirildi. 2020 yılı Mart ayından sektör ihracatı 141 milyon 493 bin dolar olarak gerçekleşmişti. Sektör ihracatı önceki yılın aynı dönemine göre önemli bir artış göstererek 250 milyon dolar düzeylerine yaklaştı.
2021 yılının Mart ayından sektör ihracatı önceki yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 74,6 artış göstermiş
durumda. Amerika Birleşik Devletleri'ne 2020 yılı Mart ayından sektör ihracatı 66 milyon 338 bin dolar olarak gerçekleşmişti. Sektör ihracatı önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 61,8 artış göstererek 107 milyon dolar 355 bin dolar olarak gerçekleşti.
Sektör ilk çeyrek ihracatı ise önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 41,9 artış göstererek 280 milyon dolar 246 bin dolar olarak gerçekleşti. Azerbaycan'a 2020 yılı Mart ayından sektör ihracatı 258 bin dolar olarak gerçekleşmişti. Mart 2021'de; Brezilya'ya 1 milyon 273 bin dolar, Irak'a 806 bin dolar, Kanada'ya yüzde 118,3 artışla 2 milyon 929 bin dolar, Katar'a 10 milyon 320 bin dolar, Uganda'ya 6 milyon 521 bin dolar, Ürdün'e 8 milyon 593 bin dolar, Suudi Arabistan'a ise 7 bin dolar ihracat gerçekleştirildi.
TEMEL KOTİL / TÜRK HAVACILIK VE UZAY SANAYİİ (TUSAŞ) GENEL MÜDÜRÜ TÜRKİYE’NİN BEKA PROJELERİ İÇİN ÇALIŞIYOR
16 BASAMAK BİRDEN YÜKSELDİ
2020 yılında da durmadan çalışmalarımıza ve proje üretimlerimize devam ettik. Dünya'nın ilk 100 savunma ve havacılık listesi Defence News Top 100 listesinde 16 basamak birden yükseldik. Bu dönemde AR-GE harcamalarımızı yüzde 40'ın üzerine taşıyarakyeni nesil hava araçlarının geliştirilmesi için öncü vasfımızı perçinledik.
KOMPOZİT ÜRETİM ÜSSÜ
Yeni nesil teknolojileri önceleyen birçok yeni yatırımlar yapıyoruz. Havacılık alanında global pazarda takip edilen hava platformları üretiyoruz. Dünya kompozit ihtiyacının yüzde 2'sini karşılayacak olan Kompozit Üretim Üssü'nü yakın zamanda tam kapasite hizmete alacağız. Teknolojinin AR-GEsine yatırım yapmaya devam ediyoruz. Geçtiğimiz aylarda geliştirilen ve 'Yüksek Verimli Ekonomik ve Hızlı Termoplastik' adı verilen proje neticesinde termoplastik malzemelerin havacılıkta kullanılmasına yönelik Boeing ile yeni bir teknoloji iş birliği anlaşmasına daha imza attık.
EKLEMELİ İMALAT TEKNOLOJİSİ
Diğer taraftan yazılım mühendislerimiz tarafından millileştirilen ve IMODE adı verilen yazılım sayesinde kokpit gösterge sistemleri ve algoritmalarının, görsel öğeler aracılığı ile aynı çatı altında grafiksel ve mantıksal modellerini oluşturmaya, bu modellerin simülasyonlarını gerçekleştirmeye ve kodlarının üretimine imkan sağlanacak.
Giderek yaygınlaşan eklemeli imalat teknolojisi ile uydu yapısal bileşenleri geliştirilmiş ve kalifikasyon testlerini başarıyla tamamlanmıştır. Türkiye'de ilk kez Eklemeli İmalat Teknolojisi'ni esas alan üç-boyutlu yazıcılar kullanılarak uydu donanımlarına ait yapısal bileşenlerin tasarım, analiz, üretim ve yeterlilik testleri ile birlikte kalifikasyon süreçleri tamamlandı.
İhracat kalemleri şirketimizin önemli bir kısmını teşkil ediyor. Pandemi şartlarına rağmen daha önceki siparişlerimizden kaynaklı iş hacmimiz sebebi ile çalışmalarımız devam etti. Hali hazırda tüm faaliyetlerimizi gerçekleştirmek için projelerimizde toplam 10 bini aşkın mühendis ve teknisyen çalışma arkadaşlarımız çalışmalarını sürdürüyor.
MURAT İKİNCİ / ROKETSAN GENEL MÜDÜRÜ TOP 100 LİSTESİNDE YER ALIYOR
YOĞUN ÜRETİM KAPASİTESİ
Roketsan olarak tüm imkân ve kabiliyetlerimizle bu zorlu süreci yoğun bir üretim kapasitesiyle tamamladık. Önceliğimiz her zaman, ülkemizin savunma sanayii alanında kara, hava ve deniz ihtiyaçlarını, ileri teknolojili yerli ve milli ürünler geliştirerek karşılamak. Bu misyonumuzu yerine getirirken, bir yandan da ürün ve çözümlerimizle dost ve müttefik ülkelerin ihtiyaçlarını karşılıyor, savunma sanayii alanındaki gelişimlerine katkı sağlıyoruz.
İHRACAT PERFORMANSI
COVID-19 gibi küresel tedarik zincirini daraltan faktörlere rağmen savunma ve havacılık sanayisine ait ihracat rakamlarının önümüzdeki yıllarda da artmaya devam edeceğini değerlendiriyoruz. Özellikle sektörün ihtiyaçlarını kendi öz kaynaklarımız ile karşılayabilecek kapasiteye ulaşması, yurtdışına bağımlılığı kalmadan üretime devam edebilmesi ve dünyadaki rakipleriyle yarışabilecek seviyelere gelmesi önemli bir başarı.
Bu artışa en büyük katkıyı sunan şirketlerden biri olmak ve ülkemizin ihracat rakamlarını arttırmak için çalışmaya devam ediyoruz.
UZAYA ERİŞİM ÇALIŞMALARI
HİSAR Hava Savunma Sistemleri'nden Lazer Güdümlü Füze CİRİT'e; farklı varyantları ile Stand-Off Mühimmatı SOM Ailesi'nden Mini Akıllı Mühimmat MAM-L, MAM-C ve yakın zamanda atış testi başarıyla gerçekleştiren MAM-T'ye; TEBER Lazer Güdüm Kiti'nden ATMACA Satıhtan Satha Güdümlü Mermi'ye; BORA füzesinden Portatif Hava Savunma Sistemi SUNGUR'a kadar geliştirdiğimiz ileri teknolojiler ile ülkemizin savunma sanayisindeki gücüne güç katmayı sürdürüyoruz.
Türkiye'nin uzaya erişimi konusunda yürüttüğümüz çalışmalarda da önemli mesafe kat ettik. Küresel rekabette, dünyanın en güçlü savunma sanayii firmaları arasında yer alan yedi Türk şirketinden biriyiz. Defense News Top 100'de, 2017'den bu yana ülkemizi başarıyla temsil ediyoruz.
Ayrıca yurt dışından tedarik edilen kritik kalemlere yerli ve milli imkanlarla çözümler bulmak için çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Yurt içinde nitelikli ve güvenilir tedarikçi zincirini genişletmeye yönelik tüm fırsatları değerlendiriyoruz.
ÖZGÜR GÜLERYÜZ / STM GENEL MÜDÜRÜ 2021 HEDEFİ YARIM MİLYAR DOLAR
132 MİLYON TL'LİK YATIRIM
2020 yılı boyunca başta otonom sistemler olmak üzere, siber güvenlik ve bilgi teknolojileri ile birlikte uydu ve uzay teknolojileri alanlarında AR-GE çalışmalarımızı ara vermeksizin sürdürdük. Tüm bunlarla birlikte toplamda 2020 yatırım tutarımız yaklaşık 132 milyon TL düzeyinde gerçekleşti.
Tüm stratejimizi, savunma sanayiinde güçlü ve bağımsız bir Türkiye hedefiyle başlatılan millilik hamlesine göre planlamış durumdayız. Sadece ülkemizin ihtiyaçları noktasında hareket etmiyor, dost ve kardeş ülkelerin ihtiyaçlarını da gözetiyor ve kabiliyetlerimizi bu ülkelere de taşıyoruz.
TAKVİME BAĞLI İLERLİYOR
2021 yılında da yatırımlarımıza yine stratejik faaliyet alanlarımız bazında devam edeceğiz. Bu kapsamda AR-GE çalışmalarımız için belirlediğimiz 2021 yılı yatırım bütçemiz 110 milyon TL.
Bunun dışında ihracatın geliştirilmesine ve üretim kapasitesinin artırılmasına yönelik olarak da yatırımlarımız olacak. Bu sebeple otonom sistemlerden denizaltılara halihazırda süren tüm projelerimizde, 2021 yılında da takvimimize bağlı kalarak ilerlemek en önemli önceliğimiz olacak.
20'DEN FAZLA ÜLKEDE
700'ü aşkın nitelikli insan kaynağımız ve aralıksız sürdürdüğümüz AR-GE çalışmalarımızla, ülkemizin teknoloji temelli yarınlarının inşasına büyük katkı sunuyoruz. Askeri deniz araçlarının tasarımı, modernizasyonu ve inşasındaki kabiliyetlerimizle, otonom sistemlerde ve siber güvenlikte attığımız öncü adımlarla yol alıyoruz. İhracatta, özellikle askeri platformlarda ciddi başarı elde etmiş bir şirketiz.
Yakaladığımız başarıyı, geliştirdiğimiz otonom sistemler ve siber güvenlik alanlarına da taşımak üzere Güney Amerika'dan Uzakdoğu'ya, 20'den fazla ülkede iş birlikleri, ihracat ve iş geliştirme faaliyetleri yürütüyoruz. 2020'de gerçekleşen gelirimiz 300 milyon dolara yakınken, 2021 yılı için hedeflediğimiz gelir ise yarım milyar dolar. 2023'e kadar ciromuzun yüzde 50'sini ihracattan karşılar hale gelmeyi hedefliyoruz.
SELİM BAYBAŞ / NUROL TEKNOLOJİ GENEL MÜDÜRÜ TÜRKİYE’NİN TEK BALİSTİK SERAMİK ÜRETİCİSİ
İLERİ TEKNOLOJİ ÜRÜNÜ
Tamamen yerli sermaye ile ileri teknik balistik seramikler üretmek için 2008'de kurulmuş bir Nurol Holding şirketiyiz. Bünyemizde tasarladığımız kişisel balistik koruma, araç platformları balistik koruma ve yapısal balistik koruma çözümlerini, milli ve yerli olarak, dış bağımlı olmadan Türkiye'de üretiyoruz.
Hem Türk son kullanıcıların hem de tüm dost ve müttefik ülkelerin ihtiyacını karşılamak amacıyla alümina, silisyum karbür ve bor karbür gibi ileri teknolojik balistik seramikleri ve hibrit balistik koruyucu zırh çözümlerini, Ankara'da tek çatı altında yerleşik üç üretim tesislerine üretiyoruz.
AR-GE MERKEZİ TESCİLLENDİ
Geliştirdiğimiz özel proseslerle ürettiğimiz bor karbür, silisyum karbür ve alümina seramikler sayesinde Türkiye'nin adını ileri teknik balistik seramik üretebilen az sayıdaki ülke arasına yazdırdığımızı vurgulamak istiyoruz. Kalite altyapımız sayesinde, bünyemizdeki gelişmiş makine parkı ve balistik laboratuvarlarımız 17025 TURKAK ve uluslararası NIJ akreditasyonuna sahip.
Seramik zırh malzemelerini, sahip olduğumuz teknolojiler ile başarıyla üretiyoruz. Özellikle bor karbür zırh malzemeleri konusunda mevcut altyapımız ve özgün üretim yöntemlerimiz ile birlikte dünyanın en yüksek RB Bor Karbür kapasitesine sahibiz.
KATMA DEĞERLİ ÜRETİM
Yüksek teknoloji ürünü fırınlarımızda birinci sınıf mekanik özellikte bor karbür ve silisyum karbür seramik zırhlar elde ediyoruz. Alüminyum oksit zırh plakaları da üreterek, müşterilerimize geniş bir seçim yelpazesi sunuyoruz. 2021'in ikinci yarısında da, pazara yön verecek, katma değeri yüksek inovatif, daha hafif ve daha dayanıklı ürünlerin geliştirilmesine devam edeceğiz. İstikrarlı bir büyüme sağlayarak küresel şirket olmak üzere, organizasyon yapımızı ve kurumsal işleyişimizi dönüştürmeyi planlıyoruz. Ürettiğimiz ürünlerin yaklaşık üçte birini ihraç ediyoruz. İhracat oranımızı her geçen gün ülkemize döviz girdisi sağlamak ve yurtdışına bağımlılığımızı azaltmak için artırmayı hedefliyoruz.
C. UTKU ARAL / SAMSUN YURT SAVUNMA (SYS) GENEL MÜDÜRÜ ÜRETİMİNİN YÜZDE 90’INI İHRAÇ EDİYOR
ALANINDA YEDİNCİ SIRADA
Geride bıraktığımız 23 yılda Roketsan için birçok roket ve füze alt sistemleri üreten şirketimiz, daha sonra silah entegrasyonu alanında çalışmalarına başladı. Ürettiği silahları; hava, deniz ve kara platformlarına entegrasyon için hem yurt içi hem yurt dışı kontratlarını başarıyla tamamladı.
Yıllık 400 bin adet tabanca üretim kapasitesine sahip olan şirketimiz, dünyada alanında yedinci büyük firma. Türkiye tabanca ihracatının yüzde 75'ini tek başımıza gerçekleştirmekteyiz. 2020 yılı verilerine göre ise SYS, kendi üretiminin yüzde 90'ını ihraç etti.
MİLLİ TABANCA KAPSAMINDA
2017 yılından beri Savunma Sanayii Başkanlığı tarafından Türkiye'nin milli tabancası kapsamında kabul edilmekte ve bütün kolluk kuvvetlerimiz için farklı konfigürasyonda silah üretmekteyiz.
Firmamız, Türkiye'nin en önemli ihtiyaçlarından olan uçaksavar yani ağır makineli tüfek ihtiyacının giderilmesinde rol aldı.
50 kalibre, 12.7 mm ağır makineli tüfeğinin milli ve yerlileştirilmesini gerçekleştirdi ve 2021 yılı itibarıyla seri imalata başladı. Türkiye'nin ilk 20 savunma şirketi arasında yer alan SYS, yine silah sistemleri yanında entegrasyon alanında Türkiye'de tek kaynak pozisyonunda.
M2'NİN İMALATINA BAŞLANACAK
Pandemiyle birlikte devlet kontratlarının kabul süreçleri yavaşlamış olmasına rağmen sivil pazarlardaki satışlar ciddi oranda arttı. Pandemi döneminde hafif silahta; şahsi kullanımdan kolluk kuvvetlerine kadar farklı kullanım alanlarına yönelik birçok projemiz hayata geçti.
Firmamız, 2020 yılından bu yana gizli taşımaya uygun, küçük 'sub compact' tabancalarını piyasaya soktu. Hem gece hem gündüz optik entegrasyonu bulunan bir sub compact silahı olan TP9 SUB ELITE CAS'ın seri imalatına başladık ve dünyada kabul gördü.
2020'de önemli projemiz ise; 12.7 mm Ağır Makineli Tüfek Projesi oldu. Dünyadaki en başarılı M2'yi geliştirdik. Bu bizim 2021 yılı içinde seri imalatına başlayacağız. Ek olarak firmamız ve iştiraklerimiz, silahın Hürkuş gibi sabit kanatlı uçaklar, helikopterler, kara ve deniz araçlarında kullanılmasına yönelik projelerini sürdürmekte.
ERGİN ÖZTÜRK / IFS CEO’SU ÜÇ BAŞLIKTA ÇÖZÜMLER SUNUYOR
ÖNEMLİ REFERANSLARI VAR
Savunma sanayii sektörünün tüm gerekliliklerini sağlıyoruz ve bu alanda 15 yıldan fazladır dünyanın önden gelen şirketlerinden biriyiz.
Sektöre üç başlık altında çözümlerimizi sunuyoruz. Bunlar silahlı kuvvetler, savunma sanayii üreticileri ve savunma sanayiine operasyonel hizmet sağlayan şirketler olarak ayrılıyor.
Dağınık ve çok sayıda silah ve mühimmatın bakımı, onarımı, güncel tutulması ve harekata hazır bir şekilde olmasını sağlayan çözümler sunuyoruz. Bu alandaki bir diğer hizmetimiz ise silahlı kuvvetler ya da savunma sanayiine hizmet veren üreticiler.
ABD Hava Kuvvetleri, ABD Deniz Kuvvetleri ve İngiliz Donanması gibi son derece önemli referanslarımız bulunuyor. Lockheed Martin, General Dynamics ve SAAB gibi ana yükleniciler ve sistem entegratörleri de IFS ile tüm süreçlerini uçtan uca entegre bir şekilde yürütüyor.
PROJE TABANLI ÇÖZÜMLER
Savunma sanayii konusunda üretim yapan büyük ve orta ölçekli şirketlere uçtan uca Kurumsal Varlık Yönetimi (EAM) ve Kurumsal Kaynak Yönetimi (ERP) çözümleri sunuyoruz. Bu alanda en önemli farklarımızdan biri proje tabanlı çözümler sunuyor olmamız.
IFS olarak bu şirketlere uçtan uca PLM çözümleri sunuyoruz. Bir ürünün tasarımından prototip imalatına, seri üretimden satış sonrası verilecek hizmet ve garantiye kadar tüm ürün yaşam döngüsünü (PLM) destekliyor.
ANKARA'DA OFİS AÇACAK
Savunma sanayiine yönelik çözümlerimizi ABD ve İngiltere'de bulunan AR-GE merkezlerimizde geliştiriyoruz. Örneğin, Türkiye'nin ilk savaş gemisi Dearsan Tersanesi'nde üretildi ve bu geminin yapım sürecinde; planlamadan üretime varıncaya kadar tüm operasyonlar uçtan uca IFS ile gerçekleştirildi.
Benzer bir şekilde Türkiye'nin en büyük ihracatını gerçekleştiren FNSS, 2006 yılından bu yana tüm süreçlerini IFS çözümleri ile yönetiyor. Yine Türkiye savunma sanayiinde önemli yeri olan ADİK Tersanesi de uçtan uca IFS Uygulamalarını kullanıyor. Şu anda Ankara'da yerleşik bir danışmanlık ekibimiz bulunuyor ve yakın bir dönemde Ankara'da ofis açmayı planlıyoruz.
HAKAN MİRGÜN / TÜYAP İSTANBUL FUARLARI GENEL MÜDÜR YARDIMCISI 15’İNCİ IDEF FUARI 25-28 MAYIS’TA
YERLİ VE YABANCI İLGİSİ
İlki 1993 yılının Eylül ayında Ankara'daki Türkkuşu Tesis-leri'nde icra edilen Uluslararası Savunma Sanayii (IDEF) Fuarı, bu yıl 15'inci kez Tüyap Tüm Fuarcılık Yapım A.Ş. tarafından organize ediliyor. Fuar, şu an geldiği noktada savunma sanayii sektörünün yerli ve yabancı tüm taraflarının ilgi ile takip ettiği çok önemli bir satış ve pazarlama platformu konumunda.
IDEF'21 15'inci Uluslararası Savunma Sanayii Fuarı, 25-28 Mayıs 2021 tarihleri arasında, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde, Millî Savunma Bakanlığı ev sahipliğinde, Türk Silahlı Kuvvetlerini Güçlendirme Vakfı yönetim ve sorumluluğunda, Tüyap Fuar ve Kongre Merkezi Büyükçekmece-İstanbul'da icra edilecek.
BİNE YAKIN FİRMA KATILIYOR
1993 yılında 190 firmanın katılımı ile gerçekleşen IDEF, bu yıl bine yakın firmanın katılımı ile gerçekleşecek. IDEF, 2019 yılında 70 binin üzerinde yerli yabancı sektör profesyoneli tarafından ziyaret edilmişti.
IDEF, ağırladığı yurtdışı heyetler açısından, dünyada düzenlenen savunma sanayii fuarları arasında en önde gelen fuar konumunda. 1993 yılında 233 heyet üyesini ağırlayan fuar, 2019 yılında 588 heyet üyesini ağırladı ve bu konuda öncü olduğunu tüm dünyaya gösterdi.
2019'da 15 bakanın ağırlandığı fuarda, 2021 yılında ağırlanacak olan bakan sayısı şimdiden 28'e yükseldi. Yabancı heyetlerin fuara gösterdiği ilgi her yıl daha da artıyor.
İMZA TÖRENLERİ DÜZENLENİYOR
Görüşmeler platformu aracılığı ile katılımcılar, heyetler, ülkemiz savunma tedarikinden sorumlu makamları arasında randevulu görüşmeler gerçekleştiriliyor. 2019'da 4 bin 26 randevulu görüşme/stant ziyareti gerçekleştirildi. Bu yıl heyetlerin, katılımcıların ve ziyaretçilerin ilgisine bakıldığında çok daha fazla ikili görüşme gerçekleşmesi bekleniyor.
Fuar aynı zamanda düzenlenen imza törenleri ile bu iş birliklerine resmi ev sahipliği de yapıyor. IDEF'19 esnasında 100 imza töreni gerçekleştirildi. 2021 yılında da gerçekleştirilecek olan imza törenleri için ilgili taraflar tüm çalışmalarını hızla devam ettirmekte.