Satın alma ve birleşme işlemleri 2023'te hızlandı. Deprem felaketi, seçim süreci ve ekonomik sıkıntılara rağmen şirketler büyümek için satın alma fırsatlarına odaklandı. İlk altı ayda 6 milyar doları aşan işlem hacminin yıl sonuna kadar 10 milyar doları bulması bekleniyor.
17-30 Eylül 2023 tarihli sayıdan
Deprem felaketi, kritik seçim süreci, makro ekonomik sıkıntılar 2023 yılına damgasını vururken, bu zorlu süreçte şirketlerin büyüme adımlarını desteklemek hedefiyle satın alma ve birleşme fırsatlarını kaçırmadığı görülüyor.
2021 yılında 16,5 milyar dolar değerinde 350 işlemin ardından geçen yıl yatırım iştahında ciddi bir düşüş
yaşanmış ve 2022'de toplam satın alma ve birleşme büyüklüğü 7,5 milyar dolar olarak gerçekleşmişti. Bu yılın ilk altı aylık rakamlarına bakıldığında ise 100'e yakın işlemde yaklaşık 6 milyar dolarlık bir hacme imza atıldı.
Gerçekleşen 6 milyar dolarlık işlemde yerli ve yabancı payının birbirine yakın olduğu ancak işlem büyüklüğü açısından bakıldığında yerli yatırımcıların öne çıktığını da söylemek gerekiyor.
Özel sermaye şirketlerinin finansman kabiliyetinin zora girdiği 2022'de 296 adet satın alma ve birleşme işlemi gerçekleşirken, aralarında Türk Telekom, Avrasya Tüneli, İGA gibi önemli işlemler yer aldı. Bu yıl ise ilk yarıda Vakıflar Bankası ve Halk Bankası gibi önemli kurumlarda Türkiye Varlık Fonu'nun payı arttı.
BEKLENTİ 200'ÜN ÜZERİNDE İŞLEM
Her ne kadar bir dizi belirsizlikle 2023 yılı geçiyor olsa da şirketlerin fırsatları değerlendirme isteğinin yıl sonu rakamlarına da artış olarak yansıyacağı öngörülüyor. Yıl sonu için beklentileri 200'ün üzerinde işlem ve 10 milyar dolarlık bir hacme ulaşılması yönünde.
İş Yatırım Kurumsal Finansman Müdürü Aydın Eralp, bu dönemde artan faizlerle beraber finansman imkanı daha kısıtlı olan şirketlerin, büyüme adına daha fazla ortaklık yapabileceğini ya da uygun çıkış opsiyonları sunulması durumunda ortakların satış yaparak daha büyük ve güçlü bir yapı altında devam etmelerinin beklenebileceğini aktarıyor.
Eralp, döviz kurlarında yaşanan dalgalanma ve yükselişin; hem ihracat odaklı sektörlere yönelme ve de ham madde tedarikinde yerli kaynaklara yönelmeyi hızlandırdığını da söylüyor.
Eralp, ilk yarıyı satın alma ve birleşmeler açısından şu sözlerle özetliyor: "Süreçlerin genelde bire bir yürütüldüğü, stratejik yatırımcı bakımından işlemlerin daha hızlı tamamlanmak istendiği süreçler gördük.
Fon şirketlerinin portföylerinde bulunan bazı şirketleri stratejik oyunculara sattığını, teknoloji tarafından yatırımların devam ettiğini gördük."
HALKA ARZLAR RAKAMLARI ETKİLEYEBİLİR
Seçim ardından hızlanan M&A işlemlerinde devam eden ve masada olan işlemlerin ise tamamlandığı görülüyor. DHL Group'un MNG Kargo, Teamsystem'in Mikrogrup satın almaları tamamlanırken, yılın ilk altı ayında seçimler ve deprem nedeniyle oluşan işlemlerdeki duraksamanın seçim sonrası hızlandırılmış aktiviteye döndüğünü aktaran EY Türkiye Strateji ve Kurumsal Finansman Bölümü Şirket Ortağı Birleşme ve Satın Alma (M&A) Hizmetleri Lideri Cem Padır, çok sıcak olan halka arz piyasasının satın alma ve birleşme iştahını düşürebileceğine dikkat çekiyor.
Padır, önümüzdeki süreçte sermayedarların çıkış noktasında M&A'den çok halka arzları tercih edebileceğini kaydediyor. Cem Padır, "Halka arz gibi alternatif fonlama kaynakları M&A işlemleri önünde engel teşkil etse de stratejik birliktelikler için Türkiye ilgi çeken görünümünü koruyor" diye konuşuyor.
YEŞİL ENERJİDE YATIRIM
Satın alma ve birleşme girişimlerinde enerji, altyapı, finans, otomotiv yan sanayi ve gıda alanlarında işlemlerin olduğu görülüyor. Türkiye'nin güçlü olduğu üretim sektöründe ise global stratejik oyuncuların Türk şirketlerine ilgisi sürüyor.
Özellikle Avrupa'da yükselen maliyetler nedeniyle global jeopolitik değişimlerin de etkisiyle Türk şirketlerin cazibesini koruduğunu söylemek mümkün. Bu süreçte en çok ilgi çeken alanların başında ise yenilenebilir enerji geliyor.
Bu alanda hem var olan teknolojilerde sermaye değişimleri öngörülüyor, hem de yeni gelişen yeşil hidrojen, yüzen offshore santraller gibi oluşumlarda satın alma veya yeni yatırımlarda hızlanma bekleniyor.
2022 başından beri global değerlemelerde ciddi düşüş yaşayan teknoloji sektöründe ise e-ticaret, fintech ve diğer önde gelen alanlarda tekrar fonlamaların başlaması öngörülüyor. Enerji, kimya, gıda alanlarında da yeni yatırımlar olması bekleniyor.
Merkez bankalarının sıkılaşmaya devam etme politikaları bir yana Rusya-Ukrayna savaşı ve belirsizlik ikliminin alıcıları daha seçici ve temkinli hale getirdiğini aktaran KP Law Kurucu Ortağı Av. Onur Küçük ise böyle ortamlarda alıcıların stratejik uyum, risk azaltma ve değer yaratmaya öncelik verdiğini söylüyor.
Küçük, böyle zamanlarda şirketlerin M&A süreçlerini başarıyla atlatmak için due diligence (durum tespiti) çalışmalarını titizlikle yönettiklerini aktarıyor.
CEM PADIR / EY TÜRKİYE BİRLEŞME VE SATIN ALMA (M&A) HİZMETLERİ LİDERİ
“2024’TE TEKNOLOJİ YATIRIMLARI HIZLANACAK”
“2022 başından beri global değerlemelerde ciddi düşüş yaşayan teknoloji sektöründe Türkiye’deki e-ticaret, fintech ve diğer önde gelen dikeylerde tekrar fonlamaların başlamasını beklemekteyiz. 2024 yılından başlayarak global piyasaların da toparlanmasıyla teknoloji yatırımlarında artış trendi başlayacaktır.”
AYDIN ERALP / İŞ YATIRIM KURUMSAL FİNANSMAN MD.
“BÜYÜME HEDEFİYLE ORTAKLIKLAR HIZLANIYOR”
“Yabancı oyuncuların hala stratejik alımlarda kararlı ve hızlı davrandığını ancak yerli oyuncuların da artan rekabet
ve özellikle ihracata yönelik sektörlerde işlem yapmasını bekliyoruz. Artan faizlerle beraber finansman imkanı daha kısıtlı olan şirketlerin, büyüme adına ortaklık yapabileceğini ya da uygun çıkış opsiyonları sunulması durumunda ortakların satış yaparak daha büyük ve güçlü bir yapı altında devam etmelerini bekleyebiliriz.”